Kayıp Gezegen 2. Dünya

Zihnin sınırlarını zorlayan evrenin sonsuzluğu, büyük patlama sonrası oluşan galaksiler ve galaksilerin etrafını saran gezegenler ve bu gezegenler arasında yer alan 2.Dünya’ya yapılan yolculuk, karşılaşılan güçlükler ile dünyanın ikizi sayılan 2. dünyada olup biten serüvenler, bilimsel görüşler doğrultusunda anlatılmakdadır…

***

GİRİŞ

Temmuz, ağustos aylarının boğucu sıcak günlerinde, düz topraktan damın (evin) üzerinde uyurduk. Yatağa girip sırt üstü uzanıp gökyüzüne bakınca gök kubbenin büyüsü bir kat daha artıyordu.

Gökyüzündeki ay ve yıldızlar pırıl pırıldı. O gece olmaz ki, birkaç yıldız kayıp gitmesin. Büyükler her yıldız kaydığında “bir insanın öldüğünü ve ruhunun o yıldızla sonsuza gittiğini,” söylerdi.

Yazın aylarca gökyüzünde bulut görünmezdi. Hele geceleri hiç görünmezdi. Arda bir görünen beyaz, gri bulutlar ise hızla akıp Ağrı Dağı’nın tepesine konardı. Yaz, kış tepesinden eksik olmayan karın üzerine çöker saatlerce karla sarmaş dolaş olurdu.

Gökyüzündeki yıldız kümeleri içinde birilerinin yaşadığını ve bir gün dünyamıza gelip bizi alıp götüreceğini hep hayal ederdim. Aradan geçen zaman ve gelişen gökbilim sanki düşünceme yol gösteriri gibi güç veriyordu. Bu güçle bu bilim kurgu romanı yazmaya koyuldum. Bu arada duygu ve düşüncelerimi ilgisi dolayısıyla paylaştığım saygı değer meslektaşım Hüseyin Çoban’ın kitabın kurgusuna kattığı destek unutulacak gibi değil. Katkısından dolayı teşekkür ederim.

Kitabı okuyan herkes kendisiyle ilgili bir şeylere tanık olacağını tahmin ediyorum. Öte yandan içinde bulunduğumuz ortam ile yaşlı dünyamızın korunmasına yönelik duygudaşlık bağı kuracağımı da ümit ediyorum.

Ne kadar başarılı olduğumu okuyucuya bırakmak en doğrusu deyip, iyi okumalar diliyorum.

UZAYDAN GELEN MESAJ

İnsanlar ellerinde irili ufaklı teleskoplarla gökyüzüne bakıyordu. Gördükleri renk mozaiği ve ışık yansıması o güne kadar görülenlerden çok farklıydı. Göz kamaştırıcı bu görüntüler arasında yanıp sönen yazıları okumaya ve anlamaya çalışıyorlardı.

Bu yazı, insanlık tarihinde iz bırakan şehirlerin en merkezi yerlerindeydi.  New York’ta Özgürlük Heykeli, Moskova’da Kızıl Meydan, Şanghay’da Halk Meydanı, Londra’da  Buckingham Sarayı, Tokyo’da valilik önü, Hindistan’da Tac Mahal, İstanbul’da Sultan Ahmet Meydanı, Köln’de Dom Kilisesi, Kudüs’te Mescidi Aksa cami ve sarayı, Mısır’da Piramitler… gibi  tarihi ve merkezi alanlardı. İnsanlarla dolup taşıyordu.

Gökyüzündeki yansıda Rusça, İngilizce, Fransızca, Çince, Hintçe, Japonca, Yunanca, Arapça, Türkçe… harflerle yazılı metni çözmeye ve anlamaya çalışıyorlardı. İngilizcenin dışındaki dillerde yazılan yazıları okuyup anlamada güçlük yaşanıyordu.  Bütün dilleri tercüme edecek tercümanların bir arada olmaları gerekiyordu.

O gün, büyük elçiliklerdeki görevli tercümanlar görüntülerin olduğu merkezi noktalara taşındı.  Önce teleskoplardaki görüntüleri bilgisayarlara aktardılar. Yazılı tablet ve ekinde bir yol haritasını inceleyip anlamını çözmeye başladılar.

“Big bang, we parted. 带我们去的宇宙深处。Мы не знаем, что такое война. Nous partageons ce que nous avons gagné. Nous nous engageons à arts et des sciences. La civilización, y llegamos a la cumbre, hemos establecido. עד אותו אלוהים שאתה מאמין. אתה הורג אחד אחד. With the money you give guns to defeat hunger. 。古い世界が破壊されています。وتلوث البحار.हमारे जंगलों को खो दिया जा रहा है. Θανατηφόρες ασθένειες αυξάνονται. سیاره شما به ما عقب راندن. Bize ulaşın. Stars in the Andromeda Galaxy M31 through a set of twin 2 in your world Earth …

O güne kadar uzay çalışmalarını sır gibi saklayan ülkelerin bilim adamları zorunlu olarak bir araya toplandı.

Yürekleri insan sevgisiyle dolup taşan milyarlarca insanın özlediği ortak bir bilimsel çalışma gerçekleşiyordu.

Andromeda galaksisi içinde binlerce yıldızın olduğu biliniyordu. Fakat bu galaksideki yıldızlardan biri olan Kayıp Gezegen 2. Dünya’nın yerini tam bilen yoktu. Sadece onlardan dünyaya zaman zaman ulaşan görüntü, ışık, ses gibi uyarıcılar biliniyordu. Son yüz yıl içinde bu belirtiler o kadar sıklaştı ki; insanları korku, heyecan ve merak arayışı içine soktu. Görülen ufolar, uzaydan gelen sesler, yer yer dünyanın belli noktalarında uzaylıların bıraktığı sanılan izler…medyada ve insanlar arasında daha sıkça dillendirilmeye başlandı.

Son yüzyıl içinde, Amerika kıtası ile Ön Asya ülkelerinde sık sık yaşanan deprem, kasırga ve tsunami gibi felaketler insanları korkutuyordu. Denizin tabanında oluşan volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları sonucu oluşan korkunç dev dalgalar dünyanın sonunun geldiği korkusunu yaşatıyordu.

Zengin ve kalkınmış ülkeler yaşlı dünyanın ömrünün azaldığını ve yaşanırlığını her geçen gün biraz daha yitirdiğinin farkındaydı. Bu kaygılarını gidermek için de kurdukları uzay bilim istasyonları yeni keşifler peşindeydi.  Birçok bulgu ve bilgiler sır gibi saklanıyor ve paylaşılmıyordu. Bilim adamları dünyanın ikizini olabileceğini öğrenmişlerdi. Fakat güç birliği sağlanamadığından bir türlü harekete geçemiyorlardı. Uzaydan gelen mesaj onların harekete geçmelerine neden oldu.

Uzay ve gökbilim merkezi NASA’ya dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamları, o güne kadar Andromeda Galaksisi ve dünyanın ikizi olan Kayıp Gezegen 2. Dünya hakkında edindikleri bilgileri açıklama gereğini duydu. Bu amaca yönelik bilim kongreleri düzenledi. Tanınmış bilim adamları kongrelere katıldı. Uzay araştırmalarıyla ilgili belge ve bilgileri dillendirdiler. Harı harıl çalışarak uzayda gördükleri yazının anlamını çözdüler. Işıklı yazıda:

“Büyük patlama, bizleri sizlerden ayırıp evrenin derinliklerine attı. Bizler kazandıklarımızı paylaştık. Bilim ve sanata adadık. Savaş nedir bilmeyiz. Olağan üstü uygarlık kurduk ve sizlere ulaştık. Aynı Tanrıya inanan sizler, birbirinizi öldürüyorsunuz. Silaha verdiğiniz parayla açlığı yenebilirsiniz. Yaşlı dünyanızı yok ediyorsunuz. Ormanlarınız yok oluyor. Denizleriniz kirleniyor. Ölümcül hastalıklar artıyor. Sizlere ulaşmak ve yardım etmek istiyoruz. Fakat gezegeniniz bizi geri itiyor. Bize ulaşın. Biz Andromeda Galaksi M31 yıldızları kümesi Dünyanın İkizi 2. Dünya’dayız. Size bıraktığımız yol haritasıyla bize ulaşabilirsiniz…”

Yapılan kongrelerde bilim ve sanat adamları görüşlerini sundu.  Gizli ve saklı bilgi ve belgeler ortaya konuldu. Ortak yapılabilecekler işler planlandı. Planlanan çalışmalar uygulamaya konulmak üzere Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna sunuldu. Kuruldan çıkan kararda:

“Yaşlı dünyamız daha fazla felaket yaşamadan ve dünyamızı ısıtan ve aydınlatan güneş sönmeden harekete geçmeliyiz. Evrende canlıların yaşayabileceği yeni gezegenlere taşınmakta geç kalmamalıyız. Gelecekte insanlığı daha rahat ve huzurlu yaşatmak hepimizin görevidir, diyerek ortak bütçe ve ortak akıl gücüyle harekete geçmeye karar verilmiştir….”

Zaman kaybetmeden, gelişmiş ülkeler tüm olanaklarını seferber ettiler.

Benzer İçerikler

7 Kapı

yakutlu

Aşk’ın Kandili Yunus Emre | Galip Argun

yakutlu

Amiri’ye Gore Islam ve Oteki Dinler

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy