Can yalnız bir çocukmuş gibi görünse de onun çok özel bir arkadaşı var. Oyunların elebaşı, kurnazlıkların ustası, eğlencenin diğer adı: Zortan!
Can’ın tatlı canı sıkıldığında evde mi, okulda mı, sokakta mı olduğu fark etmiyor; hemen Zortan’dan bir doz cesaret alıyor ve birlikte haylazlıklar serüvenine dalıveriyorlar. Keşfedilecek, öğrenilecek öyle çok şey var ki!..
Kaynak: Sonsuz merak duygusu
Güç seviyesi: Portakal
Amaç: Flaş Disk Operasyonu
Ah, şu büyükler… bir de her şeyi oyun sanmasalar…
Hayattaki en büyük hedefi bisiklet sürerken çocuk kitabı okuyup yazabilmek olan Yıldıray Karakiya’nın mizahi bir üslupla kaleme aldığı “Can ile Zortan’ın Maceraları-1”, küçük okurları aile ilişkileri ve arkadaşlık üzerine düşündürürken, çocuklardaki merak duygusuna ve soru sorma alışkanlıklarımıza değiniyor. Gökçe Yavaş Önal’ın eğlenceli çizimleriyle canlanan Flaş Disk Operasyonu, şamatayı garantileyen macera dolu bir serinin ilk kitabı.
Yatağın altındaki karanlıkta iki yeşil nokta belirdi. Yeşil noktalar titreşip genişledi. Karanlıktan bir el çıktı. Yatağın kenarından yukarı uzandı. Yatakta bir çocuk uyuyordu. El, çocuğu omzundan tuttu ve sarstı. “Can, kalkma saati geldi,” dedi Zortan.
Can homurdandı, yatakta döndü ama uyanmadı. “Kalkma saati,” diye tekrarladı Zortan. “Bana ne! Gece beni ha bire uyandırmasaydın!” diye homurdandı Can. “Yatağının altında yatan ben olduğuma göre, çişin geldiğinde seni uyandırma hakkına sahibim. Islanmayı bekleyecek değilim,” dedi Zortan yeşil ışıklarını kırpıştırarak. “Ben de uyanmama hakkına sahibim o zaman,” dedi Can. Mutfaktan, masaya koyulan tabakların, çatalların ve açılıp kapanan buzdolabının sesi geliyordu. “Fazla zamanın olduğunu sanmıyorum,” dedi Zortan. “Can, hadi kalk oğlum, sabah oldu,” dedi babası oda kapısını aralayarak. Yeşil ışık kayboldu. Can uyuyormuş gibi yaptı. Bu defa sırıtmadığına emindi. Ayaklarını da oynatmamıştı. “Berrin, kahvaltı hazır, hadi artık!” diye seslendi babası, annesine.
Annesi homurdandı.
“Günah benden gitti!” dedi babası.
“Sana demiştim,” dedi Zortan.
“Sana demiştim,” diye Zortan’ı taklit etti Can.
“Ben senin gibi biyonik değilim, uykuya ihtiyacım var, napalım yani!”
Mutfaktan tangırtılar geldi.
“Galiba baban gürültü yapacak,” dedi Zortan.
“… ve annem çıldıracak,” dedi Can.
Evin içinde bir gümbürtüdür koptu.
“Ya heyya heyya!” Düm düm tam tek! “Ya heyya heyya!” Düm düm tam tek!
“Hakaaaan! Kes şunu sabah sabah!” diye bağırdı annesi.
Can kıkırtısına engel olamadı. Babası odaya
daldı.
“Ya heyya heyya!” Düm düm tam tek! “Ya heyya heyya!” Düm düm tam tek!
ya heyya!” Düm düm tam tek! Can yataktan fırladı ve hoplamaya başladı. Annesi söylenerek koridordan geçti. Gözleri uyumaktan şişmişti. Kabarmış saçları sepet gibi görünüyordu. Banyoya girdi ve kapıyı çarptı.
…