Osmanlı Tarihi 7 – Osmanlı Devleti’nin Gerileme ve Dağılma Dönemi

Tarih derslerinde sıkıntıdan kitap defter kenarlarına çiçek böcek resmi çizenler!

“Kim kiminle nerede ne zaman savaşmış? Kim yenmiş kim yenilmiş? Mutlaka öğreneceğim!” diye kendini param param paralayanlar!

“O olaylar çok eskiden yaşandı bitti. Artık  açmayalım o konuları rica ederim…” diyerek, yan çizenler ve su koyverenler!

Ya da, tarihi ve tarihle ilgili hemen her şeyi, büyük bir iştahla merak edip, bilmek isteyenler!

Nihayet aradığınız kitapları buldunuz!

Çabuk sıkılanlar için neşeli, bıkıp usananlar için keyifli, heyecan arayanlar için maceralı, öğrenmek isteyenler ve durmadan merak edenler için de, bilgi dolu OSMANLI TARİHİ DİZİSİ için kütüphanenizde yer açın!

***

İçindekiler

1. Bölüm
III. Ahmet Dönemi

İsveç kralına Yardım………………………………………………… 13
Prut Seferi……………………………………………………………… 16
Osmanlı Venedik-Avusturya Savaşları…………………………. 20
Avusturya Neşemizi Bozuyor ……………………………………. 22
Avusturya Savaşa Katılıyor ……………………………………….. 24
Pasarofça Antlaşması ………………………………………………. 25
Lale Devri …………………………………………………………….. 26
Matbaanın Kullanılmaya Başlanması …………………………. 27
Renk Renk Lale Bahçeleri ……………………………………….. 32
Patrona Halil İsyanı ………………………………………………… 35
III. Ahmet’i Tanıyalım …………………………………………….. 43

2. Bölüm
I. Mahmut Dönemi

I. Mahmut’un Başa Geçişi ……………………………………….. 47
Askeri Yenilikler Başlıyor …………………………………………. 49
Rusya ile Avusturya Arasında İttifak Kuruluyor …………… 51
Osmanlı Rus-Avusturya Savaşları ……………………………… 53
Belgrat Antlaşması ………………………………………………….. 55
Fransa İle İlişkiler …………………………………………………… 56
I. Mahmut’u Yakından Tanıyalım………………………………. 58

3. Bölüm
III. Mustafa ve I. Abdülhamit Dönemi

III. Mustafa’nın Başa Geçmesi ………………………………….. 63
Laleli Baba İle III. Mustafa ………………………………………. 65
1768-1774 Osmanlı – Rus Savaşları ………………………….. 69
İçimizi Kanatan Anlaşma Maddeleri ………………………….. 73
Küçük Kaynarca Antlaşması …………………………………….. 76
Kırım Meselesi ………………………………………………………. 79
1786-1792 Osmanlı Rus-Avusturya Savaşları ……………… 81
I. Abdülhamit’in Ardından ………………………………………. 83

4. Bölüm
III. Selim Dönemi

III. Selim’in Padişah Olması …………………………………….. 91
1786-1792 Osmanlı Rus ve Avusturya Savaşları’nın
Sona Ermesi ………………………………………………………….. 92
Nizam-ı Cedit (Yeni Düzen) ……………………………………. 95
Nizam-ı Cedit Askerleri’nin Başarısı ………………………….. 96
Minik Soru …………………………………………………………… 99
III. Selim Sizlere Kendini Tanıtmak İstiyor ……………….. 100
Kabakçı Mustafa İsyanı …………………………………………. 103
II. Mahmut’un Başa Geçişi …………………………………….. 105

5. Bölüm
II. Mahmut Dönemi

Sekban-ı Cedit …………………………………………………….. 113
Yeniçeri Ocağı’nın Kaldırılması (Vaka-i Hayriye) ………. 115
Islahatlar Devam Ediyor ………………………………………… 117
Sultan Mahmut’un Buharlı Gemisi …………………………. 119
İstanbul’a Gelen İlk Zürafa …………………………………….. 122
Sultan Mahmut’un Ödüllendirdiği Çocuk ……………….. 124
Sultan Mahmut’un Eğitim Hakkındaki Fermanı ……….. 127
Sultan Mahmut’un Dervişlere İkramı ………………………. 129
Azınlık İsyanlarının Başlaması ………………………………… 131
Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı ……………………………… 133
Mısır Meselesi’nin Çözümü ……………………………………. 137
Sultan Mahmut’un Ardından …………………………………. 138

Giriş

MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM, Osmanlı Tarih Serisi’nin yedinci kitabı ile yine sizlerle beraberiz.

