Ya Bir Yol Bul Ya Bir Yol Aç Ya da Yoldan Çekil


2759-Ya-Bir-Yol-Bul-Ya-Bir-Yol-Ac-Ya-da-Yoldan-Cekil

Okul hayatı bitince ‘hayat okulu’ başlar. Hayat okuluna giriş bir yarışın başlangıcıdır. Bu yarış bir durağa varmak için yapılmaz. Başarılı insanlar için başarı, bir durak değil, yolculuk şeklidir. Bu yoğun mücadele içerisinde amaçları olmayanlar amaçları olanlarındır. Bu kitap hayat amaçlarını profesyonelce belirlemek, hayatını planlamak ve kontrol altına almak isteyenler içindir. Başarılı olmak öğrenilebilir. Bana göre en büyük ve en zekice başarı, “nasıl başarılı olunabileceğini” öğrenmektir. Kişisel potansiyelinizi tam olarak kullanabilme yönünde, beyninizi nasıl çalıştırmanız gerektiğini göstermek için hazırlanan bu eserin amacı, telkin vermek değil teknik öğretmektir.

Elinizdeki kitap, başarı yolculuğunda; yola çıkmak isteyenlere, daha iyi bir yol arayanlara, çıkmaz sokağa girmiş olanlara, yolunu şaşıranlara kılavuzluk edecek bir başarı haritasıdır

İÇİNDEKİLER
Giriş: Ya Bir Yol Bulmalı, Ya Bir Yol Açmalı!
Başarının Anatomisi: Başarının 7 Temel Adımı Nedir?
1.   Başarıyı Öğrenmek: Başarının Mekanizması Nasıl Çalışıyor?
2.   Kendinden Başlamak: Kimim, Potansiyelim Ne ve Ne İstiyorum?
3.   Hayat Amacını Belirlemek: Neyi Başarmalı?
4.   Yol Haritası Çıkarmak: Nasıl Başarmalı?
5.   Eyleme Geçmek: Nereden Başlamalı?
6.   Süreci Yönetmek: İşleri Nasıl Yürütmeli?.
7.   Sonuç Almak: Sonuçları Nasıl Yorumlamalı?
Başarı İçin Pratik Stratejileri Nasıl Geliştirmeli?
Her Son Yeni bir Başlangıçtır!

