Yaşama Yerleşmek Küçük Şeyler 3

[ad_1]

646-Yasama-Yerlesmek

Küçük Şeyler dizisinin yeni kitabı…

Bazılarımız bazen dört elle sarılır yaşama…

Fark ederek, hissederek, ânı yaşayarak…

Bazıları ise parmak ucuyla tutar yaşamı…

Prof. Dr. Üstün Dökmen, bu kitabında yaşama yerleşmenin koşullarını anlatıyor.

SÖZBAŞI
Kitap üzerine
Küçük şeyler, belki çok sayıda küçük küçük şeyler oldukları için belki de aslında her biri büyük ve önemli olduğu için bir türlü bitmiyor; en azından şimdilik bitmiyor. Küçük Şeyler 1 ve 2 den sonra, Küçük Şeyler 3’te yine birlikteyiz.
Küçük Şeyler 2 nin konuları üç ana başlıkta toplanmıştı; bunlar, ‘Suflörlü Yaşamları, Tulumbacı Sendromu ve ‘Psikolojik Düğümlerdi Küçük Şeyler 3’te ise kitabın ana konusu, diğer bir deyişle çerçevesi ‘Yaşama Yerleşmek Kitabın ilk bölümünde yaşama yerleşme kavramı tanımlandıktan ana hatlarıyla tanıtıldıktan sonra, İzleyen bölümlerde, yaşama yerleşmemizi kolaylaştıracak yaşam tarzları ele alınacak, çeşitli yaşam alanlarında yaşama nasıl yerleşebileceğimiz tartışılacak.
TRT ekranlarında altı yıldır gösterilmekte olan Üstün Dökmen’le Küçük Şeyler adlı programın yeni bölümleri Eylül 2007’den beri ekranlarda izlenebiliyor, 20072008 döneminde izlenecek yeni bölümlerdeki bazı konular Küçük Şeyler 3’te yer alıyor. Ancak Küçük Şeyler 3’ün kapsamındaki bazı konular, şu ana kadar hiçbir televizyon programımda yer almadı. Özellikle ortaya attığım ‘yaşama yerleşme’ kavramı ilk kez elinizdeki kitapta kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.
Küçük Şeyler 3’tet yaşamı yaşamlarımızı oluşturan küçük ve aynı zamanda büyük olan şeyleri abartmadan ve küçümsemeden incelemeye çalışacağız. Bireysel psikolojileri ve bireysel psikolojilerin hem sonucu hem nedeni olan tarih dahil bazı toplumsal olayları ele alıp yorumlayacağız. Mikro İle makronun karşılıklı etkileşimini, insan merkezli olaylar çerçevesinde tartışacağız.
Kitabın ana konusu olan ‘yaşama yerleşme kavramı birinci bölümde ana çizgileriyle tanımlanıyor Yaşama yerleşmenin biyolojik, sosyolojik» politik, kültürel, psikolojik boyutları var Birinci bolümde bu boyutlardan kısaca söz edildikten sonra izleyen bölümlerde daha çok, psikoloji kapsa* mında, kişilerarası ilişkilerin ağırlık taşıdığı birtakım yaşam tarzları ele alınacak, bu yaşam tarzlarının her birinin yaşama yerleşmemize ne ölçüde katkısı olduğu incelenecek. Örneğin olayların veya çocuklarımızın davranışlarının nedenleri üzerinde düşünmek bir yaşam tarzıdır; bu yaşam tarzının yaşama yerleşmekteki etkisini, işlevini tartışacağız. Tartışmalara katılmanız duymanız ve duyurmanız dileğiyle.