Bu kitabımızda;

İstanbul’un her yerinde renk renk lalelerin yetiştirildiği, kaplumbağaların üzerine üzerine mumlar konulup dolaştırıldığı, helva sohbetlerinin uzayıp gittiği Lale Devri’ni,
Gittikçe kan kaybeden, güçten düşen Osmanlı Devleti’ni kurtarma adına gösterilen gayretleri, yapılan ıslahat çalışmalarını,
Matbaanın Osmanlı ülkesine gelişini,
Bir hamam tellağının çıkardığı isyan sonucunda güzelim İstanbul’un nasıl da karıştığını,
Avrupa tarzında açılan okulları,
Kendi çıkarları için durmadan üzerimize saldıran Rusya ve Avusturya’yla yaptığımız savaşları,
Savaşlarda aldığımız yenilgiler sonucunda masum insanlarımızın hunharca katledilmesine dayanamayıp üzüntüsünden felç geçirerek hayatını kaybeden padişahımızı,
Cephede savaşan ordumuzun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla saraydaki altın ve gümüş eşyaların nasıl eritilip para haline getirildiğini,
İstanbul’daki ilk buharlı gemiyi,
İstanbul’a getirilen ilk zürafayı,
Bizimle kardeş gibi geçinen azınlıkların nasıl arkadan vurup isyanlar çıkardığını ve daha fazlasını sayfalarımızın arasında bulacaksınız.

Macera devam ediyor…

— Zehra Aydüz

1. bölüm

III. Ahmet Dönemi

İsveç Kralına Yardım

III. AHMET, derin düşünceler içindeydi. Ruslar iyice can sıkmaya başlamışlardı. Kırım Hanlığı’na sataştıkları, Lehistan’ın içişlerine burunlarını soktukları yetmezmiş gibi şimdi de İsveç ile savaş halindeydiler.

Rusya, Baltık Denizi’ne oradan da Manş Denizi üzerinden Atlas Okyanusu’na ulaşmaya çalışıyordu. Baltık Denizi’ne inmesinde en büyük engel olarak İsveç’i görüyordu.

İsveç kralı, Poltava Savaşı’nda yenilince Osmanlı Devleti’nden yardım istemişti. Kral, Ruslardan kaçarak sınırlarımız içine girince, Ruslar da kralı takip bahanesiyle, topraklarımıza girerek köylerimizi yakıp yağmalamaya başlamıştı.

Şimdi de utanmadan elçi gönderip İsveç Kralının adamlarıyla beraber kendilerine teslim edilmesini istiyorlardı. Ruslar iyice azıtmışlardı. Üstelik gönderdikleri elçi ne kadar da küstahtı. Edepsiz hareketleriyle padişahın sabrını zorluyordu. “İsveç kralının adamlarıyla beraber teslim edilmesini isteriz!” diyor başka laf etmiyordu.

Padişah sinirli bakışlarını elçiye yöneltti:

–Bre densiz! Bilmez misin? Bir padişah kendisine sığınanları asla teslim etmez. Sen önce yaktığınız yıktığınız köylerin, kıydığınız canların hesabını ver, diye çıkıştı.

Elçi, padişahın söylediklerini duymazdan geliyor, hâlâ kendi ülkesinin isteklerini ısrarla tekrarlayıp duruyordu.

Padişah daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı:

–Çabuk atın bu densizi huzurumdan! Sonra da haber verin divan toplansın. Rusya üzerine sefer kararı alacağız.

Son cümlesini özellikle daha yüksek sesle ve sert bir şekilde söylemişti. Elçi varsın gitsin, durum budur diye anlatsın istemişti. Rusya’ya karşı savaştan başka çare kalmamıştı.

Aceleyle toplanan devlet adamları, komutanlar padişahla aynı fikirdeydi. Tez Rusya üzerine sefer düzenlenmeli, kâfirlere hadleri bildirilmeli, sınırlarımız içine girip saldırmak ne demekmiş, hesabı sorulmalıydı.

Sizce aslında barışsever bir insan olan III. Ahmet’in Rusya üzerine sefer düzenlemeyi bu kadar çok istemesinin sebepleri ne olabilir?

a-Padişah, Rus elçisinden gıcık kapmıştı.

b-Deli Petro’nun deliliğinden bıkmıştı.

c-İsveç kralına yardım etmek istiyordu.

d-1700 İstanbul Antlaşması’yla Ruslara kaptırdığımız Azak ve çevresini geri almayı kafasına koymuştu.

e-Rusların sınırlarımız içine girip masum halkı katletmeleri kabul edilemezdi.

Cevap c, d ve e şıkları.

Osmanlı Devleti, kendine sığınan birini teslim etmek istemezdi. Ancak İsveç kralına yardım etmek istememizin önemli sebepleri de bulunmaktaydı. Baltık Denizi’ne ve Karadeniz’e inmek isteyen Rusya, iki devletin de ortak düşmanıydı. Osmanlı Devleti, Karadeniz hâkimiyetini kimselere kaptırma niyetinde değildi, İsveç de Baltık Denizi kıyılarında Ruslara toprak vermek istemiyordu.

Ayrıca 1700 İstanbul Antlaşması’yla Ruslara kaptırdığımız Azak ve çevresini geri almanın fırsatını bekliyorduk. Bu durum beklediğimiz fırsatı ayağımıza kadar getiriyordu…

Prut Seferi (1711)

ELÇİNİN söylediklerini dinleyen Deli Petro kızgınlıktan daha bir dellendi. Öfkeyle dişlerini gıcırdattı:

–Vay demek Osmanlı savaş istiyor ha! Vay demek padişah bana kafa tuttu ha! Vay Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa kalabalık askeriyle üzerime geliyor ha! O zaman ne durursunuz? Çabuk sefer hazırlıkları tamamlansın. Osmanlı ile savaş zamanıdır.

İki ordunun karşılaşması Prut’ta gerçekleşti. Ruslara bir taraftan Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa’nın ordusu saldırırken diğer yönden Kırım Hanı Devlet Giray’ın askerleri yüklendi. İki ateş arasında kalan Ruslar, fare gibi kapana kısıldı. Bir tarafları Prut Bataklıkları, bir tarafta Kırım Hanı’nın askerleri, bir tarafta Osmanlı askerleri bulunuyordu. Rus askerleri korkularını gidermek niyetiyle aralarında konuşmaya başladılar:

–Hişt oğlum, bu sefer yedik ayvayı!

–Sen öyle san benim cep telefonumdan internete giriliyor, şimdi bütün Avrupa’yı ayağa kaldırıp Papa’yı yardıma çağırıcam.

–Hıh! Burada cep telefonu çekmez ki! Hem boşuna heveslenme, Papa Bahama Adaları’na tatile gitti. Üç haftadan önce gelmez. Ayrıca “Bıktım artık yardıma çağıran çağırana! Bundan böyle herkes başının çaresine baksın!” diye facebook’a mesaj bırakmış.

–O zaman gerçekten hapı yuttuk. Dua edelim de bizimkiler barış teklif etsin.

Askerlerin beklentileri gerçekleşmiş, çok zor durumda kalan Rus komutanları, Osmanlı Devleti ile anlaşmaya karar vermişti. Aslında gözlerinin yaşına bakmadan hepsini Prut Bataklıkları’na sürmek vardı ya… Baltacı Mehmet Paşa, yeniçerilere pek güvenemediğinden anlaşma yapılmasına razı oldu.

Bunun üzerine 1711 Prut Antlaşması yapıldı.

Bu antlaşmaya göre;

Azak ve çevresi Osmanlı’ya geri verilecekti. Böylece Karadeniz yeniden Osmanlı Gölü haline geldi. Rusların Karadeniz’e inme hayallerine yeniden darbe indirildi.
Ruslar İstanbul’da daimi elçi bulunduramayacaklardı. Böylece Rusya’nın elçilik yoluyla içişlerimize karışması engellenmiş oldu.
İsveç kralı serbestçe ülkesine dönebilecekti.

Benzer İçerikler

Vadideki Tuzak

yakutlu

BÜKÜNTÜ *Gençlik Romanı

yakutlu

Gölgelerin Hükümdarı

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy