“Robin Sharmadan MUHTEŞEM, YAŞAM DEĞİŞTİREN bir eser…”
Mark Victor Hansen, Yazar
“HARİKA BİR HAYAT YAŞAMAYA HAZIRSANIZ,
bu sıradışı kitabı okuyun!”
Richard Carlson, Yazar
Bu sıradışı kitabın sayfaları arasında, hayatınızı baştan yaratmanın ve kişiliğinizin en iyi haliyle tekrar bütünleşmenin pratik ve güçlü sürecini keşfedeceksiniz. Etkileyici hikâyesiyle Ermiş, Sörfçü ve Patron size derin bir bilgelik ve kaderinizi keşfetmenize yarayacak pratik öğretiler sunuyor. Varoluş sebebinizi bulun ve aradığınız sonsuz mutluluğa erişin.
Hayatınızı en iyi şekilde yaşamanıza rehber olacak bu devrim niteliğindeki kitapta:
۰ Gerçek niteliklerinizi açığa çıkarıp hünerlerinizi sergilemeye,
۰ Korkularınızı özgürlüğe, yaralarınızı bilgeliğe çevirmeye,
۰ Zihninize hükmedip kalbinizi açmaya ve ruhunuzu beslemeye,
۰ Gerçek sevgiyle dolu, güzel ilişkiler yaşamaya,
۰ Macerayı, gizemi ve eğlenceyi yaşamınıza tekrar katmaya,
۰ Kariyerinizde başarıya ulaşıp refaha kavuşmanıza yardımcı olacak bilgiler bulacaksınız.
Robin Sharmanın çarpıcı kurgu stiliyle yazılmış olan bu kitap, hayatta tuttuğu yol Robin Sharmanınkine oldukça benzeyen Jack Valentine isimli bir adamın hikâyesini anlatıyor. Hayatında bir şeylerin eksik olduğunu hisseden Jack daha mutlu, daha sağlıklı ve daha güzel bir hayat yaşayabilmek uğruna yola koyularak üç etkileyici öğretmenin öğrencisi oluyor. Son derece güçlü bir felsefenin varlığını keşfederek içinde yaşadığı gerçekliği değiştirmek ve kaderine ulaşabilmek için adımlar atıyor.
***
Teşekkür
Hayat dediğim kişisel yolculuğumun her anında olağanüstü desteklerini esirgemeyen bir aileye, dostlara ve iş arkadaşlarına sahip olmanın lütfunu yaşadım. Bu insanlar büyük bir teşekkürü ve gerçek minneti hak ediyorlar. Bu yüzden ben de onlara, kişisel sorumluluğumu yerine getirdiğim bu yolda ilerlerken, her adımda bana yardımcı olan herkese minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum.
Sharma Leadership International’daki takım arkadaşlarıma kocaman bir teşekkür etmek istiyorum. Yıllarca gönülden desteğini ve teşviklerini esirgemeyen, nazik ve düşünceli yönetici asistanım ve Uluslararası Müşteri İlişkileri Müdürüm Ann Green’e minnettarım: Harika bir insansın. Ayrıca bizim için, rahat bir biçimde çalışma ve işlerin altından keyifle kalkma örneği olan Konuşma Hizmetleri ve Öğrenim Araçları Başkan Yardımcımız Marnie Ballane’e de teşekkürlerimi sunmak istiyorum, kuruluşumuza kazandırdıkların benim için çok değerli. Ve Kıdemli Başkan Yardımcımız ve Genel Müdürümüz Al Moscardelli, yaptığın işte bir harikasın ve fark yaratma konusunda tamamen yeni bir seviyeye ulaşmamıza yardımcı oldun. Hepiniz inanılmaz insanlarsınız ve sizinle çalışmayı çok seviyorum.
Dünyanın her tarafındaki kurumsal müşterilerimize, liderlik konferansları, rehberlik ve danışmanlık için beni kuruluşlarınıza davet ettiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Size hizmet edebilme ve değer katma fırsatına eriştiğim için minnettarım. Ayrıca rehberlik yapma ayrıcalığına sahip olduğum müşterilerime de tek tek teşekkürler: Cesaretinizle ve yaşamınızın sınırlarını araştırma konusunda gösterdiğiniz kararlılığınızla bana ilham verdiniz. Ve Aylık Koçluk diye adlandırdığımız çekirdek grubumuzun üyesi olan müşterilerimize de, hayatınızı değiştirmek için harikulade bir araç olduğuna inandığım şeylere değer verdiğiniz için teşekkürlerimi sunarım. Sizin başarınız, benim başarımdır.
Temsilcim Ken Browning; sevgili dostum sen harika birisin. Düşüncelerimi çabucak kavradığın, insanlara sunmak zorunda olduklarımı gördüğün ve bunun gerçekleşmesini olanaklı kıldığın için teşekkürler.
Kaliforniya’daki tüm Hay House ekibinden gördüğüm olağanüstü destek için minnettarım. Yazarlarınızdan biri olduğum için şükran duyuyorum. Özellikle, ne zaman ihtiyaç duysam yanımda olduğu için editörüm Jill Kramer’a; tasarladığı harika kapak için Christy Salinas’a; size ulaşmamı sağladıkları için halkla ilişkiler ekibine; bana inandığı için Reid Tracy’ye ve ardı arkası gelmeyen teşvikleri, harika tavsiyeleri, sonsuz cesaretlendirmeleri, mükemmel öğütleri ile gerçek dostluğu için Danny Levin’e de teşekkür etmeliyim. Bu kitap bir ekip çalışmasının ürünüdür. Ben yalnızca kelimeleri yazma işini üstlenen kişi oluyorum.
İnsanların gerçek kimliklerini keşfetmelerine ve çalışanların lidere dönüşmesine yardımcı olma görevinde ilerlememi sağlayan, dünyanın her yanındaki stratejik ortaklarımıza da teşekkür etmeliyim. New Jersey’deki The Britt Sales Corporation’dan Tony Britt’e, İsrail’deki Orit Valency’ye ve birlikte çalıştığımız tüm iştirakçilere içten teşekkürlerimi sunarım.
Diane Bliss’e ve Detroit PBS’teki mükemmel ekibine, televizyonda özel programımı yaptıkları, yaşam liderliği konusundaki mesajımı yaymama yardımcı oldukları için teşekkür ederim. Büyük fark yarattınız.
“Olasılıklar içinde yaşama” konusunda yeni bir anlayışa ulaşmam konusunda sağladığı katkılarından dolayı Jonathan Creaghan’a, gerçek bir yeteneğe sahip olan bested Neil Parfitt’e ve insana coşku veren desteklerinden dolayı Lyndsey Parfitt’e de teşekkürlerimi sunarım.
İş arkadaşlarım John Gray, Mark Victor Hansen, Nido Qubein, Deniş Waitley ve Wayne Dyer’a nezaketlerinden ve verdikleri destekten ötürü teşekkürler. Hem ABD’de hem de Kanada’da bana sponsor olarak seminerler düzenleyen herkese şükranlarımı sunuyorum. Özellikle Salim Khoja ve Toronto’daki olağanüstü 4 Walls çalışanlarına, Portland’taki High Performers International’dan Mike Walsh’a, Phoenix’teki High Achievers Network’ten Jeff Liesener’a ve Minneapolis’teki Peak Performers’taki tüm ekibe teşekkür ederim.
Düşüncelerimin oluşmasına yardımcı olan ve yürüdüğüm bu yolda bana destek olan dostlarım olmasa, şimdi olduğum insan olamazdım. Milyonlarca insanın hayatına katkıda bulunan ve dünyayı daha iyi bir yer haline getiren Richard Carlson’a, dâhi ortağım Jeffrey Feldberg’e (sıradışı bir lider), Wayne Stark’a (korkusuz bir hayalperest), Azim Jamal’e (bilge bir insan), Ernie Pavan’a (yetenekli bir rehber), Kevin Higgins’e (olağanüstü bir düşünür), Darren ve Lipi Bagshaw’a (gerçekten sevgi dolu değişim misyonerleri), Malcolm McKillop’a (harikulade bir dost) ve Jeny Weiner’e (çok değerli bir danışman) içten teşekkürler. Hepiniz hayatıma çok önemli katkılarda bulundunuz. Sizlere teşekkür ediyorum.
Yeni fikirler, yaratıcılık ve karşılıksız sevgi kaynağı olan yetenekli kardeşim Dr. Sanjay Sharma, sana ne kadar saygı duyduğumu bilemezsin. Sen ve en az senin kadar mükemmel ve yetenekli olan eşin Susan, pek çok konuda bana örnek oldunuz. En zor zamanlarımda yanımda oldunuz, bunun için size sonsuz bir şükran duyuyorum. Yeğenim Neel’e de verdiği tüm o keyif ve neşe için teşekkürler.
Annem Shashi ve Babam Shiv’e de saygılarımı, sevgilerimi ve şükranlarımı ifade etmek isterim. İkinize de çok şey borçluyum; rehberliğinize, nezaketinize ve desteğinize minnettarım. Benim için yapmış olduğunuz her şeyin farkında olduğumu bilmenizi istiyorum. Anne babamızı seçtiğimiz yönünde bir inanç vardır; benim için en büyük armağan sizi seçmiş olmaktır.
Jill Hewlett’a olağanüstü desteğinden, bilgeliğinden ve sevgisinden ötürü içten teşekkürler.
Ve bana sonsuz keyif ve mutluluk kaynağı olan gerçek anlamda harika çocuklarım, Colby ve Bianca’ya bana verdiği tüm armağanlar ve hayatımı sınır tanımaz bir sevgiyle doldurdukları için yürekten teşekkürler.
Giriş
Bu kitap bir kurgudur. Yaşamında yürüdüğü yol, birçok açıdan benimkine benzer olan Jack Valentine adlı bir adamın hikâyesidir. İçinde bir tür eksiklik hisseden bu adam, daha mutlu, daha sağlıklı, daha güzel bir hayat yaşamak için bilgelik arayışına girer. Jack, harika üç öğretmenle yaptığı bir dizi görüşmeden sonra, kendi gerçeğini yeniden biçimlendirecek ve kendisini, kaderi olan hayata ulaştıracak güçlü bir felsefenin varlığını keşfeder. Jack’in bu olağanüstü serüvende öğreneceği dersler, sizin de hayatınızda harikulade değişiklikler yaratmanızı sağlayacak. Bunu nereden mi biliyorum? Çünkü bunlar, aynı zamanda benim de hayatımı değiştiren dersler.
Bu yolculuk sırasında ben de pek çok engelle karşılaştım. Buna rağmen, karşıma çıkan her engel, sonunda beni kalbimin gerçeğine ve hak ettiğim o harikulade yaşama yakınlaştıran bir sıçrama tahtası oldu.
Birkaç sene önce, mesleğin getirdiği maddi ödüllerin ve başarının peşinden koşan ve kaba bir mutluluğu bunların sağlayacağını zanneden bir avukattım. Ama daha çok çalışıp daha başarılı olurken, aslında değişen hiçbir şeyin olmadığını fark ettim. Mal varlığımı ne kadar artırırsam artırayım, sabah olduğunda banyo aynasında hep aynı adamı görüyordum, daha mutlu değildim ve kendimi daha iyi hissetmiyordum. Hayatım hakkında durup düşündükçe kalbimin içindeki boşluğu daha da çok fark etmeye başladım. Ve ardından, seçtiğim mesleği bırakıp ciddi bir ruh arayışı sürdürmem gerektiğini söyleyen o boşluğun sessiz fısıltılarına kulak vermeye başladım. Neden burada, bu gezegende olduğumu, özel görevimin ne olduğunu düşünmeye koyuldum. Hayatımın neden iyi gitmediğini, yönümü bulabilmek için ne gibi değişiklikler yapmam gerektiğini merak ediyordum. Dünyayı kendileriyle algıladığım temel inançları, varsayımları, filtreleri gözden geçirdim ve aralarında sağlıklı olmayanları temizlemeye karar verdim.
Bu yoğun değişim döneminde kişisel gelişim, kişisel liderlik, felsefe ve maneviyatla ilgili kitaplar okudum. Arka arkaya kişisel gelişim kurslarına gittim. Beslenme biçimimi, düşünce biçimimi ve davranışlarımı değiştirdim. Sonunda ortaya daha özgün, uyumlu ve bilge birisi çıktı.
Birçok bakımdan, bu kendini keşfetme yolculuğunun daha başında olduğumu size bizzat söylemeliyim. Bir dağın zirvesi benim için aşılması gereken bir sonrakinin eteği, insani araştırmalarım sonu hiç gelmeyecek bir süreç. Şimdi bu satırları yazarken bile, büyük bir kişisel değişim sürecinden geçiyorum, en temel değerlerimi ve dünyaya bakış biçimimi yeniden değerlendiriyorum. Ama kendimi gereğinden fazla zorlamamaya çalışıyorum. Kendime sabırlı olmam gerektiğini, bu işin zorla olmayacağını hatırlatıyorum. Her yeni gün daha büyük bir açıklık, daha büyük bir kesinlik ve yeni güzellikler getiriyor. Benim için hayatın bu güzel açılımının bütün anlamı burada.
