Sınıf Arkadaşım Bir Robot – Haşmet 1.0 | Mustafa Orakçı


Yıl 2085…
Yapay zekâ yasak, akıllı teknolojiler çoktandır terk edilmiş. Bu garip gelecekte Hamdi’nin çok büyük bir problemi var: Robot Haşmet 1.0

Hamdi, yeni taşındıkları adada herkesin korktuğu bu robotla yeni okuluna başlamak zorunda. Çünkü babası, yapay zekânın dikkatli kullanıldığında yararlı olabileceğini kanıtlamak istiyor. Bu sevimli Robot Haşmet’in dünyayı ele geçirmek istemediğine insanları inandırabilecekler mi? Zorbalık, ön yargı ve empati hakkında heyecan dolu ve eğlenceli bir macera.

Okyanusun Ortasında Bir Ada

Merhaba! Ben, Hamdi. Üçüncü sınıfa gidiyorum. 2084-2085 eğitim öğretim yılına, okyanusun ortasında, küçücük bir adada başlayacağım. Bu ada o kadar küçük ki haritalarda bile görünmüyor. İlginç bir bilgi daha vereyim: Buralara yeni geldim. Neden doğup büyüdüğüm, büyük şehirdeki okulum ve arkadaşlarımdan uzakta, bu küçük adada olduğumu ben de anlamadım. Ama olayın iyi tarafından bakmaya çalışıyorum: Burada manzara muhteşem. Kafanı nereye çevirirsen çevir: uçsuz, bucaksız mavilik ve yeşillik var.

Gürültü ve trafik de çok az.

Ama burada yapayalnızım. Babam bizi buraya sürükledi. Neden böyle bir şey yaptığını hâlâ anlamış değilim. Neymiş, 2084-2085 eğitim öğretim yılını bu adada okuyacakmışım. Babam bir bilim insanı… Filmlerde gördüğünüz, saçları çok uzun ve gür olan, hep bir yerlere koşuşturan çılgın bilim insanları var ya… İşte o insanların bir örneği… Tamam saçları o kadar uzun ve düzensiz değil ama onu laboratuvar önlüğü giyip koşuşutururken görmelisiniz. Keşke fen ya da biyolojiyle ilgilense. Fakat onun çok ama çok tuhaf bir ilgi alanı var: Yapay Zekâ! Tüm dünya bu tarz teknolojileri kullanmayı bırakmışken babam, bunlar üzerine çalışmaya bayılıyor. Özellikle de robotlar üzerine…

Artık kimse onlarla ilgilenmiyor. Herkesin korktuğu makineler hâline geldiler. Geçmişte insanlar, yapay zekâya sahip robotların yaptıkları yüzünden, robotlardan soğudu… Bütün yapay zekâ çalışmalarına son verildi. Herkesin aksine babamın en büyük merakı ise bu robotlar… Sanırım bu özelliğini dedemden almış. Bana çok bahsetmiyor ama anladığım kadarıyla dedem de onun gibi ilginç birisiymiş.

Annem profesyonel bir dağcı. Babamla üniversitede dağcılık kulübünde tanışmışlar. İkisi çok iyi anlaşıyor. Hatta annem, ba- bamın bu tuhaf ilgi alanından çok memnun. Sonuçta, dünyada başka kimin robot süpürgesi var ki?

Annemin bu adaya gelmeyi kabul etmesinin sebebi de buranın oldukça dağlık bir bölge olması. Alıştırma yapabileceği bir sürü kaya ve tepe var. Ayrıca, adanın ortasında da kocaman bir volkanik dağ bulunuyor. Annemin dediğine göre, yakında yapacağı büyük tırmanış öncesi burası onun için iyi bir antrenman sahası olacak. Annem, sekiz bin metreden yüksek zirvelere kafayı takmış durumda. Onların her birine tırmanmayı ve bu rekoru kıran ilk kadın olmayı istiyor. Benim ise bırak sekiz bin metrelik yüksekliğe tırmanmayı, sekiz adım kadar dağda yürüdüğüm yok.

Benim derdim ise bambaşka. Bunun sebebi babam ve onun tuhaf uğraşları. Burada yapayalnız kaldığımı söylemiştim. Bunun sebebi babamın bana getirdiği yeni bir arkadaş. “Nasıl yani, yeni bir arkadaş senin nasıl yalnız kalmana sebep olmuş olabilir ki?” diye sorabilirsiniz. Hemen açıklayayım: Bu arkadaşım tenekeden bir arkadaş! Hem de yüzde yüz geri dönüştürülmüş malzemeden… İşte size anlatacağım hikâye bu arkadaşla ilgili. Bu arada adım Hamdi. Söylemiş miydim? Ah, galiba söylemiştim. Bu teneke, insanda akıl bırakmadı ki!

Benzer İçerikler

Don Kişot

yakutlu

Neden Kendimi Yetersiz Hissediyorum? | Michaela Muthig

yakutlu

Bozkır | Laurie R. King

yakutlu

Sitemizin işlemesini sağlamak için teknik çerezler kullanılmaktadır. Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için çerez aydınlatma metnini incelemenizi rica ederiz. Kabul Et Devamı

Privacy & Cookies Policy