Ben Adamı Tipinden Tanırım

Bu kitapta ne tipler var ne tipler Öğrenci Tipleri Öğretmen Tipleri Âşık Tipleri Anne-baba, karı-koca, komşu tipleri Dinledikleri müzik türüne, mesleklerine, çağlara göre tipler Türk tipi Psikolojide tipler Nesli tükenen insan tipleri Tipitipler Hadi, tipler içinden kendine bir tip beğen Şöyle diyebilirsin, Ben kimseye benzemem. Evet, elbette özgünüz her birimiz, kendimiz olabildiğimiz ölçüde Ama Âdemin oğulları Havvanın kızlarıyız Yani akrabayız bir yerde Şimdi söyle, tipik Anadolu çocuğu musun yoksa çılgın çocuk İso musun? Evde süt dökmüş kedi, dışarıda aslan mısın? İçi başka, dışı başka nar mısın? Biri sana tam benim tipimsin dese ne yaparsın. Tertipli misin, Antepli misin? Depresif misin, agresif misin? Bil bakalım sen kimsin…

içindekiler

bu kitabı okuduğunda… / 7

öğrenci tipleri / 9

süslü kız öğrenci / 10

taklitçi öğrenci / 12

muhalif öğrenci / 14

yapışık ikizler / 16

baba öğrenci / 18

çalışkan öğrenci / 20

tembel öğrenci / 22

öğretmenin her dediğini yapan öğrenci / 24

öğretmen tipleri / 24

dersi yaşayan öğretmen / 25

idealist öğretmen / 27

kuralcı öğretmen / 29

şakacı öğretmen / 31

nöbetçi öğretmen / 33

anlayışlı öğretmen / 35

mesaili öğretmen / 37

baba öğretmen / 39

anne-baba tipleri / 41

fazla koruyucu anne-baba / 42

fazla rahat anne-baba / 44

otoriter anne-baba / 46

müdafaacı anne-baba / 48

tutarsız anne-baba / 50

sevecen anne-baba / 52

âşık tipleri / 55

çapkın âşık / 55

maço âşık / 57

utangaç âşık / 59

romantik âşık / 61

sevgi kelebekleri / 63

evlenilecek âşık / 65

mazideki âşık / 67

dinledikleri müzik türüne göre tipler / 68

arabesk tip / 69

rockçıtip / 71

popçu tip / 73

halk çocuğu tipi / 75

özgüncü tip / 76

fantezi tip / 77

rapçi tip / 79

klasik tip / 81

roman tip / 83

koca tipleri / 84

iyimser koca / 85

anneci koca / 87

politikacı koca / 88

kazak koca / 90

idealist koca / 92

beklentili koca / 94

evlenince değişen koca / 96

kadın tipleri / 98

evlenince değişen kadın / 99

mutedil kadın / 101

asla unutmayan kadın / 103

cefakâr kadın / 105

kıskanç kadın / 107

kırsal kadın / 109

paragöz kadın /İli komşu tipleri / 113

çat kapı komşu / 113

selamsız komşu / 115

şamatacı komşu / 116

sinameki komşu / 118

meraklı komşu / 120

ahretlik komşu / 122

komşuluk testi / 124

çağlara göre tipler / 129

çocuk ruhlu 70’liler / 129

mazoşist 80’liler / 132

ara kuşak 90’lılar / 136

postmodern 2000’liler / 139

tezgâhtâr tipleri / 143

İşine adanmış tezgâhtar / 143

havalı tezgâhtar / 145

işyerini kafe sanan tezgâhtar / 147

gardiyan tezgâhtar / 149

müşteri tipleri / 151

kararsız müşteri / 151

şikâyetçi müşteri / 153

kötümser müşteri / 155

kendini kaybetmiş müşteri / 157

tipi tipler / 159

mesleğiyle bütünleşmiş tip / 159

işiyle işi olmayan tip / 161

çocuk ruhlu tip / 163

alıngan tip / 165

takıntılı tip / 167

çekingen tip / 169

palavracı tip / 172

narsist tip / 174

iş bitirici tip / 176

İnsan gibi İnsan tip / 178

psikolojide tipler / 180

tipler teorisi / 180

türk tipi / 187

otobüs yolculuklarında rastlanan insan tipleri / 191

nesli tükenen insan tipleri / 192

kaynaklar / 193

Bu Kitabı okuduğun da…

Genelde görüntü, sima anlamında kullandığımız “tip” kelimesi kişilik, karakter, mizaç kavramlarıyla da aynı anlamda kullanılır ve bir kavram karmaşası yaşanır. Oysa mizaç (huy) ve karakter dediğimiz şeyler kişiliği meydana getiren birimlerdir ve hepsinin anlamı farklıdır.

Mizaç yani huy, kişiliğin doğuştan gelen, karakter ise yaşantı ve deneyimler sonucu oluşan yanını temsil eder.

Kişilik ise, bir insanı başkalarından ayıran bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerin bütünüdür.

Bir insanın içe kapanık olması mizacını, dürüst olması karakter özelliğini, içe kapanık dürüst bir insan nitelemesiyle başka insanlardan ayrılması ise kişilik özelliğini belirtir.

Tip ise, aynı cinsten bütün varlık ve nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplar.

Biz bu çalışmamızda bazı kişilik tiplerini incelemeye çalıştık. Fakat unutmamalıdır ki, ne kadar insan varsa o kadar da insan tipi vardır. Kişiliğimiz de parmak izimiz gibi olduğu için herkesi anlatmak ya da kategorize etmek imkânsızdır.

Bizim yapmaya çalıştığımız, insanların bazı ortak özelliklerinden yola çıkarak tanımlamalar yapmak ve “Anadolu çocuğu musun yoksa çılgın çocuk İso mu? Evde süt dökmüş kedi dışarıda aslan mısın? İçi başka dışı başka nar mısın, karadut musun, çatal kara mısın? Biri sana ‘tipim değilsin’ dediğinde neyi kastetti diye merak ediyor musun? Tertipli misin, Antepli misin? Depresif Pollyanna mısın, Agresif Heidi misin?” sorularına yanıt vermeye çalışmak…

Bu kitabı okuduğunda, “Valla aynı benim annem.” “Naciye Teyze, bak senden bir tane daha varmış.” “Aaa bu beni anlatıyor.” gibi cümleler kurabilirsin, şaşırma! Çünkü:

Yalnız değiliz, hiçbirimiz…

İyi okumalar…

Fulya Taşçeviren

Gençtirler. Aktif, dinamik ve heyecanlıdırlar… Kanları kaynamaktadır. Bastıkları asfalttan çimenler çıkar. Öğle arası yarım ekmek döneryerler. Otobüslerin arka sıralarında gülüşürler. Onlar bizim gençlerimiz ya da bizzat gençliğimiz… Görelim…

Süslü Kız Öğrenci

Ön sırada oturur ama dersleri iyi değildir. Bunu umursamaz. Ukaladır, öğretmenlerle arası iyi değildir. Bu nedenle özellikle bayan öğretmenlerin kendisini kıskandığını bile iddia edebilir. Devamlı gençlik dergileri okur. Ders esnasında dahi bir elinde cımbız bir elinde ayna olan bu tip evde yalnızken, aynasıyla baş başa kalınca da aynı şeyi yapmaktadır. Bunu kendisi için yapıyordur, “ben kendim için süsleniyorum” der. Göz kalemi, rimel ve dudak parlatıcısı çantasında mutlaka bulunan malzemelerdir.

Saçları genellikle boyalıdır. Saçlarının boyası yine boyanmak suretiyle idare tarafından eski rengine döndürülen kız öğrenci, erkek öğrencilerin ilgi odağıdır. Sınıftan çıktığı anda mutlaka erkekler peşine düşer. Herkese mavi boncuk dağıtır, fakat genellikle üst sınıftan ve okulun en popüler olan çocuğuyla arkadaşlık eder. Hatta bazen sırf havası olsun diye başka okuldan bir çocukla bile arkadaş olabilir.

Bu tip öğrencinin yeni çıkış yapmış yakışıklı popçuyu izlerken salyaları akar. Sevgilisi hatta sevgilileri olsa da bu tip, âşık olmaz. Çünkü cildinin güzelliğine dikkat etmek zorundadır ve aşk cilde iyi gelmez.

Zaten bu öğrenci, harçlığının büyük kısmını da kozmetik ürünlerine ve giyim kuşama harcar. Okul kıyafetini pek de sallamaz. Hatta okul kıyafetlerini de daraltmak, kısaltmak, okul gömleğinin içinden görünecek şekilde değişik badi ve tişörtler giymek suretiyle modaya uydurur.

Diğer kız öğrencilerin kıskandığı ve sık sık hakkında dedikodular yaptığı biridir. Ama o bunları önemsemez. Ona göre bu dedikodular onun ne kadar önemsendiğinin bir kanıtıdır.

Süslü kız öğrencinin, sanıldığının tersine, genellikle babası çok sert ve tutucudur, ama o bunu da umursamaz. Belki de yaptıkları bir anlamda ailesine tepkidir.

Taklitçi Öğrenci

Her okulda muhakkak ondan bir tane vardır. Tiyatral yeteneği gelişmiştir. Sanatçı ruhludur. “Ben duygu insanıyım. Şiir yazarım. Resim yaparım. Aşk benim göbek adımdır.” gibi cümlelerinden hatırladığımız bu öğrenci, ailesi tarafından genelde dışlanır. “Okumayıp da nolcan, kötü kadın mı olcan başımıza?” şeklindeki sözlerle azarlanan öğrenci, “Sapık mı olcan başımıza, nü nü kadınlar mı çizcen ulan sen, bu yüzden mi para döktük sana?” gibi eleştirilerin de odak noktasıdır.

Veli toplantısında sadece matematik ve fizik öğretmenleriyle görüşen, resim, müzik ve beden eğitimini dersten saymayan bir veliye sahip olan bu öğrenci, ya ideallerinden vazgeçerek matematik mühendisliği okuyup ömür boyu mutsuz olur ya da içinde ne de olsa çizim var deyip mimar olup, sosyal etkinliklerle içinde kalan resim, tiyatro sevgisini doyurmaya çalışır.

Taklitçi öğrencinin dersleri pek de iyi değildir. Dersten ziyade öğretmenlerin hareketleriyle ilgilenen bu tip, genellikle öğretmenlerin taklidini yaparak arkadaşlarını eğlencenin tavanına vurdurur. Ünlülerin de taklidini yapabiliyorsa popülerliği daha da artar. Ders sıkmaya başladı mı ona başvurulur ve dersi kaynatması istenir. Hocaların taklidini yaparak sınıfı eğlendirir.

Başarılı bir taklitçi öğrenci ayrım olmaksızın her hocanın taklidini yapabilmelidir. Öğretmenler, başka öğretmenlerin taklidini yaptırarak eğlenir, bir yandan da, “Bakın siz yapıyorsunuz ama ben meslektaşımın arkasından gülmüş gibi olmayayım.” tadında cümleler kurarlar. “Benim de taklidimi yapıyor musunuz?” sorusuna hep, “Hayır hocam!” yanıtı alan lise öğretmenlerinin aslında hepsi taklit edilir.

Notları yeteri kadar iyi olmasa da, bu öğrenci tipi, sosyal etkinliklere katılımı, tiyatro vb. etkinliklerde rol alması nedeniyle bir şekilde sınıfını geçer.

Muhalif Öğrenci

Her şeye muhaliftir. Devamlı yargılayıcı bir tutum içindedir. Bağımsız ve kural dışı davranma eğilimindedir. Küçük yaşlarda eleştirmeyi öğrenmiştir. Diğer kişileri aşağılamayı sever. Herkese karşı ileri sürülecek fikirleri vardır. Bu karşıt fikre gerçekten inanıp inanmadığı önemli değildir, sadece ters bir laf etmesi lazımdır.

Yersiz espriler yapar ve sınıfın gülmekten kırılmasını bekler. Hocayla alaycı konuşmanın kendisini diğer öğrencilerin gözünde yükselttiğini sanır. Ders sırasında hocanın sözünü iki cümlede bir kesip bilmiş bir edayla soru soran, ne dediğini bilmez, ağzından çıkanı kulağı duymaz öğrenci tipidir. Bu tip kendine öyle bir güvenir ki, hoca leb demeden leblebiyi anladığını sanarak söz kesip durur, sabır taşırıcı yorumlar yapar.

Bu muhalif öğrencilerin aslında bazıları gayet zekidir. Son derece de hareketlidirler. Bazıları bilime ilgi duyar, araştırmalara yönelirler. Sınıfta pek söz dinlemedikleri, diğer çocuklarla iletişimde zorlandıkları ve bazen kaba olabildikleri için öğretmen için zor öğrencilerdir.

Diğer çocukların oyunlarına ve genel konuşmalarına katılmadıkları için garip görünebilirler. Aile ve okulun istediği yoldan değil de kendi istedikleri yoldan giden bağımsız çocuklardır. Böyle olunca da derse olan ilgilerini kaybedip yaramazlık yapmaya ve davranış sorunları göstermeye başlarlar.

Aktif olmasına izin verildiğinde oldukça başarılı olabilir. Kıpırdamadan oturması ve bilgiyi yalnızca aklında tutması isteniyorsa, sınıfın çok gerisinde kalabilir hatta eğitimini sürdüremeyebilir. Bu öğrenci tipi kendisine nedenleri açıklanmadıkça kurallara uymaz, ancak kuralların anlamlı olduğunu düşünürse onlara uyar.

Yapışık İkizler

Yapışık ikizler birbirinin canıdır, ciğeridir. Popüler deyimle “kanka”dırlar. Yeri gelir birbirlerine ailelerinden bile yakın olurlar. Her şeylerini birbirlerine anlatırlar. Her yere beraber giderler. Okuldan kaçsalar beraber, kopya çekseler beraberdirler. Aynı sırada otururlar. Tek yumurta ikizi olsalar bu kadar beraber gezmezler.

Notları da birbirine çok yakındır. Öğretmen genellikle isimlerini karıştırır. Arkadaşları bile onları bir bütün olarak algılar. Çoğu zaman beraberlikleri aşkta da devam eder. Mesela eğer erkekseler genellikle aynı kıza âşık olurlar. Kız ikisinden birini tercih ederse öbürü için artık bir bacıdır. Kabul edilmeyen erkek, arkadaşının aşkına büyük saygı duyar. Böylece aralarında su sızmadan arkadaşlıkları devam eder.

Ancak bu yapışık ikizler kız iseler olay çok farklı yönde ilerler. Erkeklerin tersine kız yapışık ikizlerin dostluğunu bozacak tek şey bir erkektir. Aynı erkeğe âşık oldular mı ne kankalık kalır ne bir şey. Sanki o bütün yaşanılan, bütün paylaşılan şeyler yalandır. İki ezeli rakip ve düşman haline gelirler.

En vahimi ise bu yapışık ikizlerin ayrı cinsten olma durumudur. Bir kere ailelerine dost olduklarını bir türlü anlatamazlar. Kimi durumlarda bu iki kişi birbirine âşık olurlar. O kadar çok beraber zaman geçirmişlerdir ki, beraber ağlar beraber gülerler çoğu zaman, o kadar çok şey paylaşırlar ki yalnız kaldıklarında beraber yaptıkları şeyler gelir akıllarına, belli bir süre sonra beraber değilken birbirlerini özlemeye başlarlar.

Sonra birden fark ederler ki, içinden çıkılmaz bir yola girmişlerdir, bir yandan sevip söyleyememek bir yandan da eğer söylerlerse arkadaşlıklarının bozulma riski mahveder onları, uykusuz geceler başlar. Bazen arkadaşlıkları çıkmalarıyla son bulur.

Baba Ögrenci

Dersle pek ilgisi olmayan bu öğrenci, tatlı diliyle sohbet ortamlarının vazgeçilmez parçasıdır. Delikanlı, küfürbaz ve de komiktir. Ya çok zengindir ya çok fakirdir ama ne olursa olsun, görmüş geçirmiştir. Büyük ihtimalle bir iki sene sınıfta kalmıştır. Sınıfın bir parçası olduğunu hisseder.

Anlatacak çok macerası vardır. Olgundur. Fedakârdır. Arkadaşlarının her derdine koşar, paraysa para, kopyaysa kopya. Onun için arkadaş ve dost kavramları çok kutsal kavramlardır. Önüne gelen herkesle arkadaş olmaz, olamaz. Hayatına girecek olan insan adeta düzinelerce sınavdan geçmelidir. Tüm bu uzun süreçten sonra bir insana dost sıfatını yakıştırdığı zaman artık o insan için yapamayacağı şey yok gibidir.

Genellikle orta sırada oturur. Herkesle iyi ilişkileri olduğundan burayı seçmiştir. İyi kopya çeker. Rahattır. Hiç bir zaman illa beni sevsinler, illa benimle vakit geçirmekten keyif alsınlar diye bir derdi yoktur. Kendi gibi oluşu ve rahat tavırları ile yeni girdiği bir ortamda bile fark edilir ve bu nedenlerle diğer insanlar onun yanında huzur bulurlar.

Baba öğrenci kantinde sıra beklemez. Bu onun babalığından, ona duyulan saygıdan ve tabi biraz da heybetinden kaynaklanır. Baba öğrenci arkadaşlarını her türlü belaya karşı korur. Bir kavga oldu mu başvurulan ve arkasına sığınılan kişidir. Dürtüsel olarak her olayda kendini ortaya atar.

Hem çalışkan hem tembel öğrencilerce sevilir. Genellikle heybeti ve görmüş geçirmişliği sayesinde sınıf başkanı seçilir. Kimseden hiçbir şekilde sözünü esirgemez. Özellikle hocalara karşı ağzı çok iyi laf yapar. Düşündüklerini hiç çekinmeden söyler. Arkadaşlarını satmaz. İmanlı çocuktur. Oruç bozmaz. Cumaları kaçırmamaya çalışır. Yılda bir tıraş olur. Saçı hep tıraşsızdır. Hocalar saçını kestirmesini söyler dururlar ama o dinlemez.

Çalışkan Öğrenci

Genellikle kısa boyludur ve en ön sırada oturur. Yararcıdır. Bir şey eğer ona fayda sağlamıyorsa anlamını yitirir. Hayatına giren insanlarda bile bir fayda, bir kazanç peşindedir, “Bir insan bana artı bir değer katmıyorsa arkadaşım olmayı da hak etmiyor.” diye düşünür. Pratik ve düzenlidir. Otoriteyi kabul edip, destekler. Dakiktir, zamanını iyi kullanır.

Öğretmenlerin gözdesidir. Öğretmek için insanı teşvik eder. Küçük yaştan itibaren sınıftaki atmosferden kendisini sorumlu hisseder. Öğrenmeyi sever ve her şeyin her şeyle ilişkisi olduğunu görerek bilginin anlam ve önem taşıdığını düşünür. Ona kişisel dikkat göstermeyen bir öğretmen olduğunda ise öğrenmekte güçlük çeker.

Ders çalışmaktan zevk alır. Öğrenci milleti arasında “inek” olarak tanınır. Ondan ders notu isteyen arkadaşlarını “Bende de yok.” yalanıyla geçiştirir.

Diğer öğrencilerin coşup eğlendiği sırada yüksek sesle, “Biraz sessiz olun, dersi dinleyemiyorum!” şeklinde arkadaşlarını hocaya ispiyonlar. Her sınav sonrası ağlar. İyi not aldı mı da “O kadar beklemiyordum.” deyip sevinç içinde yanındaki arkadaşına sarılır.

Öğretmenin unuttuğu ödevi hatırlatıp, “Örtme-niiim hani çözerseniz iyi olur diyerekten eve verdiğiniz ödevler vardı ya onları kontrol etmeyecek misiniz?” diyerek diğer öğrencileri çileden çıkarır.

Dersi anlatan öğretmene adeta kilitlenmiş gibi bakar. Hoca “Bu konuyu diğer ünitede daha ayrıntılı işleyeceğiz.” dediği anda kitabını açıp, diğer üniteye bakmadan duramaz. Tüm sınıf kopya çekmenin yollarını ararken o, engin bilgilerini kimseye göstermemek için sınav kâğıdına kapanarak yazar.

Yaz kış okul kurallarına uymak için okul üniformasını tam tekmil giyer, yakası son düğmeye kadar ilikli, kravat veya kurdelesi son düğme hizasında bağlıdır. Ailecek tatile gidildiğinde bile yanma birkaç soru bankası almadan yola çıkmaz. Ailesinin gözbebeğidir, adeta bir güven, dürüstlük abidesidir.

Bu çalışkan öğrencilerin hem çalışkan hem sosyal olanları da vardır ki, bunlar insanı çileden çıkarırlar. “Bir insan bu kadar mükemmel de olmaz ki kardeşim!” dedirtirler.

Tembel Öğrenci

Genellikle beden dersinin bir numaralı adamıdır. Çöp kutusunu basket potası olarak kullanır. Maç organizasyonları dışında her zaman zurnanın son deliğidir. Ödevlerini yapmaz. Ders dinlemez. Pencereden ağaçları, kuşları, böcekleri seyreder. Sanırsın doğa âşığıdır!

Erkekse sakal tıraşı olmamakta ısrar eder. Okuldan kaçtığı günlerde sinema ve kafeleri tercih eder. En sevdiği şey knight oynamaktır. Kendi lehine, öğretmenin aleyhine olan tüm kuralları neredeyse bir müfettiş kadar bilir ve kullanır. Genelde okula ve derslere hep geç kalır.

Normalde selam dahi vermediği inek arkadaşını sınavdan iki gün önce bal bademle beslemeye başlar. Tüm sene yatıp sene sonunda hocalara yalvarır. “Hocam, bir tek sizden kaldım.” diyerek tüm notlarını geçer not haline getirmeyi başarır. Yahut hocaların getir götür işlerini yaparak sınıfı geçer.

Sınıfta da başka bir âlemdir. En arka sırada oturur. Kalemi, silgisi falan yoktur. Öğretmen ona ne zaman kalk dese, “Kim?” diye sorar. Öğretmen, “Sen!” deyince, “Ben mi?” der.

Hayata atıldıktan sonra ön sıraların çalışkanlarını geçer. Girişimci bir ruha sahiptir. Hayatın taşlı topraklı yollarına uyum sağlamada daha başarılı olur. Büyük kısmı on sekiz yaşını doldurur doldurmaz ehliyet alır, yirmi yaşını doldurur doldurmaz da askere gider. Babasıyla araları iyi olmasa da, annesinin hep bebeğidir.

Bu tembel öğrencilerin bir de tembel olduğu halde çalışkan görünenleri vardır. Çünkü onlar tabiri caizse yalakadırlar. Çok çalışır gibi görünüp aslında hiçbir şey yapmazlar. Devamlı hocaların peşindedirler, sorular sorarlar. İşin içyüzünü bilmeyen öğretmen, “Ne kadar da ilgili bir çocuk!” diye düşünür. Genelde hocaların verdiği sözlü notu sayesinde geçerler. Öğretmenler tarafından sevilseler de arkadaşları tarafından nefret edilen bir tiptirler.

Öğretmenin Her Dediğini Yapan Öğrenci

Bu öğrenci tipine ilkokul üçe kadar her sınıfta rastlanır. Onun için öğretmenin her söylediği kanundur. Öğretmen bu dünyada görülen en başarılı, en zeki, en güzel ya da yakışıklı insandır. Öğretmenin kel, fodul, 180-90-180 ölçülerinde olması bile bir şey ifade etmez. Ona göre öğretmeni mükemmeldir.

Öğretmen “Saat dokuzda yatacaksınız.” dediyse öğrenci dokuzu bir dakika geçirmez. Geçirirse annesiyle kavgaya tutuşur, niye saati kurmadın diye. Öğretmenin yaptığı resim en güzeldir. Anne veya babasının ressam olması fark etmez. Mona Lisa tablosu yapabilen bir ebeveyne bir dağ resmi çizdirirken bile güvenmez, “Sen yapamıyorsun.” der.

Fakat bu durum geçicidir. İlkokul üç, eğer öğrenci duygusal yapıdaysa en fazla ilkokul beşe kadar süren bu durum, daha sonra öğretmenleri düşman gibi görmesiyle son bulacaktır.

Benzer İçerikler

İyi İş Gizli Yediler

yakutlu

Anadolu Masalları – 1

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy