Rabbin İçin Sabret | Uğur Koşar


rabbin-icin-sabret-ugur-kosar-destek-yayinlariSabır dostların makamıdır… Allah sıkıntı verdiyse mümine bilsin ki derecesi yükselsin diye Ve artık sadece Allah için sabretmek düşer geriye… Kalbini çevirdiğin zaman asırlar öncesine İçini sımsıkı saracak bir ayet düşecek gönlüne:

“Rabbin için Sabret”…

***

İÇİNDEKİLER

Uğur Koşar Kimdir…11
Uğur Koşar İle “Zihnin Ötesine Geçiş-Hiçlik” Özel Terapisi Hakkında…15
Uğur Koşar’ın Bireysel Terapisi Hakkında…19
Sevgi Yoluna Yolculuk…25
Olumsuzluklar…25
Farkmdalık…33
Yüreğin Sesi…39
Olumlunun Gücü…49
Yüreğin Gücü…53
Seçim Hakkı…59
Anı Yaşamak…63
Mutluluğun Adresi….67
İnanmanın Gücü…73
Zorluğu Benimsemek…79
Sorumluluk…83
Duyguların Kontrolü…95
Sevgi…101
Uzak da Olsa Mesafeler, Yüreğinde Hissettiğin Sana En Yakındır!…107
Yaşamın Anlamı…111
Çocuklar Gibi Cesur Yaşa!…125
Değişim Bu Kadar Acı Mı?…133
Yabani Otlar…143
Affet Ve Rahatla…149
Hastalanmak Bir Seçim!…155
İyilik Yapan Ne Bulur?…159
Benliğini Fark Etmek…165
Korkuların Arkasındaki Düşünce…175
İnşallah Kelimesinin İçindeki İlahi Güç…187
20 Yıl Sonra…199

MERHABA. O kocaman yüreğine, kocaman bir MER­HABA güzel insan.

Evet, çok uzun zaman oldu gerçekten ve bu zaman için­de, hep senin ellerinin içinde olmayı hayal ettim! Düşlerim­de bu anı yaşadım. Parmaklarının arasında beni tuttuğunu gördüm çoğu zaman. Ve şimdi ellerinin arasındayım…

Geçmişte neler yaşadığını bilemem. Belki acıların vardı, mutsuzdun, ama beni ilgilendiren aldığın nefesi hissettiğin bu andır… Şu an senin yüreğini hissediyorum biliyor mu­sun? Bunu sende hissedeceksin artık. Olmadığın bir yerde, görmediğin bir şeyi hissedeceksin sende! Şu anda ellerinin arasında bulunmamın tek sebebi de bu aslında…

İnsanların yüreklerine dokunabilmek, yüreklerine sevgi tohumu bırakmak ve dua almak, dünyanın bütün güzellikle­rine sahip olmakla eşdeğerdir benim için.

Zorluklarla daima karşılaştık, belki devam da edeceğiz; fakat bu olumsuz duygu durumu ve ardından gelen zorluklar karşısında kendimi hep güçlü hissettim. Bu güç, her zaman benim içimdeydi aslında ve ben, içimde bulunan büyük bir gücün var olduğunu istediğim zaman fark edebiliyordum. Bu bana Allah’ın lütfuydu. Bu güç sadece bana değil, farkında olan tüm kullara olan bir armağandır Rabb’inden.

Çünkü bu yaşam bize verilmişti! Rabbim bize değer ver­miş ve dünyaya halife olarak göndermişti. Bildiğim bir şey daha var ki o da; her zorluğun ardında kendisini kucakla­mam için bekleyen bir hediyenin olmasıydı…

Bu düşünce sayesinde daima başıma gelebilecek prob­lemlere değil yalnızca, yaşadığım sorunun arkasında gizlen­miş hediyeme odaklanmıştım.

Çünkü sevginin olduğu yerde mucizelerinde olduğuna her zaman inanmıştım.

Çok kısa süre sonra, bana uzanan hediyenin önüne dikil­miş bir çelik kapıyı andıran zorluğun kapıları, ardına kadar açılmış oluyordu.

