“Yaşamak, bir yolda yürümeye benzer… Bir rota çizersin ve yolun her türlü kolaylıkları ve zorluklarına boyun eğersin. Engebeli süreçlerde yorulur, bazen de normal bir şekilde dümdüz bir süreçte seyredersin. İnsan, hayat yolunu yeknesak bir çizgide yürüyemez. Yürüyüş kadar düşüş de var. Düşüşün olduğu yerde kalkış da. Düştüğün yerden değişmiş ve dönüşmüş olarak kalkmak zorundasın. Her acı, her düşüş, her halledemeyiş, her yoruluş birer öğretmendir görmesini bilene.”
Ali Bayam, yeni kitabında okurlarına, “Bu hayat benim” diyebilmenin önemini ve bu
kabullenişten sonra yaşanması mümkün güzellikleri anlatıyor. Hayatın akışı içerisinde
mutluluk kadar göz yaşının da var olduğunun altını çizerken, her durumda umudu çekip
çıkarabilmenin insanın kendi gücüyle mümkün olduğundan bahsediyor.
Yazar, Gittiğim Her Yerde Çiçek Açacağım isimli ikinci kitabıyla, düştüğü yerden
kalkabilmenin güzelliğine inanan herkese, “Güzel günler gelecek” diyerek kelimeleriyle
sarılıyor.
Bundan bir buçuk sene önce siz değerli okurlarımla Eve Döner İnsan Hep adlı muhteşem bir yolculuğa çıkmıştık. Bu süreç öylesine güzeldi ki hayatımın en mutlu anlarından birkaçını yaşadım. İlk imza günleri, kitaba dair ilk dönüşler… Hepsi bir rüyanın en güzel anıydı. Kitabın çıktığı ilk gece, tüm okur arkadaşlar “Eve Döner İnsan Hep” etiketiyle, Türkiye gündemine soktular ismimizi sosyal medyada. Akabinde ilk baskı ikinci gün bitti ve kitap yedi baskı daha yaptı, binlerce yüreğe eve dönebilmenin güzelliğini anlattı. Tam da burada, siz değerli okurlarıma sonsuz şükran ve minnetlerimi iletmek istiyorum. Kitap yazana değil, ona ihtiyacı olana aittir ya hani. Eve Döner İnsan Hep gibi bu kitap da artık sizindir. Ona iyi bakın.
En zorlu günlerimde, en umutsuz olduğum anlarda daima benimle beraber olan kıymetli anne babam ve kardeşlerime, tüm değerli dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Kitabımın ve diğer tüm projelerimin yazım süreçlerinde her manada benimle olan, bana destek olan insanlara da sonsuz şükranlarımla… Evlere dönmeyi ve kendinizi omuzlarınızdan öpmeyi ihmal etmeyin.
Ekim 2023
Cihânârâ “cihân içindedür arayı bilmezler
O mâhîler ki derya içredür deryâyı bilmezler”
Hayâlî
Şiddetle b“aşlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, aynı tat isteği, iştahı köreltir. Onun için, ölçülü sev ki
uzun sürsün sevgin. Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır.”
Shakespeare
Bir avuntuyu o“kadar çok sık tekrar ettim ki artık gerçeğim oldu.
Güzel Günler Gelecek
Latince çok güzel bir deyim var: Perfer et obdura dolor hic tibi proderit olim. Yani diyor ki “Sabırlı ol ve dayan, gün gelecek bu acı sana yarayacak.” Her acı, ne kadar can acıt sa da insanı büyütür. Acının içindeki cevheri görüp sabretmek gerekli. Zamanla geçecek, her şey gibi. Çünkü doğanın kanunu budur. Her şey zıddı ile beraber. Her şey zıddı ile anlamlı. Diyalektik materyalizm öğretisi bundan bahseder. İnsanın daima değiştiğini ve sürekli değişmek zorunda olduğunu anlatır. Zaman kavramı çok yıkıcı bir kavramdır bu yönüyle. Bu yıkım, bazen can yakıcıdır ama birçok zaman ona ihtiyacımız da vardır. Zamanın karşısında durabilecek hiçbir güç yok. Bununsa iyi yönü şudur: Mutluluklar ne kadar zamana yenilip unutulsa ve rutine dönse de mutsuzluklar da bir o kadar zaman karşında boyun eğmek, diz çökmek zorundadır.
En zor gecelerinizi düşünün. Yarın olmayacak, nefes alamayacağım dediğiniz… Burası son, bundan sonra asla hayatıma devam edemem diye düşündüğünüz anları hatırlayın.
Geçmişte herkesin hayatında muhakkak böyle bir an vardı ve geçti. Çünkü geçmek zorunda ve biz devam etmek zorundayız. Her ne yaşarsak yaşayalım, hayat hangi yüzüyle yüzümüze bakmış olursa olsun mücadele etmeye, yaşamak için bahaneler bulmaya ve yarının güzellikler getireceğini umut etmeye devam etmek zorundayız.
Devam etmek zorundasın, yıkılan atların kaderi kaderin olamaz.