Dünyanın en çok okunan yazarlarından Louise L. Hay elinizdeki bu kitapla düşüncelerinizi, inançlarınızı ve duygularınızı pozitif yönde derinleştirerek içinizdeki duygularınızın çevrenize coşkuyla akmasına yardımcı olacaktır.
Pozitif düşünce gücünün büyüsünü, insanın kendini tanıyıp hayatla barışık kalmasını sağlayıp mucizeler yarattığını büyük bir keyifle okuyacaksınız.
Louise L. Hay, bir metafizik öğretmeni ve aynı zamanda birçok adlı kitapların da bulunduğu çok sayıda eserin yazarıdır. Çalışmaları 35 ülkede 29 farklı dile çevrilmiştir. 1981 yılında bir Zihin Bilimi temsilcisi olarak kariyerine başladığından beri, Louise kişisel gelişim ve içsel şifa için kendi yaratıcı güçlerini kullanmaları adına milyonlarca insana yardım etmiştir.
“Louise Hay, yazdıklarıyla bütün iyileşmenin başladığı yer olan ruhunuza sesleniyor. Bu kitaba bayıldım… Louise Hay’e de.”
Dr. Wayne W. Dyer
İÇİNDEKİLER
Önsöz. Giriş .
1. KISIM BİLİNCE ULAŞMAK
1. Bölüm
İçimizdeki Güç.
2. Bölüm
İçimizdeki Sesi İzlemek.
3. Bölüm
Sesli Düşünmenin Gücü
4. Bölüm
Geçmişle Hesaplaşmak .
2. KISIM ENGELLERİ AŞMAK
5. Bölüm
Sizi Bağlayan Engelleri Anlamak
6. Bölüm
Duygularınızı Dışavurmak
7. Bölüm
Acıyı Yenmek
3. KISIM KENDİNİZİ SEVMEK
8. Bölüm
Kendinizi Nasıl Sevebilirsiniz
9. Bölüm
İçimizdeki Çocuğu Sevmek
10. Bölüm
Büyümek ve Yaşlanmak
4. KISIM
İÇSEL BİLGELİĞİNİZE BAŞVURMAK
11. Bölüm
Zenginliği Yaratmak
12. Bölüm
Yaratıcılığınızı İfade Etmek
13. Bölüm
Olasılıkların Toplamı
5. KISIM GEÇMİŞİ ARKADA BIRAKMAK
14. Bölüm
Değişim ve Geçiş
15. Bölüm
Birbirimizi Sevmenin Güvenli
Olduğu Bir Gezegen
Sonsöz.,
Ek
Kişisel ve Gezegensel iyileşme
için Meditasyonlar.
ÖNSÖZ
Bu kitapta öğreneceğiniz çok şey var ama hepsini bir seferde özümseyebileceğinizi düşünmeyin. Bazı fikirler hoşunuza gidebilir, bu yüzden işe bildiğiniz yerden başlayın. Eğer aynı fikirde olmadığınız bir şey söylersem, aldırmadan geçin. Bu kitapta hayatınızı iyi yönde değiştirebilecek tek bir fikir bile bulmanız amacıma ulaştığımı düşünmem için yeterli.
Bu kitabı okurken güç, zeka, sonsuz zihin, yüksek güç, Tanrı, evrensel güç, içsel bilgelik gibi terimlerle karşılaşacaksınız. Evrende ve aynı zamanda içinizde bulunan güce vereceğiniz isimlerde bir sınırlama olmadığını göstermek için bu terimleri kullandım. Eğer bunlar arasında beğenmediğiniz olursa, size daha uygun olan başka bir terimi kullanabilirsiniz. Geçmişte, bir kitap okurken bana hoş gelmeyen kelimelerin veya isimlerin üzerini çizer, daha hoşuma giden başka bir kelimeyi yazardım. Aynısını siz de yapabilirsiniz.
İki kelimeyi normalde olduğundan farklı yazdığımı da göreceksiniz. Rahatsızlık kelimesi, rahatsızlık olarak yazılmıştır ve sizinle veya ortamınızla uyum içinde olmayan şeyler anlamına gelmektedir. AİDS kelimesi ise küçük harflerle aids yazılarak kelimenin gücü azaltılmıştır. Bu fikir, ilk olarak Peder Stephan Pieters’dan gelmişti. Hay House’da bu kavrama gerçekten çok değer veriyoruz ve okurlarımızı da bu görüşü ciddiye almaya teşvik ediyoruz.
Bu kitap, You Can Heal Your Life (Düşünce Gücüyle Tedavi) adlı kitabın bir uzantısı olarak yazıldı. O kitabı yazdığımdan bu yana uzun zaman geçti ve birçok yeni fikir ortaya çıktı. Bu fikirleri, yıllardır bana yazarak daha fazla bilgi isteyen sizlerle paylaşmak istedim. Kitabı okurken farkında olmanız gereken önemli bir şey, “dışarıda” arıyor olabileceğiniz şeyin gerçekte içinizde ve olumlu yönlerde kullanmanız için hazır olduğudur. Dilerim, bu kitap gerçekte ne kadar güçlü olduğunuzu anlamanız için size yardımcı olur.
GİRİŞ
Ben bir şifacı değilim. Kimseyi iyileştirmiyorum. Kendimi, içsel keşif yolunda bir sıçrama taşı olarak görüyorum. İnsanların kendilerini sevmeyi Öğrenerek ne kadar harika olduklarını anlayabilecekleri bir alan yaratmaya çalışıyorum. Hepsi bu. Ben, insanları destekleyen biriyim sadece. İnsanların kendi yaşamlarının kontrolünü ellerine almalarına yardım ediyorum. Kendi güçlerini, içsel bilgeliklerini ve güçlü yönlerini keşfetmelerine yardım ediyorum. Yol boyunca engelleri aşmalarına ve böylelikle hangi şartlar altında olursa olsun kendilerini sevmelerine yardımcı oluyorum. Bu, asla sorun yaşamayacağımız anlamına gelmez ama asıl farkı yaratan şey, sorunlara nasıl tepki verdiğimizdir.
Yıllar boyunca bireysel danışmanlık yaptıktan, yüzlerce atölye çalışması gerçekleştirdikten, ülkenin ve dünyanın dört bir yanında yoğun eğitim programları düzenledikten sonra, her sorunu iyileştiren gerçekte tek bir şey olduğunu anladım: Kendini sevmek! İnsanlar her geçen gün kendilerini biraz daha sevdikçe, yaşamlarının da daha iyiye gittiğini görmek inanılmaz.
Kendilerini daha iyi hissediyorlar. İstedikleri işlere kavuşuyorlar. İhtiyaç duydukları parayı kazanıyorlar. İlişkileri gelişiyor veya olumsuz ilişkileri sona eriyor ve yerlerine yenileri geliyor. Çözüm son derece basit: Kendini sevmek! Beni hayatı çok fazla basite indirgemekle suçlayanlar oldu ama o en basit şeylerin genellikle en fazla etkiyi yarattığını gözlemledim.
Biri yakın zaman önce bana şöyle dedi: “Bana en harika hediyeyi verdiniz; bana kendimi verdiniz!” Birçoğumuz kendimizden saklanıyoruz ve kim olduğumuzu bile bilmiyoruz. Ne hissettiğimizi, ne istediğimizi bilmiyoruz. Hayat, bir içsel keşif yolculuğudur. Bana göre, aydınlanmak içeri yönelmektir ve kendimizi severek, kendimizle ilgilenerek hayatımızı daha iyiye değiştirme yeteneğimizi kullanmaktır. Kişinin kendini sevmesi bencilce bir şey değildir. Kendimizi sevmek, başkalarını da sevebilmemizi sağlar. Bireysel olarak büyük bir sevgi ve mutlulukla yola çıktığımızda, gezegen için gerçekten faydalı olabiliriz.
Bu inanılmaz evreni yaratan güçten sık sık sevgi diye söz edilir. Tanrı, sevgidir. Sık sık şu ifadeyi duyarız: Dünyayı döndüren şey sevgidir. Bu kesinlikle doğrudur. Sevgi, bütün evreni birleştiren şeydir.
Bana göre, sevgi derin bir takdirdir. Kendimizi sevmekten söz ettiğimde, kim olduğumuzla ilgili derin bir takdiri kastediyorum. Kendimizin tüm farklı yönlerini kabul ederiz; küçük tuhaflıklarımızı, utançlarımızı, pek iyi yapamadığımız şeyleri ve tüm harika niteliklerimizi de. Bütün paketi sevgiyle kabul ederiz. Koşulsuz bir şekilde.
Ne yazık ki birçoğumuz kilo vermeden, bir işi bulmadan, maaş zammı almadan veya bir erkek ya da kız arkadaşa sahip olmadan kendimizi sevemiyoruz. Sürekli olarak sevgimize bir şart bağlıyoruz. Ama değişebiliriz. Kendimizi, şimdi olduğumuz gibi sevebiliriz!
Bu gezegende genel anlamda bir sevgi eksikliği var. Bütün gezegeni aids denen bir rahatsızlık etkisi altına almış durumda ve her geçen gün daha fazla sayıda insan bu yüzden ölüyor. Bu fiziksel sorun, bize engelleri aşma ve ahlak standartlarının, dinsel ve politik farklılıkların ötesine geçme, kalplerimizi birbirimize açma fırsatı veriyor. Bunu ne kadar çoğumuz yapabilirsek, cevaplan da o kadar çabuk bulacağız.
Hem bireysel hem de küresel çapta, muazzam bir değişimin ortasındayız. Bu dönemde yaşayan hepimizin bu değişimlerin bir parçası olmayı, değişimi gerçekleştirmeyi ve dünyanın eski düzenini daha sevgi ve barış dolu yeni bir var oluşa geçirmeyi seçtiğimize inanıyorum.
Bugün kendinizi sevmeye istekli değilseniz, o zaman yarın da sevemeyeceksiniz, çünkü bugün bahaneniz her neyse, yarın da bahaneniz o olacak. Belki bundan 20 yıl sonra da aynı bahaneleriniz olacak ve bu yaşam süresinin tamamında bile aynı bahanelere sarılacaksınız. Bugün, hiçbir beklentiye girmeden kendinizi sevebileceğiniz gündür.
Ben burada, birbirimizi güvenle sevebileceğimiz, kimliğimizi kolayca ifade edebildiğimiz, etrafımızdaki insanlar tarafından yargısız ve koşulsuz bir şekilde kabul gördüğümüz bir dünya yaratılmasına yardım etmeye çalışıyorum. Sevgi evde başlar. “Komşunuzu kendiniz gibi sevin.” diye ünlü bir deyiş vardır. Ama genellikle “kendiniz gibi” ifadesini unuturuz. Sevgi kendi içimizde başlamadığı sürece, başkasını sevmemiz mümkün değildir. Sevgi, kendimize verebileceğimiz en önemli hediyedir, çünkü kendimizi sevdiğimizde, kendimizi incitmeyiz ve o zaman başkalarını da incitemeyiz. İçsel huzura kavuştuğumuzda savaşlar sona erer, çeteler kurulmaz, teröristler eylem yapmaz, evsizler evsiz kalmaz. Rahatsızlıklar, kanser, aids, yoksulluk ve açlık ortadan kalkar. Dolayısıyla, bana göre, dünya barışının formülü budur: Kendi içimizde huzur bulmak. Barış, anlayış, şefkat, bağışlayıcılık ve en önemlisi, sevgi. Bu değişimleri etkileme gücü kendi içimizdedir.
Sevgi, tıpkı Öfke, nefret veya üzüntü gibi, seçebileceğimiz bir şeydir. Sevgiyi seçebiliriz. Bu daima kendi içimizdeki bir tercihtir. Hemen şu anda sevgiyi seçmeye başlayalım. Bu, tüm evrende bulunan en güçlü şifadır.
Bu kitapta yer alan ve son beş yıldır konferanslarımın bir parçasını oluşturan bilgi, içsel keşif yolculuğumuzda başka bir sıçrama tahtasıdır; kendiniz hakkında biraz daha bilgili olma ve doğuştan hakkınız olan potansiyeli anlama fırsatı. Kendinizi daha fazla sevme fırsatına sahipsiniz, dolayısıyla inanılmaz bir sevgi evreninin bir parçası olabilirsiniz. Sevgi kalplerimizde ve bize bağlı olarak başlar. Sevginiz, gezegenimizin iyileşmesine katkıda bulunsun.
Louise L. Hay
…