Okul çağı çocukları ve gençler için temel bir başvuru kaynağı…”
Ulu önder, büyük kurtarıcı Atatürk’ün 1927 yılında okuduğu Nutuk, Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın ayrıntılı bir panoramasıdır. Cumhuriyetimizin kuruluş yılları ile Atatürk ilke ve inkılaplarının yerleşme dönemini de kapsayan Nutuk’u, en önemli konuları vurgulayacak biçimde kısaltıp, günümüz Türkçesiyle sadeleştirerek hazırladık.
Kolayca izlenebilecek biçimde, bölüm başlıklarıyla hazırlanan bu çalışma, çocukların başvuru kitabı olarak yararlanabilecekleri bir eserdir.
İçindekiler 5
Atatürk’ün Hayatı……………………………………………………………….9
BÖLÜM I
Milli Kurtuluş
Genel Durum ve Görünüş………………………………………………….15
Düşünülen Kurtuluş Yolları………………………………………………..16
Milli Kuruluşlar…………………………………………………………………17
Milli Varlık Düşmanları……………………………………………………..18
Müfettişlik Görevi……………………………………………………………..19
Kurtuluş Yolları …………………………………………………………………20
Benim Kararım………………………………………………………………….20
Ya Bağımsızlık Ya Ölüm!…………………………………………………….21
Adım Adım Amaca Varmak ……………………………………………….23
Milli Sır…………………………………………………………………………….24
Milli Örgütlerin Oluşturulması…………………………………………..24
Geri Çağrılma……………………………………………………………………26
Amasya Genelgesi………………………………………………………………26
İstanbul’a Mektup……………………………………………………………..27
Amasya-Tokat-Sivas…………………………………………………………..28
Erzurum Yolunda………………………………………………………………31
Milli Amaç………………………………………………………………………..31
Oyun Son Buluyor…………………………………………………………….32
Erzurum Kongresi……………………………………………………………..33
Kongrenin Bildirisi…………………………………………………………….34
Seçilen Temsilciler Kurulu………………………………………………….35
Sivas Yolu………………………………………………………………………….36
Amerikan Mandası ……………………………………………………………39
Mr. Bravn’la [Brown] Görüşme ………………………………………….41
İstanbul’la İlişkiyi Kesiyoruz ………………………………………………43
Ülkenin Başsız Kalmaması …………………………………………………44
Aykırı Görüşler………………………………………………………………….45
Padişahın Bildirisi ……………………………………………………………..46
İstanbul Anlaşma Yolu Arıyor…………………………………………….48
Ali Rıza Paşa Hükümeti ……………………………………………………..48
Yunus Nadi Bey …………………………………………………………………50
Padişah Köleliği ile Kazanılan İktidar, İktidarsızlık Örneğidir …50
“Biricik Suçumuz” …………………………………………………………….52
İşgali Kötü Bulmayanlar…………………………………………………….53
Milli Örgütlenmenin Genişlemesi……………………………………….55
Millet Meclisi’nin Toplanacağı Yer………………………………………56
Amasya Görüşmeleri………………………………………………………….56
Sait Molla Nasıl Mektuplaşıyordu?……………………………………..57
Ankara’ya Geliş …………………………………………………………………58
Yanlış İşlere Karşı Çıktık …………………………………………………….59
Milli Ant (Misak-ı Milli) Hazırlanıyor…………………………………61
İstanbul’da Meclis’in Açılması ……………………………………………63
Yunan Saldırısı… ………………………………………………………………65
İstanbul’un İşgali……………………………………………………………….65
İşgali Protesto Ettim…………………………………………………………..68
Büyük Millet Meclisi Açılıyor……………………………………………..70
BÖLÜM II
Cumhuriyet’e Doğru
ve Sonrası…
Hükümet Kurmak……………………………………………………………..73
Milli Egemenlik…………………………………………………………………74
Başkanlığa Seçiliyorum………………………………………………………75
Hükümet Kuruluyor………………………………………………………….75
İstiklâl Mahkemeleri ………………………………………………………….77
Ayaklanmalar ……………………………………………………………………78
Savaş Cephelerinde Durum………………………………………………..82
Yunanlıların İlk Genel Saldırısı …………………………………………..84
Yeşil Ordu …………………………………………………………………………85
Doğu Cephemiz ………………………………………………………………..87
Trakya’daki Durum……………………………………………………………88
Gediz Yenilgisi …………………………………………………………………..88
Çerkez Etem’in İhaneti………………………………………………………90
Birinci İnönü Zaferi…………………………………………………………..91
İlk Anayasa ……………………………………………………………………….92
Yunan Saldırısı…………………………………………………………………..95
İkinci İnönü Zaferi…………………………………………………………….96
Güney Cephemiz……………………………………………………………….97
İmzalanan Sözleşmeler ………………………………………………………98
Sakarya Meydan Savaşı………………………………………………………99
Ordunun Başına Geçmem İsteniyor…………………………………101
Başkomutanlığı Kabul Ediyorum………………………………………102
Milli Vergiler [Tekâlif-i Milliye]………………………………………..104
Cepheye Gidiş………………………………………………………………….104
Gazi Unvanı…………………………………………………………………….106
Zaferden Sonra………………………………………………………………..107
Meclis’te İkinci Bir Grup ………………………………………………….110
Dünya Önünde Vereceğimiz Sınav ……………………………………111
Saldırı Kararı …………………………………………………………………..112
Başkomutan Savaşı…………………………………………………………..114
Ordularımız Akdeniz’e Ulaştı……………………………………………115
Ateşkes Önerisi………………………………………………………………..116
Barış Görüşmeleri Temsilcileri ………………………………………….117
Lozan Barış Konferansı…………………………………………………….118
Padişahlığın Kaldırılması………………………………………………….118
Vahdettin Kaçıyor ……………………………………………………………120
Halkı Uyardım ………………………………………………………………..122
Lozan Barış Konferansı…………………………………………………….123
Bir Olay………………………………………………………………………….125
Yeniden Seçim …………………………………………………………………128
Lozan Barış Antlaşması…………………………………………………….128
Başkent Ankara ……………………………………………………………….130
Bir Akşam Yemeği ……………………………………………………………131
29 Ekim Pazartesi …………………………………………………………….132
Halifeliğin Kaldırılışı………………………………………………………..133
Yeni Bir Oyun………………………………………………………………….135
Yurtta Dirlik ve Düzenliği Kurmak…………………………………..137
İnkılaplar………………………………………………………………………..139
Türk Gençliğine Bıraktığım Kutsal Armağan……………………..140
Ey Türk Gençliği! …………………………………………………………….141
ATATÜRK’ÜN HAYATI (1881-1938)
Mustafa Kemal Atatürk, Selanik’te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Ali Rıza Efendi, önce gümrük memurluğu, daha sonra kereste ticareti ile uğraşmış ve Mustafa Kemal’in çocukluk yıllarında vefat etmiştir. Küçük Mustafa, ilköğrenimine Selanik’te Şemsi Efendi İlkokulu’nda başladı. Ancak bir süre sonra annesi ve kız kardeşi ile birlikte dayısının yanına taşındılar. Orada çiftlik hayatıyla tanıştı. Tarla bekçiliği yaptı. Bu onun küçük yaşta görev ve sorumluluk duygusuyla ilk karşılaşmasıydı. Küçük Mustafa daha sonra teyzesinin yanına, Selanik’e döndü. Mülkiye İdadisi’ne kayıt yaptırdı. 1893 yılında sınavla Askeri Rüştiye’ye geçti. Burada çalışkanlığı ve olumlu davranışları nedeniyle kısa sürede arkadaşlarının ve öğretmenlerinin güvenini kazandı. Matematik öğretmeni onu özel bir ilgiyle seviyordu. Aynı adı taşıyorlardı. Bir gün öğrenci Mustafa’ya “Senin adın Mustafa, benimkisi de Mustafa, bundan böyle senin adın Mustafa Kemal olsun,” dedi. Mustafa Kemal, okulunu bitirince 1895 yılında Manastır Askeri İdadisi’ne yazıldı. Yaz aylarında okulun tatil olmasından yararlanarak Fransızca öğrendi.
1902 yılında Harp Akademisi’ne geçti ve 1905 yılında bitirdi. Kurmay yüzbaşı olarak 24 yaşında subaylık hayatı başlamış oluyordu. Balkan Savaşı’nın ardından 1913 yılında Sofya ateşemiliterliğine atandı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından kısa bir süre önce Mustafa Kemal yarbaylık rütbesine erişmişti. 1915 yılının bir nisan sabahı İngiliz ve Fransız donanması Çanakkale Boğazı’nı geçmeye kalkıştı. Karaya asker çıkaran düşman güçleri Mustafa Kemal’in kararlılığıyla durduruldu. Onun komutan olarak üstün gücü ve başarıları Çanakkale’de tarihin altın sayfalarına yazılmaya başladı. Haziran 1915’te albaylığa yükseldi. Mustafa Kemal Anafartalar’da büyük yararlılıklar gösterdi. Düşman kurşunlarından biri ona isabet etti. Ancak cebinde bulunan saati onu kurtardı. Mustafa Kemal önderliğinde Türk askerinin Anafartalar’da yarattığı destan, dilden dile, ağızdan ağıza tüm yurdu dolaştı. Mustafa Kemal’in daha sonra girişeceği işlerde bu zafer kendisine duyulan sevgi ve güvenin kaynağını oluşturdu. 13 Kasım 1918’de İstanbul’a dönen Mustafa Kemal, burada birçok kişiyle görüştü. Aynı gün İstanbul, savaşın galibi İtilaf ülkeleri donanması tarafından işgal edilmişti. Sonunda ulusun kurtuluşu için İstanbul’da yapacak bir şeyin kalmadığını, umudun Anadolu’da olduğu konusunda düşüncesi netleşti. İstanbul hükümeti de onu buradan uzaklaştırmak istiyordu. 3. Ordu Müfettişliği görevine atanan Mustafa Kemal Bandırma vapuru ile Samsun’a hareket etti. Mustafa Kemal’in İstanbul’dan ayrıldığı gün Yunanlılar İzmir’i işgal etmeye başlamışlardı.
19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basmasıyla Kurtuluş Savaşı fiilen başlamış oldu. Bundan sonraki önemli gelişmeler büyük ölçüde Nutuk’ta verilmiştir. Ulusumuzun büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı olarak yararlı hizmetlerini sürdürürken bir karaciğer hastalığına yakalandı. Bir türlü iyileşmeyen bu hastalık nedeniyle Cumhuriyetin 15. yıldönümü toplantısına katılamadı. Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 9.05’te İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini kapadı. Türk ulusu ve tüm dünya ulusları büyük önderin ardından gözyaşı döktü. Atatürk’ün naaşı İstanbul Dolmabahçe Sarayı’ndan alınarak Ankara’ya götürüldü. Burada büyük bir tören daha yapılarak Etnografya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabire, 10 Kasım 1953’te ise Anıtkabir’deki ebedi istinatgâhına konuldu.
BÖLÜM I
Milli Kurtuluş (19 Mayıs 1919 – 23 Nisan 1920)
GENEL DURUM VE GÖRÜNÜŞ
1919 yılı Mayısı’nın 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu topluluk, Genel Savaş’ta yenilmiş, Osmanlı ordusu her yanda zedelenmiş, koşulları ağır bir “ateşkes” imzalanmış. Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca, millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve yurdu Genel Savaş’a sürükleyenler, kendi başlarının kaygısına düşerek, yurttan kaçmışlar. Padişah ve halife olan Vahdettin; soysuzlaşmış, kendini ve yalnız tahtını koruyabileceğini umduğu alçakça yollar araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın başkanlığındaki hükümet, güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişahın isteklerine uymuş. Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta… İtilaf devletleri, Ateşkes Antlaşması hükümlerine uymayı gerekli görmüyorlar. Birer uydurma nedenle, İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana iline Fransızlar; Urfa, Maraş, Antep’e İngilizler girmiş. Antalya ile Konya’da İtalyan birlikleri. Merzifon’la Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her yanda yabancı devletlerin subay, memur ve özel adamları çalışmakta. Daha sonra, sözümüze başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919’da İtilaf devletlerinin uygun bulmasıyla Yunan ordusu İzmir’e çıkarılıyor.
Bundan başka, yurdun dört bir bucağında Hristiyan azınlıklar, devletin bir an önce çökmesine çalışıyorlar. İstanbul’da kurulan Mavri Mira adlı örgüt, illerde çeteler kurmak ve yönetmekle uğraşıyor. Yunan Kızılhaçı, Mavri Mira Cemiyeti’nin çalışmalarını kolaylaştırmaya yardım ediyor. Mavri Mira Kurulu’nca yönetilen Rum okullarının izci örgütleri, yirmi yaşını aşmış gençler de katılarak, her yerde geliştiriliyor. Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Mavri Mira Kurulu ile düşünce birliği ederek çalışıyor. Ermeni hazırlığı da tam Rum hazırlığı gibi ilerliyor. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz kıyılarında kurulan ve İstanbul’daki merkeze bağlı Pontus Cemiyeti kolaylıkla ve başarıyla çalışıyor.
DÜŞÜNÜLEN KURTULUŞ YOLLARI
Durumun korkunçluğu ve ağırlığı karşısında, her yerde, her bölgede birtakım kişilerce kurtuluş yolları düşünülmeye başlanmıştır. Bu düşünceyle girişilen çalışmalar, birtakım örgütler doğurdu. Örnek olarak: Edirne ve çevresinde Trakya-Paşaeli adlı bir dernek vardı. Doğuda Erzurum’da ve Elazığ’da genel merkezi İstanbul’da olmak üzere Vilayeti Şarkiye Müdafai Hukuku Milliye Cemiyeti kurulmuştu. Trabzon’da Muhafazai Hukuk adlı bir dernek bulunduğu gibi İstanbul’da da, Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti vardı. Bu dernek merkezinin gönderdiği delegeler, Of ve Rize çevresinde şubeler açmışlardı. Yunanlıların İzmir’e gireceğinin açık belirtilerini Mayıs’ın 13’ünden beri gören, İzmir’de birtakım genç yurtseverler ayın 14/15’inci gecesi, bu acıklı durumu aralarında görüşmüşler, bir olup bittiye geldiği kuşku götürmeyen bu olayın ilhak ile sonuçlanmasını önlemek düşüncesinde birleşmişler ve Reddi İlhak ilkesini ortaya atmışlardır. Bu ilkenin yayılması için aynı gece İzmir’de Yahudi Maşatlığı’na toplanabilen halk bir gösteri toplantısı yapmış. Ancak ertesi gün sabahleyin Yunan askerlerinin rıhtımda görülmesiyle bu toplantıdan umulduğu ölçüde sonuç alınamamıştır.
MİLLİ KURULUŞLAR
Bu derneklerin kuruluş amaçları ve siyasal amaçları üzerine kısaca bilgi vermek uygun olur düşüncesindeyim. Trakya-Paşaeli Cemiyeti’nin ileri gelenlerinden kimisiyle daha İstanbul’da iken görüşmüştüm. Osmanlı Devleti’nin çökeceğini görüyorlardı. Osmanlı yurdunun parçalanacağı korkusu karşısında Trakya’yı, olabilirse Batı Trakya ile birlikte, İslam ve Türk topluluğu olarak bütünüyle kurtarmayı düşünüyorlardı. Bu amaca ulaşmak için o zaman akıllarına gelen tek çıkar yol, İngiltere’nin, olmazsa Fransa’nın yardımını sağlamaktı. Bu düşünceyle kimi yabancı devlet adamlarıyla ilişki kurmak ve konuşmak yollarını da aramışlardı. Amaçlarının bir Trakya Cumhuriyeti kurmak olduğu anlaşılıyordu. Karadeniz kıyılarındaki bölgelerde de, bir Rum Pontus hükümeti kurulacağı korkusu vardı. Müslüman halkı Rumların boyunduruğu altında bırakmayıp yaşama haklarını ve varlıklarını korumak amacıyla, Trabzon’da da birtakım kişiler ayrıca bir dernek kurmuşlardı. Merkezi İstanbul’da olan Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti’nin siyasi amacı ötekilerden farklı değildi.