Eserin Adı: Elveda Gülsarı
Yazarı: Cengiz Aytmatov
Yayınevi: Ötüken
Basım yeri ve yılı: İstanbul, 1996
Özet:
İyi cins bir at olan ve Tanabay'ın çok sevdiği Gülsarı adındaki atın doğumundan yaşlanarak ölümüne kadar geçen fırtınalı hayatı ve yaşadığı sıkıntılar romanın ana konusu gibi görünür.
Tanabay gençliğinde hareketli bir hayat yaşamış, rejimin uygulamalarını hayata geçirebilmek için uğraşmış, iyi niyetli çalışkan bir adamdır. İkinci Dünya Savaşından dönünce mesleği olan demircilikle uğraşan Tanabay, çok sevdiği, saygı duyduğu Çora’nın ısrarı üzerine yılkıcılığa (at çobanlığına) başlar. Devraldığı at sürüsünde Gülsarı adlı, eşine ender rastlanacak çok değerli bir tay vardır. Tanabay bu atla bütün yarışlarda birinci gelir. Onun adını yörede duyurur. Bir gün bu at merkezden Çora'nın yerine yeni tayin olan sekreterin bineği olmak üzere Tanabay’dan istenir. Tanabay önceleri dirense de vermek zorunda kalır. Lakin at her seferinde kaçıp eski sahibini bulmaktadır. Sekreterin adamları ata olmadık zulüm ve işkenceler uygularlar. Ayaklarına demir prangalar vurur, eziyet ederler. Tanabay her şeye rağmen canla başla çalışarak sekreterliğin verdiği görevleri yerine getirmeye çalışır.
Bir defasında ondan yanına yardımcı gençler alarak koyun sürüleri ile uğraşması istenir. Tanabay kabul eder, Dağlarda, yaylalarda zor durumlarda kalır. İşte burada eskilerin kullandıkları keçe çadırların çobanlık için ne kadar uygun olduğunu anlar ve gençliğinde bu çadırların kullanılmasına karşı takındığı tavırdan dolayı utanır. Geleneklerin boşuna yerleşmediğini anlar. Ona koyunların kuzulayacakları zaman kullanması için tahsis edilen ağılın viran durumda olması, hava şartlarının bozukluğu, yardım için yanına verilen gençlerin işi bırakıp gitmeleri, her seferinde daha fazla ürün isteyen merkez yöneticilerinin problemlerine ilgisiz kalmaları moralini bozar. O günlerde Çora’yla birlikte teftişe gelen müfettişe patlar. Müfettişe sadece konuştuklarını, problemin çözümüne dair kafa yormadıklarını, hep daha fazla istemekten başka bir şey bilmediklerini söyler. Bunları söylerken kullandığı “yeni efendi” sözünün sonucu onun devrim düşmanlığıyla yaftalanıp yargılanmasına ve partiden ayrılmasına kadar varacaktır.
Ana fikir: Dostluk ebedidir.
Şahıslar:
Tanabay: Gülsarı'nın yetiştiricisi ve ilk sahibi. Gülsarı'ya eziyet eden yöneticilere inat partiden istifa ederse de sonra mecburen geri döner.
Gülsarı: Görünüşü ve yürüyüşüyle güzel bir at.
Caydar: Tanabay'ın hanımı.
Çora: Yöneticiler içinde az rastlanan olumlu kişi.
Yazar: Cengiz Törekuloviç Aytmatov, 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan’da Şeker adlı bir köyde doğdu. Babası Törekul Aytmatov at yetiştiricisiydi. Kırgızistan’ın dağlık yörelerine Ekim devrimi daha yeni ulaşıyordu. Yazarın çocukluk yılları sistemin yeni yeni yerleşmeye başladığı yıllara rastlar. Geçmişe bağlı yaşlı neslin yanında, yeni düzene ayak uydurmuş genç kuşak da toplumdaki yerlerini alıyorlardı. Yazar, kolhoz (devlet çiftliği) tarlalarında çalıştı. Çevresini, tabiatı, insanları o yıllarda tanımaya başladı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında bütün yetişkinler savaşta oldukları için gençlere çok iş düşüyordu. Henüz on beş yaşındayken köyünün Sovyetinde (ihtiyar heyetinde) sekreterlik yaptı. Tarım makinalarının hesaplarını tuttu. Daha sonra Kazakistan’daki Cambul veterinerlik teknik okulunda okudu. Ardından Frunze(bugünkü Bişkek) tarım enstitüsünde okudu. Zooteknisyen olarak Kırgızistan'ı ve Kazakistan’ı dolaştı. Aynı zamanda gazeteci kimliği ile de çalışıyor, sürekli gözlem yapıyordu. Pek çok genç nesil mensubu gibi halkından uzaklaşmadı, insanına daha da yakınlaştı. Kırgız gazetelerindeki yazıları, redaksiyon servislerinde aldığı görevler, muhabirlik faaliyetleri onu yavaş yavaş edebiyat dünyasına hazırlıyordu. Yazarın akıcı üslubu, kurgudaki başarısı bu araştırmalarıyla yakından ilgilidir.
Eserleri:
-Dağlar Devrildiğinde-Ebedi Nişanlı (Roman – 2007)
-Darağacı – Dişi kurdun Rüyaları (1988)
-Gün Olur Asra Bedel, (Kırgız Türkçesi ), (Rusça И дольше века длится день, 1980)
-Fuji-Yama (Восхождение на Фудзияму, Fuji Dağının Tepesi 1973)
-Beyaz Gemi (Kırgız Türkçesi, Ак кеме : Ak Keme) (Rusça Белый пароход, 1970)
-Selvi Boylum Al Yazmalım , (1970)
-Gülsarı (1966)
-Dağlar ve Steplerden Masallar (1963)
-İlk Öğretmenim (1962)
-Cemile (1958)
-Yüzyüze (1957)
-Zorlu Geçit (1956)
-Toprak Ana
-Cengiz Han’a Küsen Bulut
-Çocukluğum
-Kızıl Elma
-Hiroşimalar Olmasın
-İlk Turnalar
-Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
-Sultan Murad