Yaşama Yerleşmek Ne Demek?
Yaşama yerleşmek ne demek? Belki de her şey demek. Bir açıdan baktığımızda yaşama yerleşmek demek ‘Olmak veya olmamaksızın birinci yansı demek Kısacası, ortaya attığım yaşama yerleşmek kavramının basit bir tanımı yok. Bu bölümde ‘yaşama yerleşme’ kavramını ana hatlarıyla tanımlamaya çalışacağız; ilerleyen bölümlerde söz konusu tanıma ilâvelerde bulunacağız.
Yaşama yerleşmenin boyutları
Canlılar» çevrelerine, akıp giden biyolojik gelişim sürecine uyum sağlayabildikleri, bir anlamda yaşama ayak uydurabildikleri sürece ayakta kalırlar, yarına kalırlar, yenlerini yarınlara ulaştırabilirler İnsanların yaşama yerleşmelerinden söz ettiğimizde, ifade edilmek istenen şudur: Biyolojik, sosyal, kültürel ve fiziksel çevreye uyum sağlayabilen, varoluşlarını yaşayabilen insanların yaşama yerleşmeleri kolaylaşır, yarına kalma ihtimalleri artar.Dünyada farklı coğrafyalarda farklı kültürlerde farklı yaşam tarzları ortaya çıkar. Sözgelişi beslenme ve barınma alışkanlıkları farklı farklıdır insanlar arasındaki önemli farklılıklardan birisi de sosyolojik ve psikolojik anlamdaki yaşam tarzlarıdır. Sosyolojik, psikolojik kapsamdaki yaşam tarzları* mız, örneğin, ne düşündüğümüz, nasıl düşündüğümüz, başkalarıyla ne tür iletişimler kurduğumuz, nasıl çalıştığımız çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimiz ve genelde ne tür bir varoluş biçimi seçtiğimiz yaşama nasıl yerleşeceğimizi belirler.
Bilindiği gibi, sosyobiyolojik anlamda çevreye/yaşama uyum sağlayan canlılar yanna kalırlar. Yaşama yerleşme kavramını, söz konusu uyum sağlama sürecine birtakım yaşam tarzlarını ekleyerek ortaya çıkardık. Elinizdeki kitapta konunun biyolojik boyutu değil, daha çok insan ilişkileriyle ilgili yaşam tarzları ele alınacak Yaşama yerleşmemizi kolaylaştıracak seçimlerimiz, yaşam tarzlarımız tartışılacak.
Bizi Yaşama Yerleştiren veya Yaşamdan Uzaklaştıran Yaşam Tarzları
Herhangi bir işi ona farklı düzeylerde önem vererek yapabiliriz. Çok önem vererek yapabiliriz, kısmen önem verebiliriz, fazla önem vermeden yapabiliriz. Dilimizde ‘parmağınm ucuyla tutmak’ diye bir deyiş vardır; dört elle sarılmamak, ciddiye almamak anlamına gelir Bazı şeyleri parmağımızın ucuyla yaparız, bazılarına dört elle sarılırız.
Tek tek küçük işlere yönelik bu tavrımızı, aslında farkında olmadan bütün bir yaşam karşısında da sergileriz.
Bazılarımız bazen ve sanırım çok azımız da her zamandört elle yapışırız yaşama. Fark ederek, hissederek, anı yaşayarak yaşarız; bazılarımız ise âdeta parmak ucuyla tutar yaşamı Yaşam karşısındaki bu iki farklı tavanı bir yerlere oturmaya benzetmek istiyorum.
Bîr sandalyeye, koltuğa veya bir sedire, kendimizi bırakarak, yayılarak yerleşmek de mümkündür, eğreti bir şekilde oturmak da… Benzer şekilde, yaşama bütün varlığımızla, varoluşumuzla yerleşmek de mümkündür, eğreti bir şekilde ucundan ilişmek de…
Yaşama yerleşmekten kastımız, kaliteli yaşamaktır. Yaşama yerleşmeden yaşamak, eğreti yaşamak ise Doğan Cüceloğlu’nun ifadesiyle mış gibi1 yaşamak anlamına gelir.
Bir eve, evliliğe, bir işe, kısacası yaşama, hakkıyla yerleşmeden yaşayanlarımız da var, yerleşerek yaşayanlarımız da var. Yolculuklarda “Memleket neresi?” diyerek yüzeysel tanışmalarla yetindiğimizde, otuz yıllık eşimizle derin duygu sal bir tanışma gerçekleştiremediğimizde veya çalıştığımız işi kendi işimiz gibi benimsemediğimizde, dostluğumuza, evliliğimize, işimize tam yerleşememişiz demektir. (Derin tanışma konusunu ileride ele alacağız.) Dostlarımızla, yakınlarımızla derin tanışmalar gerçekleştirdiğimizde, kendi iç dün yamızı ve karşımızdakilerin iç dünyalannı fark edebildiğimizde, onlarla empati kurabildiğimizde, yaşama farklı açılardan bakma becerimizi geliştirdiğimizde, özetle varoluşumuzu hakkıyla yaşadığımızda, işimizi eğlence haline getirdiğimizde, dostluklarımıza, evliliklerimize, işlerimize tam yerleşebiliyoruz demektir.
Yaşama yerleşme kavramını, bireye ait özelliklerle çevre sarılarının eşleştirilmesi anlamında da kullanabiliriz. Bir insan, mesleki yeteneklerini ve isteklerini doğru değerlendirip çevresindeki en uygun mesleği seçtiğinde ve bu mesleği icra edebildiğinde» bir başka ifadeyle potansiyelini yeterince kullanabildiğinde, yaşama yerleşmiş olur.
‘Yaşama yerleşme1 kavramı, üzerinde düşündükçe genişletilebilecek, yukarıdaki tanımlardan yola çıkılarak zenginleştirilcbilecck bir kavram. Kavramın irdelenmesini okuyucularıma, Öğrencilerime bırakmak istiyorum…………………

[ad_2]

Benzer İçerikler

DANIEL GOLEMAN DUYGUSAL ZEKÂ

gul

Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim

yakutlu

Bizde Alası Var

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy