Kendine İyi Davran Güzel İnsan – Beyhan Budak
Puan Tablosu
|
|
|
|
|
|
Arka Kapak Bilgisi
Kendine İyi Davran Güzel İnsan Özeti
Kendine İyi Davran Güzel İnsan, beş ana bölümden oluşuyor. Yazar, her bölümde birbiriyle bağlantılı birkaç konuyu ele alıyor ve yeri geldikçe yeni konularla eski konular arasında bağlantı kuruyor. Kapsamlı ve uzun sayılabilecek bir kitap olsa da konuların ele alınışındaki sıralama ve düzen, kitabın sistematik bir biçimde ilerlemesini sağlıyor. Bu da okurun dikkatinin dağılmasını engellerken kitaptan alınacak faydayı da en üst düzeye çıkarıyor. Yazar, kitabın başından sonuna dek amacının, okura yürüdüğü bu yolda destek olmak ve unuttuklarını hatırlatmak olduğunu söylüyor.
Yazarın kitap boyunca tek bir kişiye hitap etmesi, okura yazarla baş başa olduğu izlenimini veriyor ve okurun kendisini psikoterapi seansındaymış gibi hissetmesini sağlıyor. Yazar, samimi ve güven verici anlatımıyla, herhangi bir sebeple psikoterapiden uzak duran bir kişinin kısmen de olsa bunu deneyimlemesini ve varsa bu konudaki önyargılarını yok etmesini sağlıyor.
Yazar gerek kişisel gerekse mesleki birikimleriyle kaleme aldığı kitabında, kimi zaman kendi hayatından da örnekler vererek kimsenin mükemmel olmadığını vurguluyor. Anlattığı bilgiler ve verdiği tavsiyelerle kişide önce farkındalık oluşturuyor daha sonra ise asıl süreçte kişiye destek oluyor. Böylece kişinin heyecana gelip kısa sürede eski haline dönmesini engelliyor.
İlk bölümde yirmi bir alt başlık bulunuyor. Yazar bu bölümde öncelikle, hemen hemen herkesin hedefi olan değişimden bahsediyor. Daha sonra kendine iyi davranmanın ne olduğundan bahsediyor ve neden herkese ‘güzel insan’ diye hitap ettiğini açıklıyor. Diğer başlıklarda ise yavaş yavaş okurun kendisini sorgulamasını ve ileriki süreçlere hazırlanmasını sağlıyor. Anlattıklarını kimi zaman örnek vakalar kimi zamansa ilgi çekici hikayelerle destekliyor. Böylece okurun, anlatılanları daha iyi anlamasına ve içselleştirmesine katkı sağlıyor.
On yedi alt başlıktan oluşan ikinci bölümün odak noktası ise ilişkiler oluyor. Bu bölümde eleştirilerle başa çıkma yollarından, hayatta kimi nerede konumlandırmak gerektiğine kadar birçok konuda tavsiyeler yer alıyor. Bu tavsiyeler uygulanabilir olması ve kademeli bir şekilde gerçekleştirilmesi bakımından epey fayda sağlıyor. Bu bölüm ayrıca zehirli insanlardan ve bu insanların diğer insanları nasıl zehirlediklerinden kapsamlı bir şekilde bahsediyor. Böylece okurun bu tip insanları fark etmesini ve onlara karşı önlem almasını sağlıyor. Ayrıca kendisini “Acaba ben de zehirli bir insan mıyım?” diye sorgulamasına da sebep oluyor.
Üçüncü bölümde ise on alt başlık yer alıyor. Bu bölümde yazar, yapılmış hataları ve yaşanmış kötü olayları kabullenmek gerektiğini ve bunun nasıl gerçekleşeceğini anlatıyor. Yazarın gerçekten ikna edici bir anlatımı olsa da ve çok güzel noktalara değinse de kişinin çabası bu konuda biraz daha önem kazanıyor. Okurlar bu noktada biraz zorlansalar da istediklerine ulaşmaları için pes etmemeleri ve kendilerine zaman tanımaları gerekiyor.
Dördüncü bölüm dokuz alt başlık içeriyor. Bu alt başlıklar kişinin yaşadığı değersizlik duygusunun nedenini keşfetmesini ve bu durumu çözmesini sağlamayı amaçlıyor. Yazarın özellikle sosyal medya ile ilgili uyarıları ve modern dünyanın kişilere dayattıkları ile ilgili verdiği ipuçları dikkat çekiyor. Bir nevi kişilerin tuzağa düşmelerini engelliyor ve tuzağa düşenlerin, düştükleri tuzaktan çıkmalarına yardımcı oluyor. Kitapta değinilen onca konudan belki de en önemli ikisi bu bölümün sonunda yer alıyor. Bu konular kişinin kelimelerinin ve içindeki ejderhanın hayatına etkisi oluyor. Kişi bu konular üzerinde düşündüğünde fark etmediği birçok şeyi fark ediyor ve gerçekten hayrete düşüyor.
Beşinci bölümde kitabı nihayete erdiren on alt başlık bulunuyor. Yazar bu bölümlerde hem buraya kadar anlattıklarını toparlıyor hem de değindiği son birkaç nokta ile kişinin harekete geçmesini sağlıyor.
Editör: Firdevs AÇAR