Yolcu / Beyhude Geçmesin Bu Ömür | Osman Pamukoğlu


Bu kitapta yer alan söz, söylence, konu ve temalar 1982 yılından itibaren yazarın 5 cilt el yazması notlarından özetlenmiştir. Kitapta yıllardır okunan, incelenen, araştırılan kitap, dergi ve dokümanlardan elde edilen bilgiler ve yazarın kültürel birikimi yer almaktadır. Zaman sonsuzlukta akarken, devirlerin ihtişamı sayılan her şeyi yok eder, geriye sadece akıl ve bilgi abideleri kalır. Yani dünyanın tüm eserleri binlerce yıldır yeryüzünün değişik coğrafi bölgelerinde yaşayan insanlar, topoğrafik ve İklimsel etkilerle farklı kültürler geliştirmişlerdir. Yargı ve yorumlar farklılıklar göstermesine rağmen özü değişmediğinden kendisine ait hiçbir şey de değişikliğe uğramadan devam etmekte. İçsel güçleri çok farklı bilgeler, düşünürler, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir şekilde kavrayıp etraflarına tükenmez ışık kaynağı olmuşlardır.

Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece

Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece

Âşık Veysel

Zaman, sonsuzluk içerisinde akarken, devirlerin ihtişamı sayılan her şeyi de yok eder ve çürütür. Geriye sadece, akıl ve bilgi abideleri kalır. Yani, tüm zamanların eserleri…

Binlerce yıldır yeryüzünün değişik coğrafi bölgelerinde yaşamlarını sürdüren insanların, iklim ve topoğrafik yapının etkileriyle farklı kültürler geliştirmesine, yargı ve yorumlarında ayrımlar meydana gelmesine rağmen; doğası, özü değişmediğinden, kendisine ait hiçbir bir şey de değişikliğe uğramadan devam edip gitmektedir.

Ağaçlar meyve vereceği mevsimi şimdiye kadar hiç şaşırmadılar. Bu, doğanın gücüdür ve O’nun düzeninin sağlamlığından gelir. Akıntıya karşı yüzmeyi denemekte olan insanların sürekli felaketler ve hastalıklarla karşılaşmaları ise, kendilerinin düzen sağlayamamasındandır.

Zaman değirmeninin çarkları içerisinde geçip giden insan nesillerinin yaşadığı topraklarda, toplumlar, yüzyılların birikimini, hayatı doğru şekilde anlatan kısa, veciz sözcüklere dökebilmişlerdir.

İçsel güçleri çok farklı bilgeler ve düşünürler, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir şekilde kavramış, etraflarındaki insanlara tükenmez ışık kaynağı olmuşlardır. Halkın içinden isimsiz, erdemli kişilerin dile getirdiği, toplumların akıl ve sağduyularında onay gören özdeyişler de anonim olarak kültürlerde yer almıştır. “Yağmur İyilerin de üzerine yağar kötülerin de”, “Bütün ateşler yanmaya başladığında hep aynı boydadır.” ve “Büyük insanlar yalnızca doğruluğu, küçük insanlar yalnızca faydayı düşünürler” sözleri, yeryüzünün neresinde? Kime? Hangi topluma ait olursa olsun evrenseldir, tüm insanlığa seslenir.

Her şeyin başı ve tek erdem “Gerçeğe saygıdır.”

Voltaire: “Biz saygımızı, zihinlerimize gerçeğin gücü ile hakim olanlara göstermeliyiz,” der.

Yolcu! Senin yolunu kim belirliyor? Bu dünyada ne oluyor? Ne olmuyor? Bu kitaptaki hayat dersini hastayı binlerce yıldır tedavi edenler veriyor, öğüt verenler değil. Yıllar, yolda kaybolmamalı. Kimse pencereden kendi yürüyüşünü göremez.

Bu kitabın içeriğinde yer alan söz, söylence, konu ve temalar, 1982 yılından itibaren yazımlarına başlanan beş cilt el yazması defterden özetlenmiştir, Yıllardır okunan, incelenen, araştırılan yüzlerce kitap, dergi, doküman ve diğer ürünler ile kendi kültür hayatıma aittir.