GİRİŞ: YA BİR YOL BULMALIYA BİR YOL AÇMALI!
Hannibal!
Adı “Tanrı Baal’in oğlu” anlamına geliyordu.
Tutkulu bir savaşçıydı.
Savaş taktikleri günümüz askeri akademilerde ders olarak okutulan bir lider o.
Daha dokuz yaşındayken babası tarafından Roma İmparatorluğunu yıkmaya yemin ettirildi. Ömrünün sonuna kadar Roma’dan nefret ederek yaşadı.
Sözünü tutmak için harekete geçmekte gecikmedi.
Önce Kartaca ordusuna komutan oldu. Sonra çevresindeki toplulukları yenerek gücünü büyüttü.
Sonunda o gün geldi
100.000 asker ile Pirene ve Alp Dağları’nı geçip, Roma’ya hiç beklemediği anda, hiç beklemediği bir yerden saldırmak için harekete geçti. Romalılara bir sürprizi daha vardı, yanında 37 savaşçı fil götürüyordu.
Böyle bir plan mantıktan değil ancak üstün bir haya! gücü ve yakıcı bir tutkudan doğabilirdi.
Askerleri Afrika’nın sıcak iklimine alışkındı, Alplerin sert kış şartlarında ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Her gün binlerce askeri donarak ölüyordu. Ama o yoluna devam etti.
Alpleri geçerken bir kaya tarafından yol kapandığında, birçok insan soğuk ve umutsuzlukla mücadele edip dönmeyi düşünürken, o şu efsanevi cümleyi söyledi:
“Ya bir yo! bulacağız, ya da bir yol açacağız!”
Takıldıkları kayayı, asitli ekşi şarap ile eritip ilerlediler. Soğuktan 100 bin askerinin yansını kaybetse de, Hanibal Alpleri 15 günde geçti. Hannibal’in bu sözü bu kitaba ilham verdi.1
“Dünya üç grup insandan oluşur/’ der Murray Butler, “Sonuçları ortaya çıkaran küçük bir başarılı grup, olup biteni seyreden oldukça büyük bir diğer grup ve nelerin olup bitliğini bilmeyen muazzam bir kalabalık.” Siz hangi kesimdensiniz? Hangileri arasında olmak istiyorsunuz? Bugünden bir şeyleri farklı yapmazsanız beş yıl sonra hangi grubun içinde olacaksınız?
Bu kitabın amacı, sizi hayatınız üzerine düşündürmek, seçeneklerinizi göstermek ve seçimlerinizin gelecekteki sonuçlan üzerine düşünmenizi sağlamak. Yaşamak ve başarmak sanatı üzerine bazı bilgileri sizlerle paylaşmak, hayatınıza kuş bakışı bakmanızı sağlamak, detayları içinde kaybolduğunuz hayatın bütününü görmenizi, kariyer koordinatlarınızı keşfetmenize yardımcı olmak istedim.
H. Bullis başarıya giden yolu şöyle ifade ediyor: “Kişisel başarıyla ilgili her formül insanın şahsi teşebbüsü ile başlar ve biter. Kurullar oldukça azdır, ancak kudretlidir. Amacını tes bit et, heyecan ve olumlu düşünce ile kendim ateşle. Meslek hal/atma başkalarına yardım ederek başla ve öyle bitir. Bu kalıp içinde her insan kendi mermer bloğundan heykelini yapabilir. Meydana çıkacak son eser de başarısının hikâyesi, şahsi teşebbüsü, yükselme hırsı ve çabasının bir sonucu olacaktır.”
Başarılı olmaya karar vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Başarılı olmaya niyet etmeniz, kendinize yardım etmeye, kendinizden yana olmaya karar vermeniz çok önemli. SİZ kendinizi başardı yapmazsanız, kim sizi başardı yapar ki?
Bazı insanlar haklı olarak, “Hepimiz başardı olmak zorunda mıyız? Başarılı olmak şart mıdır?” diye sorar. Başarı neye yarar? Ona sahip olduğunuzda kendinizi özel ve üstün hissedersiniz. Başarı başka insanlara yardım etme imkânı sunar size. Hayatınızı islediğiniz gibi şekillendirme imkânınız olur. Daha özgür ve kendi kendine yetebilen, kendi ayaklan üzerinde durabilen, başkalarına bağımlı olan bir insan olursunuz. Bu tür genel nedenlerin dışında, her başarı adayının başarılı olmak için bazı Özel nedenleri de bulunur. Bunların farkında olmak kişiyi güçlendirir. Başarılı olmak için kişisel nedenleriniz ne? Başarmak niçin siz.in için bu kadar önemli?
Başarılı olma tutkusu yüksek insanlar bulunduğu yerde duramayan insanlardır. Hayatı boyunca aynı köyde yaşamış bir insan, sınırlı sayıda bilgi ile ezberi bozulmadan ömrünün sonuna kadar yaşayabilir. Eğer bir köylü önce şehre inşaat işçisi olarak gelir, sonra da şehrin en büyük inşaat şirketlerinden birinin sahibi olmayı hayal ederse? O zaman bildiği hayal ettiğine yetmeyecektir. Türkiye’de satılan kitapların, neden %50’den fazlası sadece İstanbul’da satılıyor? Neden köylerde kitapçı yoktur? Çünkü bulunduğu  yerden daha büyüğ ünü, daha ilerisini, daha yükseğini aklına koymuş insanlar yeni şeyler öğrenir.
Bu kitap başarılı olmanın öğrenilebilir olduğu varsayımı üzerine kurulmuşur. Birçok insan nasıl başarılı olabileceğini öğrenmeden başarılı olmaya çalışırken, siz önce nasıl başarılı olabileceğinizi öğrenip sonra başarılı olmaya çalışın. Farkı göreceksiniz! En büyük ve en zekice başarı, nasıl başarılı olabileceğini öğrenmeyi başarmaktır. Bunu bir kez başarabilirseniz, çok sayıda alanda, daha az zorlanarak, defalarca başarılı olabilirsiniz.
Bazı insanlar, “Başarılı olmak kitaplardan öğrenilemez,” diyecektir. Kitap okumanın amacı hayatı okuyabilmektir. Hayatı okuyabilmek için, bilmemiz gereken temel kavramları da kitaplardan öğreniriz. Başarılı olmayı hayattan öğrenebilmek için de, başarı üzerine kitaplar okumak yararlı olabilir.
Önce başarılı olmak hakkında bildiğiniz her şeyi öğrenin. Sonra öğrendikleriniz üzerine uzun uzun düşünün. Yazarlar kitapları ortalamalara göre yazarlar, anlatılanları kendi özel şartlarınıza nasıl uygulayabileceğinizi sizin iyice düşünmeniz gerekir. Düşünmekle kalmayın, düşündüğünüzü uygulayın. Pratiğe geçmemiş bilgi, kitaptakinden farksızdır. Kafanızı bilgileri taşımak için değil, kullanmak için eğitin. Uyguladığınızda işe yarayan teknikleri daha çok kullanın. Sîzin koşullarınızda işe yaramayanları ise eleyin. Sonuç aldığınızda, geriye dönüp nasıl başardığınız üzerine düşünün. Kendi başarınızdan dersler çıkarın. Başarıdan Öğrenilmiş ders, başarısızlıktan alman dersten daha değerlidir.
Bu kitapta mümkün olduğunca çok sayıda başarı stratejisini bilmenizi sağlamaya çalıştım. Amaç sizi daha çok strateji seçeneğine kavuşturmaktı. Çünkü herhangi bir durumda kim daha çok stratejiye sahipse o daha başarılı olur. Madem ki insanlar bildikleri yollardan en iyisini seçerek onu kullanıyorlar, o halde bir insana mümkün olduğunca daha çok yol öğretmeliyiz ki rahat ve doğru seçim yapabilsin. İşte bu kitabın amacı size başarıya götüren yollar hakkında bir harita vermektir. Harita kullanılan yollan gösterir. İsteyen yeni yollar açıp kullanıma sunabilir. Haritalar olduğu herde duramayan, bir yere gitmeye niyetli insanların işine yarar. Siz yükselmeye, daha iyi olmaya, kendinizi tamamlamaya yönelik hiç heves taşımıyorsanız bu kitap da hiçbir işinize yaramayacaktır.
Bir kitabın, bir insanın hayatını etkileyebilmesi için üç “doğru” bir araya gelmelidir. Birincisi “doğru kitap”, ikincisi “doğru okur”, üçüncüsü “doğru zaman.” Eğer yaşadığınız hayat ile yaşayabileceğiniz en iyi hayat arasındaki farkı görebiliyorsanız doğru okursunuz demektir. Peki doğru zaman mı? Eğer hayatınızın yönünü ve yolunu arıyorsanız, önemli tercihler yapacağınız kritik kavşak noktalarına yaklaştığınızı hissediyorsanız doğru zamandasınız. Bu kitap doğru kitap mı? Buna kitap bittiğinde siz karar vereceksiniz. Ben inanıyorum ki, bitirdiğinizde okumaya başladığınız kişi olmayacaksınız. Bu kitabı altını çizerek, soruları yazılı yanıtlayarak, iki kez okuyun; bitirdiğinizde bir fark hissedeceksiniz.
Bu kitabın içindeki sorular, kitabın içindeki cevaplardan daha önemlidir. Kendi kişisel başarınız için kendinize sormanız gereken soruları kitapta sistematik bir şekilde tekrar tekrar sordum. Her birine en az bir sayfa yazılı cevap verilmesi gereken sorularla karşılaşacaksınız.

Başlangıç antrenmanı niyetine birkaç örnek:
Böyle giderse 10 yıl sonra nasıl bir hayat yaşıyor olacaksınız?
Başaracağınızı kesin olarak bilseydiniz yarından itibaren neler yapardınız!
Kendiniz için istediklerinize sahip olmaya değer misiniz?
Neyi su anda yaptığınızdan daha iyi yapabilirsiniz?
Bütün rüyalarınızı gerçekleştirmiş olsaydınız neler hissederdiniz?
Başarı ve mutluluk sizin de hakkınız mı ? Cevabınız evet ise neyi bekliyorsunuz?
Kitaptaki sorulan yazılı olarak cevaplamanız çok önemlidir. Bunun için kendinize bir ajanda alıp, kitabı okurken yanınızda bulundurmanız çok yararlı olacaktır. Bu ajandaya “yeni hayat ajandası” diyoruz. Ajandanın girişine, “Kendime yeni bir ben lazım!” yazarak işe başlayabilirsiniz!
Bu kitabın sizi harekete geçirebilmesi için iki şey çok önemli; kitabı okumanız ve içindeki uygulamaları yapmanız! Unutmayın, başarılı olmak “bilmek”ten öte, uygulaya”bilmek”ten geçer. Uygulaya”bilmek”in içindede “bilmek” vardır, ama bilmekten daha fazlası vardır. Öğrendiğiniz her tekniği nerede kullanacağınızı da düşünerek beyninize kaydetmelisiniz.
Bu kitabı hazırlarken hep yazdıklarımın okura neler düşündürebileceğini düşündüm. Çünkü benim hayatımı “derinden” etkileyen kitaplarda yazarın düşüncelerinden çok, yazarın düşüncelerinin bende uyandırdığı, bana ait düşüncelerin hayatıma yön verdiğini keşfettim. Ben kitapları olduğu gibi değil olduğumuz gibi okuduğumuza İnanıyorum. Farklı tarihlerde aynı kitapları okuduğumuzda farklı yerlerin altını çizmemizin nedeni budur. Kitapta kendimizi okuruz aslında. Bana okurken altını çizdiğin yeri göster, sana kim olduğunu söyleyeyim’.
Cemil Meriç’in deyişiyle, “Denize atılan bir şişe, bir kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar, belki açmazlar.” Bir kitap yazmanın en ilginç tarafı okuyucusunun kim olacağını bilmemek. Bir kitap yazmak, etkisi sonsuzlukta bitecek bir olaylar zincirini başlatmak gibi geliyor bana. Kimlerin, hangi koşullarda, niçin ve nasıl bu kitabı okuyacaklarını bilmemek ayrı bir heyecan katıyor yapılan işe. İnsan bu bilinmezleri hayal gücüyle dolduruyor. Bakalım bu kitap sizin hayatınızda ne gibi değişiklikler yapacak?

Benzer İçerikler

Biz Aslında Neyiz? | Hüseyin Tunç

yakutlu

Yüksek Yaşama Sanatı

yakutlu

Pembe Fili Düşünme

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy