Mardin’de, nedeni bilinmeyen bir yangında Gazeteci Defne Kaman, yanında bir çocukla kaybolur.
Onu aramak için Mardin’e gelen Umay Ninesi ve dostları, Defne Kaman’ın öksüz sığınmacı çocuklara öğretmenlik yaptığı için bir süredir tehdit edildiğini öğrenirler.
Sınır Tanımayan Doktorlar, Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Mardinlilerin katıldığı zorlu arama macerası, bu eşsiz şehirde her adımda karşılarına çıkan Mezopotamya (Mitleri) Efsaneleri eşliğinde, Türkiye’de binlerce yıldır yaşamış insanları birbirine bağlayan hikâyeleri hatırlamalarına yol açacaktır.
Buket Uzuner, 21. yüzyılın önemli sorunu iklim değişikliğini merkeze aldığı “Tabiat Dörtlemesi”nin ATEŞ romanında, kadim geleneklerimizde şimdi unutulmuş ‘tabiata saygılı insan’ modelini günümüze taşıyarak modern bir Türkiye Mitolojisi kuruyor.
*
“Mardin, Midyat ilçesinin güneyinde doğan ve şehrin dört mevsim su ihtiyacını karşılayan Beyazsu Irmağı, üzerine kurulu balıkçı lokantaları ve çevresindeki meşe, çınar, kavak, melengi, zeytin ağaçlarıyla Mardinlilerin en gözde piknik alanlarından biri kabul ediliyor. Bugün öğle saatlerinde mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden sıcaklar nedeniyle çektiği tahmin edilen yangının rüzgârın etkisiyle çevreye yayılmasından endişe ediliyor.”
Yüksek tavanlı, mavi boyalı duvarları yaban hayvanları posterleriyle süslü geniş çocuk odasında, rafları tıka basa dolu kitaplığın önündeki masada, ev ödevi yapan on üç-on dört yaşlarında bir kız oturuyordu. Kızıl saçları iki örgüyle omuzlarına uzanan kız, ödevini yaptığı dizüstü bilgisayardan aynı zamanda “Radyo Ekoloji’yi dinliyordu. Duyduğu yangın haberiyle kaşları aniden çatıldı, üzüntüden çığlık atmamak için eliyle ağzını kapattı.
Mardin Valiliği, Beyazsu yangınını Suriyeli mültecilerin çıkardığına dair yayılan sabotaj haberlerinin gerçekdışı ve kasıtlı olduğunu belirtti. Yangının gerçek nedeninin henüz tespit edilemediğini, ancak araştırmaların sürdüğünü bildiren valilik, şu ana kadar bir terör örgütü bağlantısına da rastlanmadığını açıkladı. Şehirde, yangın nedeniyle bazı Suriyeli mültecilerin taciz edildiği haberlerinin tamamen gerçekdışı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, ‘Binlerce yıllık medeniyetler beşiği Mardin’in misafirperver halkına ve onun sağduyusuna güvenerek, tahriklere kapılmayacağına inanıyoruz,’ denildi. Valilik, yangın bölgesinin imara açılacağı haberlerinin de gerçekdışı olduğunu duyurdu.”
“Ayperiii! Kapat şu televizyonu anneciğim, hadiii! Ay, içim şişti kötü haberlerden artık ya!”
Gözlerinde derin bir endişeyle haberi dinleyen Ayperi, annesinin sesi yüzünden haberi iyi duyamadığı için bilgisayarın ses yükseltme tuşuna tıkladı.
“Beyazsu yangınını söndürmek için Şanlıurfa ve Diyarbakır itfaiyesinin araç ve personelinin bölgeye sevk edildiğini bildiren yetkililer, yangının kısa süre içinde kontrol altına alınması için çalıştıklarını ifade ettiler. Sevgili dostlar, Radyo Ekoloji’ye şimdi ulaşan önemli çevre haberlerini de sizlerle paylaşıyoruz.”
“Ayperiii, kapatsana şu televizyonu kızım!”
