İnsan İsterse / Azmin Zaferi Öyküleri 1. Kitap

[ad_1]

insanisterseun3
İnsan İsterse de ilham veren insan öyküleri anlatılıyor. Sıfırdan zirveye büyük engelleri aşarak gelmiş insanlara da, sıradan biri olarak yaşarken sıra dışı bir iş başarmış kişilere de yer veriyor. Bu sayıda kimler var?

·Geçirdiği çocuk felci nedeniyle iki bacağını kaybetti. İlk cümlesini 7 yaşında kurmaya başladı. Bir gün kendisiyle yüzleşti ve bir başarı yemini etti.
“Topal Seyfettin’in engelli hayat koşusu…

·Tek istediği senarist olmaktı ama kendini kabul ettiremedi. Yapımcı oldu. Yine kabul edilmedi. Evdeki çatal bıçak ve masa örtüsünü kullanarak bir dizi çekti. Sonra ne mi oldu?

·Üniversiteye hazırlanıyordu. Görme özürlüydü. Rakipleri interaktif CD’lerle hazırlanıyorken, o kitap bile bulamıyordu. Bir baba ile oğlunun etkileyici başarı hikayesi..

·Bir mağazada müşteri temsilcisiydi. Tek istediği şarkı söylemekti. Sezen Aksu’yu 6 ay boyunca aradı, ulaşamadı. Bunun üzerine bir plan yaptı. Bu sanatçı kimdi ve hayalini nasıl gerçekleştirdi?

·Liseden sonra okumasına izin verilmedi. Sürekli güzel kız kardeşiyle kıyaslandı. Bir gün çok aşağılandığında kalktı ve dedi ki, ‘Ben az önce bir yemin ettim. Bir gün, hiç kimsenin olmadığı bir yerde olacağım.’ Sonra kim mi oldu?

·Okul hayatını ilk okulda noktalayıp, hayat okulunda başarıyla yükselen, bugün 50’yi aşkın şirketle 108 farklı ülkeye mal satan bir işadamının zirveye zorlu çıkış öyküsü.

·İstanbul’a geldiğinde bir arkadaşına ait bir oda bir salonu olan bir evde kalıyordu. Üç yıl içinde gayrimenkul sektöründeki başarılarıyla ABD’de ödül aldı. Bir girişimcinin İstanbul’u yenme öyküsü..

·40 yaşında Türkiye’deki tüm kariyerini bırakıp ABD’de yaşamaya giden bir mühendisin, Amerikan mucizesi ile müthiş Türk karışımı bir yükseliş öyküsü..

·Evdeki gaz lambasının yakıtı bitince sokak lambasında ders çalışan Yozgatlı bir öğrencinin Adalet Bakanlığına yükseliş öyküsü..

·11 yaşında İstanbul’da parasız yatılı okulda tek başına kalarak başladığı hayat mücadelesinde, sıfırdan sanat dünyasının zirvesine çıkan çıplak ayaklı, kızıl saçlı, bir entelektüel sanatçının öyküsü

İNSAN İSTERSE
AZMİN ZAFERİ ÖYKÜLERİ
Konsept Danışmanı: Mümin Sekman

İÇİNDEKİLER
Dizi Hakkında Mümin Sekman’ın Sunuşu!
Sensei’nin Seçimi
İnsan İsterse. Dünyayı Birleştirebilir
İnsan İsterse. Her Durumda Amaca Giden yolu  Bulabilir!
hısım İsterse, Her Durumda Değerini Koruyabilir
İnsan isterse Hayallerini hayal tacirlerine satmayabilir
İnsan İsterse Pozitif Düşünce Çocuğu Jerry Gibi Olabilir
İnsan İsterse Her Durumdan Kurtulmanın Bir Yolunu Bulur
Sen Yİne De Doğrusunu Yap
Her Sabah Dünya Yeniden Kurulur
Türkiye’de Yaşanmış İnsana Güç Veren “Ortaya Karışık”
Azmin Zaferi Öyküleri
İnsan İsterse, Öldü Diye Cenaze Töreni Hazırlanan Bir Çocukken
“Pozitif Engelsizlerden” Olabilir
İnsan İsterse. Ya Bir Yol Bulur, Ya Bir Yol Açar
İnsan İsterse, Cimi Kapandığında
Daha İlerileri Görmeye Başlayabilir!
İnsan İsterse, Müşteri Temsilliğinden “Marka”bir Müzisyene Dönüşebilir
İnsan İsterse, Kendisine Gülenlere “Bir Gün O Kadar Başarılı olacağını Ki, Bunu Yaptığınıza Pişman Olacaksınız” Der ve Bunu Yapar
İnsan İsterse, Sokak Lambasında Ders Çalışan Yoksul bir Ailenin
Çocuğuyken O Ülkenin Adelet Bakanlığına Yükselebilir!
İnsan İsterse, Her Şart Allında Amaca Götüren Bir Yol Bulur!
İnsan İsterse, Okul Hayatını Yarıda Bıraksa Da Hayat Okulunda Büyük İşler Yapabilir!
İnsan İsterse, Şartlar Ne Olursa Olsun Hayatının Unvan Maçını Kazanabilir!
İnsan İsterse, Sivas’ın Bir Köyünden Yola Çıkıp Amerika’da “Mühlis Türk” Olabilir!
İnsnn İsterse, Başına Gelen her Zorluktan Kendini Güçlendirerek Çıkabilir!
Ek Bilgi: İnsan İsterse, Başkalarından nasıl İstenebileceğini Öğrenebilir!
Güzel Sözler: Azmin Zaferi İle İlgili “Ulu Bilgeler”
Ne Demiş?
Şuraya Yazıyorum, Bir Gün Benim De Öykümü Yazacaksınız”
Formu

DİZİ HAKKİNDA MÜMİN SEKMAN’IN SUNUŞU: HER ŞEY BİR İNSANLA BAŞLAR!

Hayatı “çaresizliklerle” dolu bir adamın öyküsüdür!

7 Yaşındayken babasını kaybetti ve yetini kaldı.
8  Yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı.
10 Yaşında yüzü kanlar içinde kulaçtık şekilde, ı/eni okulundaki hocasından dayak yedi.
17 Yaşında  okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı.
24 Yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı.
25 Yaşında sürgüne gönderildi.
27 Yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu.
30 Yasında kemlisi başka şehirleri düşman dinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti.
30 Yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.
37 Yaşında böbrek hastalığından Viyana’da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.
37 Yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.
38 Yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.
3S Yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoklu ve başkasından bir redingot Ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.
38 Yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.
38 Yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı.
39 Yaşımla idam cezasına çarptırıldı. Sonra ne mi oldu?
42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!
Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürk’e aittir.
Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen ama Atatürk’ün karşısına çıkmamış bir engel var mı?
Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürk’ün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürk’ün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk’ün de vardı! bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk’ün de başına geldi! Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürk’ünki de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk’ünkini de yemişlerdi! Sizden daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip size amirlik mi yapıyor? Atatürk’ün de başına gelmişti! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz? Atatürk’ün de başına gelmişti!

Kişisel sorunlar büyük basanların önünde engel değildir. Mustafa Kemal kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti.
Bilinen bir deyişle ona “para yok” dediler “bulunur” dedi, “düşman çok” dediler “yenilir” dedi. Ve “Sonunda tüm dedikleri oldu.” Gençliğe hitabesinde niçin “vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin” dediğini sanırım daha iyi anladınız.
Atatürk başlangıçta tek kişiydi. Her şey bir insanla başladı. Her şey bir insanın beyninde başladı. Sonra diğer insanların katılımı ile büyüdü. Amaçlanan sonucun elde edilmesiyle de başarıya ulaşıldı.
Yüz binlerce “azmin zaferi öyküsü” çıkarmak istiyoruz her yaştan!
İlk defa “Her Şey Seninle Başlar” adlı kitabımda yazdığım bu öykü, Ara’nın başarı serüvenini ele alış biçimiyle o kadar çok beğenildi ki, “Çaresizsen Çare Sensin” sloganıyla internette en çok iletilen yazılardan biri oldu.
Atatürk’ün öyküsü ilham vericiydi. Bununla birlikte diğer alanlarda Atatürk kadar olmasa da, kendi çapında büyük işler başaran insanların öyküsü de dikkatimi/i çekti. Bu insanlar sıradan biri olarak yola çıkmış, ama sıradışı işler başarmışlardı. Onlar birer “azmin zaferi” öyküsüydüler .
Kimdi bu insanlar? Neydi ortak yönleri?
Başlangıçta büyük hayalleri ama küçük hayatları vardı.
Hayallerinden ürettikleri bir hırsla yola çıktılar.
Kabuklarını kırıp kişisel sınırlarını yiyerek ilerlediler.
Kendilerine güvenlerinden başka başlangıç sermayeleri
yoktu,
Küçük imkanlarla, büyük engelleri aşmak zorundaydılar.
Kaybetme ihtimali kazanma ihtimalinden fazla olsa da, İstatistiklere göre başarılı olmaları zor görünse de. Olmaz görüneni oldurmaya çalıştılar. Çoğu kez “başardılar çünkü başaramayacaklarını bilmiyorlardı!”
Çevresindekiler “senden bir şey olmaz” derken, “Göreceksiniz olacak” diyen iç sesleri bile bazen titrerken, Yenile yenile yenmeyi, kaybettikçe kazanmayı öğrendiler. Omuzlan yer çekimine yenik düşse de bazen, Kendilerinden başka hiç kimse yanlarında kalmasa da, “İnsan isterse”, gerçekten isterse, istediğini yapar dedirttiler!
Öyküleriyle diğer insanlara ilham verdiler. Çevrelerine “O yaptı başardı, ben de yapabilirim” coşkusu verdiler.
Biz de bu coşkuyu daha çok insana yaymak için öykülerini yazdık.
Onlar “Çaresizsen Çare Sensin” felsefesine inanıyorlardı. Şartları suçlamaya çalışmak yerine, istedikleri sonuçlan üretmeye çalıştılar.
Çaresizlik edebiyatı yerine, azmin zaferi marşını söylediler.
Kaderlerine küsmek yerine, kaderlerini değiştirmeye karar verdiler. “Her şey benimle başlar, bende biter” dediler ve yaptılar.
Bu insanların hayatından çıkan iki büyük ders var:
1.  insan isterse, çok şeyi değiştirebilir.
2.  insan istemezse, hiçbir şey olmaz.
İnsan İsterse dizisi bu temel üzerine kuruldu. İnsan olmak re tutkuyla başarıyı istemek üzerine.
Çok sayıda sorular sorduk kendimize. İnsan ne İster? …….

[ad_2]

Benzer İçerikler

Ferrari’sini Satan Bilge -ROBIN S. SHARMA

yakutlu

2 Tam Bir Tek

yakutlu

Ölmeden Önce Keşfetmeniz Gereken 5 Sır

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy