HER HİCRET BİR İNKILABTIR
Kardeşler… En azından, geçirdiğimiz yüzyıl şunu iyi göstermiştir ki,
Müslümanlar olarak başarısızlığımızın belki tek önemli sebebi, hep yanlış bir
yerlerden başlamamızdır… Küfür ideolojilerinin kibirli ideologlarında olduğu
gibi maalesef birçok kardeşimiz de problemi, hep başkalarını değiştirmek,
başkalarına birşeyler yaptırmak ve bunun doğal sonucu olarak da başkalarından
beklemek biçiminde algılamışlardır. Kardeşler, bu, sömürülen ülke aydınlarının
emperyalizmle işbirliği değil midir? Son yüz elli yılın Türkiye tarihi bunun en
canlı örneklerinden değil mi? Zaten inançlarını, aşk ve umutlarını yüzlerce yıldır
bir suç gibi yaşamak zorunda bırakılmış Müslüman halklara sahibine kâr
etmeyen teoriler değil, Muhammedî yaşama biçiminin örnekleri gereklidir. Biz
hayatımızı Kur’an’a uydurmadıkça fitneden kurtulmuş olamayız. Kardeşler,
değişmesi ve değiştirilmesi gereken bizlerden başkası değil, unutulmasın ki bir
öğretici herşeyden önce iyi bir öğrencidir. Birinin ölmesi gerekiyorsa, o bizden
başka kim olabilir?..
KUR’AN’DA HİCRET
Onlar ki inandılar, göç ettiler. Allah yolunda savaştılar. İşte onlar, Allah’ın
rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. (Bakara: 218)
Allah yolunda göç eden kimse, yeryüzünde gidecek çok yer ve bolluk bulur.
Kim Allah ve elçisi için göç etmek amacıyla evinden çıkar da kendisine ölüm
yetişmezse, onun mükâfatı Allah’a düşer. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
(Nisa: 100)
Onlar ki inandılar, hicret ettiler; Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaştılar
ve onlar ki (yurtlarına göçenleri) barındırdılar ve yardım ettiler. İşte onlar,
birbirlerinin velisi (dostu, koruyucusu)dirler. (Enfal: 72)
Ey inanan kullarım, benim arzım geniştir, bana kulluk edin. (Eğer bir şehirde
bana kulluk etmeniz mümkün
HER HİCRET BİR İNKILABTIR
değilse, bana rahatça kulluk edeceğiniz bir şehre göçün) (Ankebut: 56)
İnanan, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla savaşanların, Allah
katında dereceleri daha büyüktür. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
Rableri onlara, kendisinden bir rahmet, rızâ ve sürekli kalacakları nimeti bol
cennetleri müjdeler.
Orada ebedi kalacaklardır. Allah, işte büyük mükâfat onun yanındadır. (Tevbe:
20/22)
Rab’leri onlara karşılık verdi: “Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini
zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından
çıkarılanlar, yolumda işkence edilenler, vuruşanlar ve öldürülenler… Elbette
onların kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere
sokacağım. (Yaptıklarına) Allah katında bir karşılık olarak (onlara bu nimetleri
vereceğim). Karşılıkların en güzeli Allah katındadır. (Al-i imran: 195)
Onlar ki inandılar, hicret ettiler. Allah yolunda savaştılar ve onlar ki (göç edip
gelen mü’minleri) barındırdılar ve (onlara) yardım ettiler. İşte gerçek mü’minler
onlardır. Onlar için bağış ve bol rızık vardır.
Onlar ki sonradan inandılar, hicret ettiler, sizinle beraber savaştılar; işte onlar
da sizdendir. Rahim sahipleri (kan akrabaları), Allah’ın kitabına göre
birbirlerine daha yakındırlar. Allah herşeyi bilir, (Enfal: 74-75)
Kendilerine zulmedildikten sonra Allah uğrunda göç edenleri, dünyaya güzelce
yerleştireceğiz.