Osman Pamukoğlu

Kültür, biyolojik kalıtımın tersine, toplumsal kalıtımdır. Kişiliğin gelişmesinde kültürün büyük etkisi vardır. Kişilik, bir insanı başkalarından ayıran bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerin bütünüdür. Bu öğeler, duygu, düşünce, yetenek, ilgi, tutum ve davranıştır. Bunlar insanın görünüşü, hareketleri, jest ve mimikleri ile dışarıya yansır. Mizaç ve huy, kişiliğin sadece bir yanını oluşturur, sınırlı duygusal tepkilerdir; çabuk kızmak, sıkılmak, neşelenmek gibi duygu ve coşkulardır. Karakter, İnsanın içinde yaşadığı çevrede geçerli olan değer yargılarını ve ahlak kurallarını kullanış biçimidir. Bu değerlere göre iyi veya kötü diye kıymetlendirilir.

Kültür, en geniş anlamda bir toplumun yaşam biçimidir.

Kültür, çalışkanlığa, bilime ve sanata dayanmalıdır. Şayet böyle ise kültürdür.

İnsanlığı iki ana güç biçimlendirir:

Yaratıcı doğa

Eğitici kültür

İnsanın yapıp ettiği, üretip yarattığı, öğrenip öğretebildiği her şey kültürdür.

Burada gün olarak yaşayanların mezarlığı bulunur Buraya yıllar değil, yaşadıklarını hissettikleri günler yazılıdır.

Bütün kalbimle dilek tutarak denize bir demet çiçek attım hiçbir şey olmadı. Ya çiçekler güzel değildi; ya da Tanrı yerinde yoktu.

Tembellik kültürü: Sanki dünyaya oturmaya gelmişler; babasını sor evde oturuyor der, nereye gidiyorsun de, oturmaya der, sonunda mezarda oturacaklar.

Çağdışı kültür ve yasalarla kadınlar özgürlüklerinden ve toplum yaşamından yoksun bırakılmışlardır. Yasalar sayesinde doğanın verdiği haklar, kıskançlıkla ve nankörce alınmıştır.

Dünyadaki birçok kültür korkuyu doğal bir güç kaynağı olarak görür. Kişilerin gücü de insanların kendisinden korkmalarından gelir.

İnsanlar benzer, çünkü kültürleri benzer. İnsanlar farklıdır, çünkü kültürleri farklıdır. Çünkü insanlar kültürlerinin ürünüdür.

İnsanlığın halini görüp göstermek ya da sezdirmek başka, onu düzeltmeye çalışmak başkadır. Ders vermekle kukla oynatmak aynı şey değildir.

Bilimle ilişkisini kesmiş bir toplum bitmeyecek bir gecenin içine düşmüştür.

“Akılsızlar hiçbir zaman huzursuzluk duymazlar.”

Geothe “Aptallar yaşam ve ölüm için uzağa bakarlar. Her ikisi de yanıbaşlarındadır.”

Kızılderili felsefesi İnsan bütün canlılar içerisinde hayatta kalma iç güdüsü en fazla olan canlıdır.

İnsan doğası bakımından sınırlı, arzuları bakımından sonsuzdur.

Ahmakların üç kuşağı kafidir!

“Ruh bedende doğar, bedende ölür.”

Aristo “Budalalıktan başka bir günah yoktur.”

Oscar Wilde Eğer bir işe layıkıyla sarılmayıp da işin ucundan tutarsanız, ancak basit bir geveze ve istismarcı olmaktan ileri gidemezsiniz.

Kaygılar içinde bocalayan bir zihin bir şey olmaya elverişli değildlr.

Ölü insanlar vardır. Bedenleri yaşar, ruhlarını kaybetmişlerdir.

Bir insanda yaratıcı düşüncelerin en büyük kısmı umumiyetle gençlik çağlarında kendisini gösterir.

Sözcüklerin bir anlamı yoktur. Ses tonuna dikkat et. Dürüst olup olmadığını o söyler.

İnsan ancak sevdiği ve hürmet ettiği şey uğruna mücadele eder.

Herkesin sizi sevmesi için çaba göstermek bir sıradanlık işaretidir.

Özgür ve erdemli olmaktan öte bir şey yoktur.

Özgür olmak istiyor izin bekliyor,

Hakkını istiyor lütuf bekliyor,

Her şeyden yakınıyor, hiçbir şey yapmıyor,

Her şeyin düzelmesini istiyor ve bekliyor,

Hiçbir şey yapmadan her şeyi istiyor!

Nedir bu?.. İnsan mı?..

Umut, başkalarından beklenen şeylerin olması değildir, sizin bir şeyler yapmanız ve yapacağınıza inanmanızdır.

“Her parlayan şey altın değildir.”

Cervantes

“Hak ve haksızlık üzerine verilecek hükümlerde başkalarını dinlemeyeceksin.”

Çiçero

Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür.

Nefret etmeden kötülük yapamazsınız. Nefret etmeden birini öldüremezsiniz. Nefreti taşımak için de önce kendinizden nefret etmelisiniz.

Didişme, haklı bir konunun mücadelesi değil, kişisel zayıflıktan kaynaklanan verimsiz bir çabadır.

Herkesin aynı fikirde olması iyi değildir.

Dost, haksız olduğunuz zaman da sizi destekler.

Kötümser bir gençten daha hüzün verici şey, yaşlı bir iyimserdir.

Ne kadar az korkarsanız o kadar az tehlikede olursunuz.

Saflık kalp için iyi, fakat beyin için zehirdir. Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. Hayatın hedefi bilgi değil, eylemdir. Hastalıkların limanına ihtiyarlık denir. Evlenmek, insan haklarının yarıya düşmesi ve görevlerinin iki katına çıkmasıdır. Kelimelerin kölesi olma!

Ayakların üstünde yaşamak, dizlerinizin üzerinde yaşamaktan iyidir.

Örnek, her zaman kuraldan iyidir.

“Bela yağmuru zaten ıslanmış olanlara yağar.”

ispanya

“Toplum ancak kuvvetli şeyler karşısında eğilebilir.”

Rusya

Dehşet ve korku, aynı derecede dehşet ve korku tarafından yolu kapanmazsa, daima başarıya ulaşır.

Davet edilmeyen yere simitçi ve çekirdekçiler gider. Duygu şimşekten daha tez gelir, ruhu doldurur ama insanı aydınlatacak yerde yakar ve gözünü kamaştırır.

Kendisiyle hesaplaşmayan insan rahatsızlık duyar ve sürekli hesaplaşacak birilerini arar. Hep başkaları İle uğraşır, bir şeyleri dert edinir. Başkalarının dertlerini temsil eder. Aslında derdi kendisiyledir ve iç hesaplaşmaktan kaçmaktadır.

Hep başkalarının gözünde varolmak için yaşayan hiçbir zaman kendisi olamaz.

Kötülüğün zafer kazanmasının tek sebebi iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır.

Tarih öncesi insanların nesli tükenmez.

Başarısız olma sanatı; kimsenin İlgilenmediği önemli bir beceridir.

Bebeklerin ulusu yoktur.

Zenginlik paranın kazanılmasıyla değil, harcanmasıyla belli otur.

İyi bir öğütten yararlanmak, öğüt vermekten daha bilgecedir.

Düşüncelerin sınırlı kaldığı hayat, avare bir yaşamdır.

Dünyada herkes özgürlük baskılarına boyun eğmiş olsaydı, İnsanlar bu gün bile dünyanın düz olduğunu sanacaklardı.

Öç gecikir ama yaşlanmaz.

Yürekleri çelikleştirin. Milletlerin yurtseverlilikten başka surları yoktur.

Bir aile kalabalıklaştığı zaman aşiret durumuna gelir.

Benzer İçerikler

YAŞAM SANATI -Zygmunt Bauman

yakutlu

Pembe Fili Düşünme

yakutlu

Güneş Ülkesi-Tommaso Campanella

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy