Çalışmama’nın Keyfi / İşkolikler, İşsizler ve Emekliler İçin Bir Rehber | Ernie J. Zelinski


Çalışma(ma)’nın Keyfi, çok çalışıp hep meşgul olanlara, yani işkoliklere nasıl daha verimli ve mutlu çalışacakları, işsizlere ve emeklilere hayattan nasıl daha çok zevk alacakları konularında ipuçları veren faydalı bir rehber.

Yazar Zelinski kitabında, çalışırken veya çalışmazken yaşam kalitesini artırmanın yollarını kendi tecrübelerinde, yıllardır dinlediği hikayelere ve okuyucularından gelen yüzlerce mektuba dayanarak anlatıyor ve mesajlarını alıştırmalar, karikatürler ve özlü sözlerle okuyucuya aktarıyor.

Çalışma(ma)’nın Keyfi size;
– Daha verimli ve keyifli çalışma
– Tutkularınızı keşfetme ve onların peşinden gitme
– Beden ve ruh sağlığınızı iyileştirecek hobilere sahip olma
– Maddi özgürlüğe kavuşma konularında yol göstermeyi amaçlıyor.

*

Önsöz

Bu kitap sizi zafere ulaştırabilir. “Çalışma(ma)’nın Keyfi” şimdiye kadar 14 dilde basıldı ve çok başarılı bir satış grafiği izledi. Son baskısı hala çok satarken, kitapta, onu 21. yüzyıla daha uygun kılmak için bazı düzeltmeler yaptım. Bu yeni baskıyı mümkün kılan Ten Speed Press çalışanlar1, Phil Wood, Kirsty Melville ve Meghan Keeffe’ye teşekkür etmek isterim.

Yeni baskıda kitabın sadece içeriğini güncelleştirmedim; 1997’deki baskısından sonra okurlardan aldığım çok daha ilginç mektuplardan seçtiğim bazılarını da bir bölüm olarak bu baskıya ekledim. Bu mektupları da en az benim yazmış olduklarım kadar ilham verici bulacağınıza inanıyorum. Ayrıca, kitabın içeriği arasına birkaç mektup sıkıştırdım. Bu mektupları yazan kişilere de çok teşekkür etmek isterim, çünkü kitaba müthiş katkıları oldu.

Bu kitap, bir işi yaparken nasıl zafer kazanılır veya nasıl para kazanılır konusunda bir kitap değildir. Bu kitap, rekabet ortamında nasıl kazanılır gibi bir konudan da söz etmiyor. Bu kitap, çalışmadığınız sırada, rekabetçi olmadan, ama gerçekten doyum sağlayarak kazanmaktan söz ediyor. Yaşama zevkiniz varsa, zafer zaten sizindir. Her sabah yeni güne şevkle başlıyorsanız, zafer sizindir. Yaptığınız her ne ise onu yapmaktan zevk alıyorsanız, zafer sizindir. Ve eğer, hayatınızın geri kalan kısmında ne yapmak istediğinizi biliyorsanız, zafer sizindir.

Babam bana çalışmayı, ama işimin esiri olmamayı öğretti. Şimdi okumanın, hikaye anlatmanın, şakalaşmanın, konuşmanın ve gülmenin en az işim kadar önemli olduğunu biliyorum. -Abraham Lincoln

İster emekli, ister işsiz, ister çok meşgul olun, “Çalışma (ma)’nın Keyfi”ni, kendinize, işyerinizden uzakta olan bir cennet yaratmak için kullanacağınız güvenilir bir rehber olarak görebilirsiniz. Çünkü hepimiz, zaman zaman, görünenle, net olarak görünmeyeni anlama konusunda küçük hatırlatıcı notlara ihtiyaç duyarız ve hepimiz, hayattan daha çok zevk almak için kolay bir rehbere başvurmak isteyebiliriz.

Bu kitap benim eğitimimin sonucudur ve bu eğitimin de okulların ve üniversitelerin öğretim programlarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bu eğitimi, programlı eğitimimin çok dışında, kendi kişisel deneyimlerimle edindim.

Yirmi dokuz yaşımdayken bir kariyere başladım. İşimi kaybettiğimde, bir iki yıl boyunca yaratıcı bir gezgin olmaya karar verdim. Önceleri bu yeni kariyerimin geçici olacağını ve belirli bir işe geri dönmem gerektiğini düşündüm. Geleneksel anlamdaki son işimde, özgür ruhlar için hiç de uygun olmayan bir sistemin beni hapsetmesine izin vermiştim. Altı yıl boyunca, bir devlet kurumunda sabah dokuzdan akşam beşe kadar çalıştım. Bu sabah dokuz akşam beş işi, genellikle, hiçbir mesai ücreti almadan sabah sekiz akşam altı ve hafta sonlarında da çalışma haline geliyordu.

O işte çalışırken üç yılı aşkın bir süredir tatil yapmadığım için, bir yaz boyunca on haftalık bir tatile çıkmaya karar verdim. Üstlerimin onayı olmasa da, bu bana harika bir fikir gibi geldi. Özetle, on haftalık o tatilin gerçekten zevkine vardım. Bu kadar üstün bir zeka örneği olarak sunduğum tatil fikrine rağmen, mühendis olarak çalıştığım yerden kovuldum. Uzatılmış bir tatil yaparak şirket politikasına ters düştüğüme karar verdiler.

Eğer dehanızı boş zaman yaratmanın gerekçesi haline getiremiyorsanız dehaya ne gerek var? -Gerald Barzan

Gerçekten de üstlerim yaptığımı beğenmemişlerdi. Şirket, profesyonel verimliliğimi en yüksek derecelerle değerlendirdiğini ve tatilsiz geçirdiğim uzun süreyi hiçe sayarak, beni, işe dönmemden kısa bir süre sonra kapının önüne koydu. Ben ise, işime son vermelerinin sadece şirket politikasına aykırı düştüğüm için kararlaştırıldığından emin değilim. Belki de üstlerim, uzatılmış tatilimde o kadar çok eğlenmiş olmamı kıskanmışlardı. Aslında, özellikle kamu sektöründe çalışan bir sürü üst düzey yönetici, sadece yaratıcı bir çalışan değil, bir de yaratıcı bir aylak olan astı ile uğraşmak istemez.

Tahmin edileceği gibi, ilk haftalarda, işten kovulduğum için çok kızgındım. İşine çok bağlı ve verimli bir çalışan olarak, o şirkete çok büyük katkılarım olmuştu. Benim gibi değerli bir işçiyi kovarak çok büyük bir haksızlık yapmışlardı.

Kovulmamın benim için aslında gizli bir nimet olduğunu anladığım gün, hayatımın dönüm noktası oldu. Vazgeçilmez bir çalışan olmadığımı anlamanın yanı sıra, sabah dokuz akşam beş türü işlere olan ilgimi de kaybettim. Vaktimin olabildiği kadar çoğunu, özellikle yaz aylarında, işyerinden uzakta geçirmeye karar verdim. Normal bir iş artık söz konusu olamazdı. Ayrıca, profesyonel bir mühendis olarak kariyerim sona ermişti.

….

Benzer İçerikler

Aklındakini Okuyabilirim! | David J. Lieberman

yakutlu

Yaşam Merdiveni | Ali Rıza Malkoç

yakutlu

Bir Kadın Bir Ses / Türkiye’de Bir Kadının Varolma Savaşı | Doğan Cüceloğlu

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy