Dr. Ayşe Duman Koltuğumdaki Kadınlar’da içsel sevincini yitirmiş, dışsal iyi hissediş oyuncaklarına bağımlı hale gelmiş zihin-bedenlerin acılarından ve ızdıraplarından söz ediyor. Yani seni, beni, bizi bize anlatıyor.
Koltuğuna oturan kadınların hikâyeleri eşliğinde, kadının kendine zihnini şefkatle dinleme, beden kayıtlarını anlama, kabul etme ve değişme izni verdiğinde “iyileşmenin” nasıl da mümkün olduğunu gösteriyor.
Yaşam yolculuğunda beden bilgeliğinin önemini vurgulayan Dr. Duman, kadını dış seslerin gürültülerinden, şartlanmışlıklardan, düzen kurucuların dayatmalarından özgürleşerek biyolojinin fısıltılarını duymaya davet ediyor.
“Hikâyelerimizle birbirimize bağlı olduğumuz yaşam yolculuğunda neşelerimiz kadar acılarımız da ışık oluyor birbirimize.
Acıyı, ona tutsak olmadan özgürleşmenin, var olma sevincini hissetmenin en sağlam basamağı olarak kullanan kadınların hikâyeleri ışık olsun istedim, yola çıkmak isteyenlere, yolda olanlara.”
Dr. Ayşe Duman, kadının fark edilmemiş, ifade edilmemiş ruhsal ve zihinsel ihtiyaçlarının bedenin diliyle nasıl görünür hale geldiğini, bedenin verdiği ve hastalık olarak kabul edilen sinyallerin arka planında nelerin olabileceğine dair ufuk açıcı bir yaklaşım sunuyor. Kitapta anlatılan öykülerde, doğru bir rehberlik ve eşlikçilik olduğunda, kadının kendini bulması için alan açıldığında düzenli âdet görememe, çocuk sahibi olamama, geçmeyen ağrılar, yumurtalık kistleri gibi fiziksel görünümlü durumların iyileşme yolculuğunun bir parçası olarak nasıl ortadan kalkabildiğine dair ümit dolu ve gerçek bir tablo ortaya çıkıyor.