Umarım Ermiş, Sörfçü ve Patron sizi derinden etkiler. Burada anlatılanlara gerçekten “sahip olmak” istiyorsanız onları öğretmeniz çok önemli. Kitabı bitirdikten sonraki ilk 24 saat içinde öğrendiğiniz bu felsefeyi oturup sevdiğiniz biriyle paylaşmanızı öneririm. Böylece dersleri idrak edip hayatınızın bir parçası haline gelmesini sağlayacaksınız.
Bu kitabın bilgilerini tecrübe ederken keyif almanızı da öneririm. Kitabın sayfaları arasında keşfedeceklerinize çocuksu bir heyecan ve tutku katmak, kaderinizde bulunduğuna emin olduğum o büyük insan olmanız için en iyi yollardan biridir. Bana, bu çalışmayı sizinle paylaşma fırsatını tanıdığınız için teşekkür ederim. Size olanaklarla, neşeyle ve huzurla dolu bir hayat dilerim. Ve yeni bir dünyanın kurulmasına yardımcı olmak için üstünüze düşeni yapacağınızı umuyorum.
Robin Sharma
Birinci Bölüm
Yeni Başlangıçlar
“Savaşçı olalım ya da olmayalım, zaman zaman hepimizin önüne bir santimetreküplük bir şans düşüverir. Sıradan insan ile savaşçının farkı, savaşçının bunu biliyor ve bekliyor olmasıdır ve o bir santimetreküplük şans ortaya çıktığı anda onu yakalar.”
Carlos Castaneda
Ömrümde hiç bu kadar çok acı çekmemiştim. Sağ elim kontrolsüz bir şekilde sarsılıyordu, bembeyaz gömleğim kan içinde kalmıştı. Bir pazartesi sabahıydı ve tüm düşünebildiğim bu günün ölmek için iyi bir gün olmadığıydı.
Arabamda hareketsiz yatarken, ortamın sessizliğinden ürkmüştüm. Az önce bana çarpan kamyonetin içinde küçük bir kıpırtı bile yoktu. Kazaya tanık olan ve çevreye toplanmış insanlar dehşet içinde görünüyorlardı. Ve trafik tamamen durmuştu. Tek duyabildiğim, yan tarafta, yol boyunca uzanan ağaçlarda hışırdayan yaprakların sesiydi.
Kenarda dikilenlerden ikisi koşarak yanıma geldi ve bana yardım edecek olanların yolda olduğunu, hiç kıpırdamamam gerektiğini sölylediler. Biri elimi kavradı ve dua etmeye başladı: “Tanrım, bu adama yardım et. Lütfen onu koru.” Birkaç dakika içinde ambulanslar, itfaiye ve polis arabaları bir süvari alayı gibi sirenlerini çalarak kaza yerinin etrafını sardılar. Her şey yavaş bir tempoda seyrediyor gibiydi ve stres altında zarafetle çalışmanın muhteşem örnekleri olan kurtarma görevlileri, sistemli bir şekilde işlerini yapmaya başladığında içime tuhaf bir huzur duygusu yayıldı. Kendimi bir tanık gibi hissediyordum, sanki tüm olan biteni yüksek bir yere oturmuş seyrediyor gibiydim.
Sonrasında hatırladığım ilk şey, gözlerimi ferah, limon ve çamaşır suyu kokan bir hastane odasında açışımdı. O kokuyu asla unutmayacağım. Vücudum çok sayıda bandajla sarılmıştı. Bacaklarımın ikisi de alçıdaydı. Kollarım çürük içindeydi.
Oldukça genç bir hemşire beni selamladı. “Bay Valentine! Uyandığınıza inanamıyorum! Hemen doktoru çağırayım,” dedi ve telaşla yatağımın yarımdaki dâhili telefonu tuşlamaya koyuldu.
Hemşire telefonu bırakınca, hırıltılı bir sesle, “Bana Jack de,” dedim, durumun ciddi olduğunu bildiğim halde sakin olmaya çalışarak. “Neredeyim?”
“Lakeview Hastanesi’nde, Jack. Burası yoğun bakım odası. Geçen hafta kötü bir kaza geçirdin. Doğrusunu söylemek gerekirse hayatta olduğun için çok şanslısın.”
“Öyle mi?” diye sordum halsiz bir biçimde.
“Hı hı,” diye cevapladı hemşire, ayak ucumdaki grafiklere bakarken yüzünde zoraki bir gülümseme vardı. “Kamyonet sana çarptıktan sonra komaya girdin. Seni buraya getiren sağlık görevlileri o kazadan sağ çıktığına inanamıyorlardı. Her neyse,