Gitmeyiz dediler, gittiler. Sözler verdiler, tutmadılar. Gitme nedenleriyle nasıl bir kişiliğe sahip olduklarını kendileri belirlediler. Öncelikle hep onların duyguları,düşünceleri daha önemli oldu. Bizim ne düşünüp, ne hissettiğimizin bir önemi yoktu. Kırıldık, kimsenin umurunda olmadı. Değmeyen insanlar için harap ettik kendimizi.
Biz kendimizi harcadık. Bitirdik.
Değmeyeceğini bile bile, sonunu bildiğimiz filmi defalarca farklı insanları hayatlarımıza alarak izledik. Üzerimize düşenin fazlasını yaptık. Ama anlayamayacak insanlar için.
Bunların hiç bir önemi yokta, göz göre göre seviyoruz dediler,
bir hassiktir lan diyemedik
***
Merhaba; uzun zamandır aynı duyguları paylaştığımız, kalpleri kırık, duygularıyla saçma sapan insanlar tarafından oynanmış insanlar.
Bana bu yazılan neden, nasıl yazdığımı soruyorsunuz sıklıkla. Ben cevap veremiyorum. Çünkü yazmak fiili, her insanda barınmaz. Her insan yazamaz.
Mutlu insan da yazamaz. Mutlu bir insanın yazdığı tek şey kendi mutluluğu olur. O yüzden pek ilgi çekmez.
Daha çok yazan kesim; yalnız, mutsuz, kırık, içi paramparça, hiç kimseye zerre kadar güveni kalmayan insanlar çünkü.
Ve emin olun, en güzel bu insanlar sever, güzel de sever. Aşkı ve gerçek sevgiyi böyle insanlar hak eder.
Aşkı hak etmeyen insanlar burun burunadır her zaman. Bunu sizde biliyorsunuz. Ama sanki bize iyi gelen insanları birisi özenle alıp, kilometrelerce uzaklara koymuş.
Ve işte bu uzaklığa rağmen sever bu paramparça insanlar. Siz siz olun, sakın ha sakın kendinden ödün vermeyen birisi için duygularınızı harcamayın.
Biraz da kızlardan bahsetmek istiyorum. Çünkü bir çok kız arkadaşım, bana sürekli fikir danışıyor.
Şöyle, bazı ayılar bu kızların duygularıyla oynuyor. Hatta bu ayıların hepsi aynı boku yiyor.
Onlar da haliyle üzülüyor. Üzûlmez mi olum? Kız bu. înce varlıklardır bunlar. Güvenini kazanması zor, mutlu etmesi bir o kadar kolay varlıklardır.
Bazı tipler der ki, ben bu kadınları anlamıyorum falan fistan. Sen ilk önce kendi kadınını anladın mı Allah’ın barzosu?
Hemen kadınları anlamıyorum diyorsun. Neyse kızlar, sizi çok savundum ben. Dövecekler beni. Ama kadının erkeğini sahiplenmesi kadar tatlı bir şey var mı lan?
Var tabii, erkeğin kadınını kıskanıp yürüdüğü tarafta erkeklerin olduğunu görüp, öbür tarafına geçirmesidir.
Erkekler odundur, kabulüm. Ama derinlerinde gerçekten çok sağlam duygular beslerler. Ama bu her babayiğidin harcı değildir.
Her erkek bir kıza sevgili, bir erkek arkadaş olabilir. Önemli olan o kıza farklı olduğunu hissettirmen, onun ailesinden bir parça olabilmendir.
Herkes başaramaz bunu. Erkekler de sever, kadınlar da. Ama kalbi olanları. Benim için cinsiyet ayrımı önemli değil. Kalbinin işlevi yeter. Çok konuştum ben. öptüm.
“Çok büyük bir suç işleyip
Gözlerine teslim olsam,
ömür boyu
içeriye atar mısın beni?”
***
Biliyor musun seni özlemedim,
Tüm suç şarkılarda aslında…
***
Beni kırmak için yarışmanıza gerek yok, Merak etmeyin hepinize yetecek kadar Kırılacak kalbim var.
***
Seni bu şehirde beklemediğim durak kalmadı,
Sen hep doluydun…
Hiç durmadın…
***
Bazen fazla her şeyim oluyorsun
Ve hu benim için çok sakıncalı!
***
Sen yeter ki kalbime gir,
Varsın gözüme uyku girmesin…
***
Benden gittiğin zaman,
Gerçekten
Seni ben içtenliğiyle sevecekler mi sanıyorsun?
Seni, kendince benimseyecekler,
Senin kalbine dokunabilecekler mi sanıyorsun?
Yapma sevgilim…
Yapma…
Senin olmayan kalbine dokundum ben…
***
Sen…
Kalbimin kafası güzel halisin…
***
Senden daha kalpsizini bulana kadar
Favorim sensin…
***
Öyle bir serişi vardı ki…
Sizlere ömür…
***
En çok sana kırıldım,
Sana ağladım,
Sana güldüm,
Sana kandım,
Sana kanadım,
Ben ne yaptıysam
En çok senin için, sana yaptım.
Sorarsan “Sevdin mi?” diye…
Bunu fazlasıyla yaptım, biliyorsun…
***
Hepsi ama en çok, Seninle konuşmak lazım, Susmak değil…
***
Kahve yalnız içilir.
Çay biraz kalabalık isteyebilir.
Sezen gece dinlenir, Sen…
Her zaman sevilirsin…
***
Sarılmayı bilmez onlar, Üşürsün bilirim…
***
Gidişinden sonra ettiğim küfürler;
Hissettiklerimin yarısı bile değil…
***
Sen şimdi gidiyorsun ya,
Sezen şarkı söyleyecek,
Ben şiir yazacağım…
Gitme…
Sezen çalsın…
Biz dans edelim…