Biliyor musun, bu hediye bana olduğu kadar sana da çok yakın! Peki, o büyük zorluğun arkasında gizlenmiş hediye­nin ne olduğunu bilmek ister misin? O halde ellerine bir ke2 daha bak lütfen.

Çünkü o hediye şu an senin parmaklarının arasında du­ruyor! Her engelin arkasında bir ilham vardır. Bunu daima anımsa olur mu?

Evet, bu kitap senin için yazılmış ve bana verilmiş en büyük armağandır aslında. Farkında olmasan da, senin de yaşamış olduğun zorlukların arkasında saklanmış bir hediye vardı, işte hediyen inşAllah şimdi ellerinde güzel insan. Bu kitap; seni sevgi yoluna ulaştırmak adına bir kılavuzu temsil etmektedir.

Kitabımızı yazarken bir amacım vardı. Bu amaç, düşün­celerimdeki bilgilerin bir kâğıda dökülüp, daha sonra kitap evlerindeki rafları süslemesi değildi tabii ki. Benim için önemli olan tek şey; her zorluğa Rabbimiz için sabretmenin ilahi gücünü sizin de hissetmenizdi… Çünkü insanlar bil­dikleri sürece değil, bildiklerini yaşamlarında uyguladıkları sürece mutluluğu kucaklayıp, özgürlüğe erişebileceklerdir.

Allah Teala yüce kitabımız Kuran-ı Kerim Müddessir 7’de “Rûbb’in için sabret” diyerek kullarına büyük bir müjdeyi bil­diriyordu aslında.

Ve yine Bakara Suresi 155’te “Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve matlardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz; sabredenleri müjdele” diyerek kullarına sabrın öne­mini anlatıyordu.

Şimdi seninle birlikte rahmet dolu bir yola çıkacağız in- şAllah. Bu yolun adı Sevgi Yolu’dur.

Eğer “Sevgi Yolu” yolculuğuna hazırsan birlikte yola çı­kabiliriz. Bu zamana kadar en değerli hâzineni yüreğinin ka­ranlıklarına sakladın belki de, ama bırak artık kanatlansın yüreğin! Sadece sevgi çiçeklerinin kokusunu hisset bu yol­da. Sadece görmek istediklerini görmeye çalış. Biliyorum ki sen, güzellikleri görmek adına buradasın…

UĞUR KOŞAR KİMDİR

TTS (Theatrical Therapy System) ve Nur Terapisi’nin kurucusu olan Düşünür, Psikolojik Danışman ve Yazar Uğur Koşar, Doğunun Zen öğretisi (farkındalık) ile Sufiliğin (kalp gözüyle bakışını) harmanlayarak kendine özgü üslu­buyla insanların kendi öz varlıkları ile buluşmasına, böylece zihnin sesini susturarak kalıcı bir huzurla yaşamlarına de­vam etmesine yardımcı olmaktadır.

Uğur Koşar der ki:

Ben sizi yeni bir şeyle tanıştırmıyorum, sadece sizin unut­tuğunuz kendi özünüz ile tekrar buluşmanıza vesile oluyo­rum.

Usta, “Yaşam matematik değil bir şiirdir ve içinde nefes aldığınız bu hayat, beyinlerin gelişmesinden öte yürekle­rin ve ruhun olgunlaşması ile gelen bir kutlama olmalıdır” diyerek yaşamanın aslında bir sanat olduğunu anlatmak­tadır.

Onun görüşüne göre; Mutsuz insan yoktur, mutlu olaca­ğına inanmayan insanlar vardır ve insanları yorgun kılan yaşam değil, taşıdıkları maskeleridir.

UK, “Her soru önce kendi cevabını doğurur” sözleriyle insanların aradığı cevapların aslında kendi derinliklerinde mevcut olduğunu ifade eder.

O, yaşam yolculuğunda insanların kendilerini keşfet­meleri ve kendi derinliklerinde bulunan mevcut cevaplara ulaşmaları adına; onları sadece düşündürmeye, farkındalık kazanmalarına ve baktıklarından daha derine bakarak Allah’ın mucizelerini görmelerine-kucaklamalarına yar­dımcı olmaktadır.

Onun:

*Yaşamı geçmiş ile gelecek arasında açmış bir çiçektir onu, sadece şimdiki anın içinde koklayabilirsin.
*Kendi hayatını yaşamıyorsan yaşadığın hayat senin de­ğildir!
*Dışarıda mucize arama mucize sensin.
*Önemli olan hayatın ne zaman son bulacağı değil, onu ne zaman hissederek yaşamaya başladığındır.
*Ben size mutlu olmayı değil, mutluluğa dönüşmeyi gös­teriyorum.
*Allah kitaplarını insana göndermişken, O peygamber­lerini insana göndermişken, cennetinin kapılarını insana açmışken ve O sana bu kadar çok değer veriyorken; sen na­sıl olur da kendine değer vermezsin?

Sadece yaşamın gerçekliğine uyum sağla, ruhun ağ­lamaya ihtiyacı varsa ağla, gülmeye ihtiyacı varsa gül, her deneyimi yaşa, kontrol etme. Şayet kontrol edersen bütün enerjini dışarıya akıtmış olacaksın. Sessiz ol ve yaşamın akı­şını izle, o akışta gelen her şey bir mucizedir gibi sözleri in­sanlara farkındalık kazandırmaya yöneliktir.

Uğur Koşar, insanlığın temel sorunlarından birini şu söz­lerle ifade etmektedir:

“İnsanlar isyanda, hayat çoğu için yaşarken bitmiş du­rumda; çünkü hep başkalarının hayatını yaşamaktalar. Bu hayat onların değil, başka bedenlerde, başka ruhlarda hayat buluyorlar ve onlar gidince hayat da anlamını yitiriyor. İn­sanlığın en büyük sorunu budur. Kendi hayatını yaşamıyor­san yaşadığın hayat senin değildir. Nasıl olabilir ki? O hayat başkasına bağlı ve o gittiğinde yahut ilgisini yitirdiğinde sen de eriyor, tükeniyorsun! Olanları izlediğinde şahit olacaksın ve o zaman varlığın farkındalıkla dolacaktır.”

UĞUR KOŞAR İLE “ZİHNİN ÖTESİNE GEÇİŞ-HİÇLİK” ÖZEL TERAPİSİ HAKKINDA

Uğur Koşar şöyle der:

Senin iç dünyan gerçek evindir, orası varlığın merkezindir. Şayet içsel derinliğindeki evinin odaları karanlık ise, ikamet ettiğin evinin aydınlık olmasının hiçtir anlamı yok­tur.

Dışarıda gördüğün gökyüzü aydınlık olabilir; fakat senin içindeki gökyüzü karanlık ise dışarıda olan bitenin hissiyatı sana bir şey katmayacaktır. Ve sen içsel odaların karanlık olduğu için ıstırap çekmektesindir. Kendini dibe vuruyor hissi tüm hücrelerine yayılmıştır ve bu duygular içinde bir psikanaliste gidersin.

O sadece senin içinde bulunduğun odayı aydınlatacaktır, fakat sen başka odaya geçmek istediğinde yine karanlıklarla baş başa kalırsın. Bir psikanalist senin sorununla ilgilenir ve onu yok etmek için uğraşır, fakat zihin öyle kurnazdır ki, sen bir sorunu aştığında o başka bir sorun yaratacaktır.

Neden bu kadar sorun olduğunu bilmek istiyorsun.

Çünkü onları yakalayan ve senin önüne seren zihindir, bu zihnin çok kurnazca olan oyunlarından biri, ona dikkat et. Zihin seni ele almış durumda, tüm kontroller zihnin elinde, şayet sen zihinle ve onun ürettiği düşüncelerle öz­deşleşmezsen zihnin patronluğu attık bitmiş olacak. Ve bu…

Benzer İçerikler

Muhammed’i Öldüren Adamlar – Alfred Bester Online Kitap Oku

yakutlu

Şöhret – Chris Rojek – Online Kitap Oku

yakutlu

İpeğin Fısıltısı – Loretta Chase Online Kitap Oku

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy