Cimri Olmamak – Mantık – Hoşgörü – Araştırmacılık – Kıymet bilmek – Empati – Espri Yapmak – Sözünde Durmak – Misafirperverlik – Akıl Yürütme – Dolaylı Anlatım – Uzmanlık – Mızıkçılık Yapmamak – Yalan Söylememek – Kendini Teselli Etmek – Bencil Olmamak – Kötü Şaka Yapmamak – Saygı – Çıkarcı Davranmamak – Adalet
İsmini ne zaman duysak beyaz sakalı, başındaki koca kavuğu ve cüppesiyle güler yüzlü tatlı Nasreddin Hoca hayalimizde canlanır. Hemen yüzümüze kocaman bir tebessüm yayılır.
Nasreddin Hoca’nın güldürürken düşündüren otuz fıkrası bu kitapta toplandı. Ayrıca severek yapacağınız etkinlikler de var.
“Nasreddin Hoca ile Kıkır Kıkır” gülmeye hazır mısınız?
Büyük bir titizlikle hazırlanan “Nasreddin Hoca ile Kıkır Kıkır” her şeyden önce güldürürken düşündürmeyi amaçlıyor.
Özellikle fıkralarda ele alınan doğru sözlülük, cömertlik, hoşgörü, empati, saygı gibi erdemli davranışlarla çocuklara iyi birer model sunuluyor.
Ayrıca fıkralarda kullanılan espri unsuru çocukların sosyal iletişim becerileri kazanmalarını sağlayarak duygusal zekâlarını geliştirmelerine yardımcı olacak.
Uzman psikolog Ayşe ERCE
TAZI
Çok güzel bir yaz günü Nasreddin Hoca dolaşmak için evinden çıkmış. Önce göl kenarında yürümüş. Köprünün üzerinden gölde yüzen Ördeklere yem atmış. Ağaçların arasında
zıp zıp gezen tavşanları izlemiş.
Sonra papatya tarlasından geçerek şehir meydanına gelmiş. Pazardan alışveriş yapmış. Pazarcı arkadaşlarıyla sohbet etmiş. O sırada yanlarından simitçi geçmiş. Nasreddin Hoca simitlerin kokusunu alınca acıktığını fark etmiş. Simitçiye,
– Şöyle gevreklerinden hepimize ver bakalım birer tane, demiş.
Nasreddin Hoca ve arkadaşları simitlerini yerken şehrin güvenliğinden sorumlu subaşı yanlarına gelmiş. Hoca bu adamı iyi tanırmış. Adam cimrinin biriymiş.
Hoca simitçiye,
– Bir tane de subaşıya ver evladım, demiş.
Simitçi, subaşıya da bir simit uzatmış. Hoca simitçiye parasını ödemiş. Bu sırada pazardan geçen şerbetçinin sesi duyulmuş:
– Şerbetçiiii…
Hoca subaşıya,
– Haydi, simitler benden, limonatalar da senden olsun, demiş.
Subaşı,
– Aman Hocam, simidin yanında limonata içilir mi hiç, diyerek simidini yemeye devam etmiş.
Hoca, subaşının cimrilikten böyle söylediğini, şerbet ısmarlamak istemediğini anlamış. Sesini çıkarmamış.
Subaşı, Hoca’ya,
– Hocam, sabahtan beri seni arıyorum. Evine gittim; hanımın ‘gezmeye çıktı’ dedi. Her yeri aradım. Tam umudu kesmişken seni gördüm,demiş.
Nasreddin Hoca,
– Hayırdır, beni niye arıyordun, diye sormuş.
Subaşı,
– Hocam senin her yerde tanıdığın var, demiş. Nerede ne var bilirsin. Ben bir tazı almak istiyorum. Sen bana bulabilir misin?
…