Mark Manson / Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı / PDF / Sayfa: 200
Çağımızın belkide en büyük hastalığı stres. Stresinde en büyük sebebi kafaya takmak olmasa gerek. Hayatımız süresince irili ufaklı bir çok sorunla karşılaşırız. Bazen bu sorunları halının altına süpürdüğümüzü sanırız ve kafaya takmıyorum der geçeriz. Fakat bu kitap size böyle sırdan bir kafaya takmama tekniği sunmak yerine tamamen o halı altındaki tozlardan kurtulma üzerine odaklıyor. Düşünün eskiden insanların gün içinde kaç şeye morali bozulurdu ? Şimdi ise telefonu elimize alı bir sosyal medya mecrasına girdiğimiz an insanların hayatları bile bizim zaten ince bir ipte duran morallerimizi alt üst etmeye yetiyor. Ayrıca poliyanacılı oynayarak bu düşünceleri egale etme şansımız çok azdır. Unutmayın ki halının altına süpürülen her toz zamanla şişer ve patlak verir.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı Hakkında
“Büyük Güç Büyük Sorumluluklar Getirir.” Doğru. Ama bu sözün daha iyi bir bakış açısı var, ve gerçekten derin bir bakış açısı. Tek yapmanız gereken sözlerin yerini değiştirmek: “Büyük sorumluluklar büyük güç getirir.” “Her şeyi iyi tarafından görmek” gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir. Negatif duyguları inkâr etmek daha derin ve daha uzun ömürlü negatif duygulara ve duygusal bozukluğa neden olur. Sürekli pozitif olmak hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz, bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve şevk verir. Dedemin zamanına dönersek, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü, “Bugün berbat bir günümdeyim. Ama n’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.” Ama ya şimdi? Şimdi beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi sunan insanların 350 fotoğrafıyla bombardıman ediliyorsunuz, bu durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkânsız kuşkusuz. Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünyanın bazen berbat olduğunu ama bunun da doğal olduğunu kabul ederek yaşamak gerek. Çünkü her zaman böyleydi ve her zaman da böyle olacak. Sosyal medyada her gün milyonlarca kere paylaşılan “Nasıl Mutlu Olunur” tarzı saçmalıklarda yanlış olan ve kimsenin fark etmediği şey şudur: Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. Ve de tam tersine, insanın negatif deneyimini kabul etmesinin kendisi pozitif bir deneyimdir. Pokerde elinde korkunç kağıtlar olan biri çok güzel eli olan birini yenebilir. Elbette eli güzel olanın kazanma ihtimali daha büyüktür, ama sonunda kazanan her oyuncunun oyun süresinde yaptığı seçimlerle belirlenir. Hayatı da aynı şekilde görüyorum. Hepimize dağıtılmış bir el var. Bazılarının eli daha iyi. Sadece kağıtlara bakarak berbat durumda olduğumuzu söylemek kolaysa da, gerçek oyun o kağıtlarla yapacağımız seçimlere, almaya karar verdiğimiz risklere ve birlikte yaşamayı seçtiğimiz sonuçlara bağlıdır. İçinde bulundukları duruma göre sürekli en iyi seçimleri yapanlar tıpkı pokerde olduğu gibi hayatta da öne çıkarlar ve illa da eline en iyi kağıtlar gelmiş olmaları gerekmez.
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı Online Kitap Oku
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı Alterntif Online Kitap Oku