Svetlana Aleksiyeviç / Çernobil’den Sesler / PDF / Sayfa: 232
Bir Nükleer Felaketin Sözlü Tarihi
Ardı ardına çıkan Çernobil film ve dizileriyle tekrar gündeme gelen kitapalarda büyük talepler görmeye başladı. Çernobil tüm dünya için oldukça büyük bir ders olmuştu ama bu ders oldukça acı, yıkım ve süre gelen sorunlar getirmişti. Büyük umutlarla soğuk savaş uğruna bilimin armağanı gibi görünen Nükler Santraller birer umut ışığı, insanlığın gelişimi gibi lanse edilerek heyecan uyandırıldı. Ya sonra? hatta o kadar ileri gidilerek şehir merkezlerine bile konmak istenmişti. Kime göre Çernobil faciası aslında bir lütuftu.. Ama gel bunu beyin tümöründen, kansderden ölen babalara, sakat doğan çocukların annerine anllat. Yada bazı çocukların kaybettiği anne ve babalarından sonra bunu onlara anlat..
Çernobil’den Sesler Hakkında
Gazete haberlerini hatırladım: ‘Nükleer santrallerimiz çok güvenli, öyle ki Kızıl Meydana bile bir tane yapılabilir, bir semaverden daha zararsızlar. Yıldızlar gibiler, onlarla bütün dünyayı aydınlatacağız.’
‘Radyasyon neye benzer? Belki filmlerde gösterirler. Hiç gördünüz mü? Beyaz mı? Ne renk? Bazıları ne kokusu, ne de rengi olduğunu söylüyor; başkaları ise siyah olduğunu. Toprak gibi. Ama eğer renksizse o zaman Tanrı gibi bir şeydir. Tanrı her yerdedir ama Onu göremezsiniz.’
‘Yağmurdan korkuyorum. Çernobil böyle bir şey. Kardan, ormandan korkuyorum. Bu bir soyutlama, bir akıl oyunu değil, insanca bir duygu. Çernobil evimin içinde. En kıymetli şeyimin,1986 yılında doğan oğlumun içinde. Şimdi o hasta.’
‘Eve döndük. Orada giydiğim bütün giysileri çıkarıp çöpe attım. Kasketimi küçük oğluma verdim, onu çok istiyordu. Hep o kasketi giydi. İki yıl sonra oğluma beyin tümörü teşhisi koydular… Hikayenin sonunu siz de yazabilirsiniz. Artık konuşmak istemiyorum.’
Bu topraklarda kalmaktan korkuyorum. Bana bir radyasyon cihazı verdiler, onunla ne yapacağım? Çamaşır yıkıyorum, çamaşırlar sakız gibi oluyor ama cihaz tıkırdıyor. Yemek yapıyorum, turta pişiriyorum, yine tıkırdıyor. Yatağı yapıyorum, yine. Buna neden ihtiyacım var? Çocuklarımı doyurup ağlıyorum. ‘Neden ağlıyorsun, anne? ‘
‘Suç kimin? Nasıl yaşayacağımızı araştırmak yerine, suçun kimde olduğunu merak ediyoruz…. Bütün atom santrallerinin kapatılmasını, bütün nükleer fizikçilerin hapse atılmasını mı istiyoruz? Onları lanetliyoruz! Ama bilgi tek başına suçlu olamaz. Bugünün bilim adamları da Çernobilin kurbanları oldular. Çernobilden sonra yaşamak istiyorum, Çernobilden sonra ölmek değil. Anlamak istiyorum.’
Çernobil’den Sesler Online Kitap Oku
Alternatif
Çernobil’den Sesler PDF .