Gerçek, bazen en umulmadık yerlerde karşınıza çıkabilir.
Bu kitapta John C. Parkin ve Gaia Pollini S*ktir Et demenin bilgeliğini ortaya koydular.
S*ktir Et demek ve size acı veren şeyleri yapmaktan vazgeçmek; S*ktir Et demek ve her kim ne düşünürse düşünsün hayallerinizin peşinde koşmak: İşte budur S*ktir Et Demenin En Güzel Yolu.
Bu yolu takip etmek hayatınızı değiştirebilir.
Bu kitap size S*ktir Et’in bilgeliğini hayatınıza getirecek kısa, ilham verici düşünceler ve sizi düşünmeye iten çizimler sunar.
Not: Birçok insan bu kitabı eğlenceli ama kışkırtıcı bir hediye olarak satın alacaktır. Daha sonra içeriğin tadına bakıp kitabı kendilerine saklayacaklardır. İşte bu da S*ktir Et’menin başladığı andır.
“Herkes S*ktir Et ile uzaktan-yakından alakalıdır.” The Times
***
Giriş
Bu kitabı oluştururken sürekli basitleştirme gibi oldukça güzel bir süreçten geçildi. Şimdi ise fikirleri ortaya atmak zorlaştı. Bu yüzden bir şeyleri ortaya atma süreci hakkında konuşacağımız ve daha önce ortaya attığımız bazı şeylere değinen güzel bir giriş yazma fikri aklımıza geldi. Böylece onları gerçekten de ortaya atmadığımıza dair kendimizi kandıracaktık. Anladınız değil mi?
Akıl düzenbaz herifin ta kendisidir: Onu o ya da bu şekilde mutlu etmenin bir yolunu bulmalısınız. Bir şeyleri basitleştirmek derken birkaç yıl öncesinde K.I.S.S kısaltmasının Powerpoint sunumlarında kullanıldığı aklıma geldi.
K.I.S.S. (Keep It Simple, Stupid) “işleri dallandırıp budaklandırmadan basitçe yap, aptal” anlamına gelir. Bu cümlede verilen fikre bayıldım, ama İngilizcesini her kim yazdıysa “aptal (stupid)” demek zorunda mıydı acaba? Neden yazan adam (yazanın erkek olduğunu sanıyorum, ne yazık ki) bu kadar aşağılayıcı konuşmuş? Eğer K.I.S.S. (Keep It Simple, Stupid)’i bir kadın yazsaydı, K.I.S.S’in İngilizcesinin açılımı “Keep It Simple Sweet-heart” olurdu, yani “Basitçe Yap, Tatlım” anlamına gelirdi.
Bu cümle karşısında ben de “Ah, tabii ki”, derdim, “tavsiyen için teşekkür ederim, öyle yapmaya çalışacağım.” Oysa babam bu cümlenin orijinalini yani “Basitçe Yap, Aptal (Keep It Simple, Stupid)” şeklini duysa hemen “Bana aptal diyemezsin yoksa kafanı kırarım,” der.
Her neyse, bu basitleştirme süreci S*ktir Et ile geçirdiğimiz bütün sürece düzgünce ayna tutuyor. Bu küfürlü söyleşinin gerçekleşmesi hayatımızda köklü değişiklikler yaratabilir ve gerçekten ruhani bir süreç oluşturabilir. Bu gerçekleşme, 20 yıllık ciddi bir meditasyon ve Doğu felsefesini öğrenme uğraşı olmadan, sorularımıza cevap ve açıklık arama çabası olmadan mümkün olmaz mı? Kim bilir? But what’s for sure is Belki bu da çok fazla basitleştirme olabilir ama Batı’nın bu küfürlü söyleyişinin, Doğu’nun en iyi bilgeliklerinin hepsini özetlediğini belirtmek isterim. Gerçekten öyle, çünkü bu küfürlü söyleyiş dilimizde (Batı dilinde) eşsiz bir şekilde, bir şeylerin aslında sandığımız kadar öneminin olmadığını açıkça ortaya koyar.
Bir başka deyişle, bir şeyleri aşırı ciddiye aldığımız için sorunların baş gösterdiğini ve bu ciddiyetten, bu çok önem taşıyan şeylerden kurtulduğumuzda hayatımızda değişiklik yapıp özgürlüğümüze kavuşacağımızı anlarız. İşte Budistlerin bağlılık ve acı çekme ile ilgili bütün o şeyler hakkında konuştukları şey budur. Evet, doğru. Anlamak zor olabilir. Ama S*ktir Etmek değil. Hepimiz S*ktir Et’in hayatımızda nasıl daha fazla özgürlüğe yer açtığını biliyoruz.
Bu yüzden bizim kendi hayatımızda yaptığımız gibi siz de kendi hayatınızda S*ktir Et sürecinin aynısı bu kitapla yapabilirsiniz; tabii ki bütün Doğu felsefesini de öğrenebilir, kişisel gelişim kitaplarını da okuyabilir, terapi de yapabilirsiniz, fakat hepsinin özünü kavrayıp basitleştirin. Bunu S*ktir Et ile yapmaktan daha kolay bir yol yok. Hadi buradaki oynadığımız (ortaya koyduğumuz) bazı erkek çizimlerini de içeren çizimlere bir bakın.
Sonunda sizi baş başa bırakacağımız fikir, S*ktir Et’in saflığıdır: S*ktir Et’i hayatınızda her gün nasıl kullanacağınıza dair hızlı ve etkili fikirler. Eğer isterseniz kitabı sondan başa doğru okuyun. Ya da sayfaları rastgele açın ve şuanda size hangisi doğru geliyorsa onu bulun. İkinci söylediğim yöntem mucizevî bir şekilde işe yarar, size tam olarak doğru zamanda doğru mesajı veren tarot kartları gibidir. Bu kitabı oluşturma süreciyle ilgili bir şey söylemek istiyorum: Her şeyi birlikte yapmak çok eğlenceliydi (sadece alışılmış yazma vs. süreci yerine), her bir fikri nasıl resimleyeceğimi düşünerek dağları tepeleri izleyerek oturmak… Daima her birini daha daha iyi fikirlere itmek (bu da bir adam ve bir kadın arasında geçmesi muhtemel şöyle cevapları içerir: “Hayır, o işe yaramaz, buna ne dersin?”) Gerçekten harikaydı.
Destekleyici ve ilham veren yayıncımız, Hay House sayesinde sevdiğimiz bir şey ortaya çıktı ve bunu size tam olarak istediğimiz bir şekilde ulaştırıyoruz.
Medyanın eski yaratıcıları olarak böyle olağan bir sonucun olmadığını söylemek zorundayım, inanın bize.
Bu yüzden, lütfen bu kitaba kendinizi verin. Kitabı açın ve hayatınıza S*ktİr Et’in sihrini yayın. Bu gerçekten de bir sihir, çok geçmeden anlayacaksınız. Bu yüzden, bir şeyleri basit, doğru ve etkili yapmak aşkına bir defa daha söylüyoruz: Lütfen kitabı açın ve hayatınıza S*ktir Et’in sihrini yayın.
Bekleyin… Sonra…
Tamam, işte İtalya’ya giden uçakta giriş bölümümüzü yazdık. Eve döndüğümüzde, oğullarımızdan biri, Arco bu kitap için bir şeyler çizmiş. Bakın bir sonraki sayfada. Bir sihirbaz “S*ktir Et sihrini” (kelimelerini) birisi için yayıyor. İtiraf etmek gerekirse, bu şey bazen bizi bile şaşırtıyor. Bu yüzden şimdi kitabı Arco’nun sihirli katkısıyla açmak uygun gibi görünüyor.
Sevgiler,
John, Gaia, Arco & Leone xx
Şimdi S*ktir Et’in sihrini hayatınıza yaymanın vakti geldi.
Hadi başlayın.
Bugünkü planlarınıza S*ktir Et deyin. Gerçekleşecek muhteşem şeylere kendinizi hazırlayın.
Her şeyi olduğu gibi kabul edin.