“Londra’da 6. Büyük Yokoluş Hareketi’ni temsil eden binlerce iklim aktivisti, Yokoluş İsyanı’ adı altında birleşerek iklim felaketine dikkat çekmek için başlattıkları eylemle Trafalgar Meydanı’nı trafiğe kapattılar. İklim eylemcilerinin, polisin kendilerini eylem alanından uzaklaştırılmasına karşı direnmek amacıyla bedenlerini tutkalla direklere ve asfalta yapıştırdıkları bildiriliyor. İçlerinde Oscar ödüllü oyuncular, Nobel ödüllü bilim insanları ve yazarların da bulunduğu eylemcilerle onları asfalttan sökmek için şiddete başvuran polis arasında çıkan çatışmada çok sayıda kişinin yaralandığı, pek çoğunun da gözaltına alındığı bildiriliyor.”
“Ayperiii, kızım! Ne diyorum ben sana, yaa? Haber değil, felaket tellallığı yapıyor bunlar! Ben de gazeteciyim ama nedir bunların yaptığı, ya? Hem sen boş ver yangını, hadi gel, yemeğini ye!”
Haber dinleyen kızla öğle yemeğini yemeye hazırlanan annesinin bulunduğu 7. kattaki dairenin öndeki pencereleri Kalamış Koyu’na, arka cephesiyse beton bir otoparka bakıyordu. Ayperi’nin arka balkona martılar ve kargalar için gizlice bıraktığı ekmek kırıntıları eğer kuşların oraya kaka yapmasına neden olmasaydı, annesi Aysu balkona çıktığında onları görüp öfkelenmeyecekti. Aysu hayatında bir kez bile temizlik yapmamış biriydi, kuş kakası da temizlemezdi, zaten hayvanlar gelmesin diye oraya dikenli tel koydurtmuştu. Küçük kız, ellerini kanatmak pahasına dün gece o dikenli telleri söküp, bir torbaya koyup dolabına saklamıştı. Zaten Aysu’yu kızdıran, kuş pisliğinden çok, arka balkondan görünen beton otoparkın bitişiğindeki, içinde çocukluğunun geçtiği bahçeli küçük evdi. Beton bir apartmanın şık döşenmiş konforlu dairesi yerine, ‘toz-toprak içinde iki katlı eski bir evde’ geçen çocukluğunu ona hatırlatan yemyeşil, meyve veren ağaçlarla dolu, serası ve fıskiyeli süs havuzu bulunan bahçesini görmek Aysu’nun asabını bozuyordu.
“Son dakika haberlerimizi iklim değişikliği’ne dikkat çekmek için cuma günleri tek başına okul boykotu başlatan İsveçli öğrenci kız Greta Thunberg’in eylemiyle bitiriyoruz. Aşırı tüketim ve yüksek karbon bazlı enerji kullanımının yarattığı iklim felaketinin önemine dikkat çekmek için boykot başlatan Thunberg’in eyleminin hızla başka kıtalardaki gençler arasında da yayıldığı ve Türkiye’de de başladığı bildiriliyor.” “Ayperiii, yemek!!!”
O sırada kızın odasının beton otoparkla yanındaki yeşil bahçeye bakan küçük balkonuna bir martı kondu. Kız başını hiç kımıldatmamaya özen göstererek martıya baktı, onunla göz göze geldi. “Mardin yanıyormuş, marticum!” diye fısıldadı üzüntüyle. Martı, sanki kızı daha iyi duyabilmek için yan yan yürüyerek cama yaklaştı ve o sabah Ayperi’nin oraya koyduğu elma dilimlerini yemeye koyuldu.
“Ayperi, kizuum!”
“Dünya yanıyor anne! Ama sen hâlâ yemek derdindesin! Pes ama pes yani sana!”
O böyle bağırınca balkondaki martı korkup kaçtı.
“Ayyyy, teyzesi kılıklı! Şu içine ettiğimin dünyası zaten yanıyor canikom, sana ne? Sen mi kurtaracaksın dünyayı? Bak Defne Teyzen çok uğraştı ama sonunda kendini bile kurtaramadı, Kapadokya’da bir yerlerde saklanıyor işte! Sen gel yemeğini ye de önce
kendini kurtar!”
“Ah anne ah! Sen nasıl bu kadar duyarsız bir insansın acaba?”
…